23. Hukuk Dairesi 2015/4189 E. , 2015/5960 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 03/02/2015
NUMARASI : 2014/1570-2015/85
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı, davalı kooperatifin yönetim kurulu kararı ile ihraç edildiğinin kendisine noter aracılığı ile bildirildiğini, ihracına konu borçların 1980-1997 yıllarına ilişkin olduğunu, borçlu olmadığı yolunda dava açtığını, 10 yıllık zamanaşımı süresinin de dolduğunu ileri sürerek, ihraç kararının iptalini talep etmiştir.
Davalı vekili, davalı kooperatif ortağının ihraç kararının kendisine tebliğinden itibaren 3 aylık sürede seçimlik hakkını dava açmak yönünde kullanarak davayı açması gerekirken hak düşürücü bu sürenin dolduğunu, İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2014/76 Esas sayılı dosyasında menfi tespit davası açıldığını, bekletici mesele yapılması gerektiğini, öncelikle davanın süresinde açılmamış olması ve dava dilekçesindeki eksiklikler nedeni ile usulden reddi gerektiğini savunarak, mevcut davanın bekletici mesele yapmasını istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacının 1980-1997 yıllarına ait kooperatif borçlarını ödemediği, kooperatif tarafından 2000 yılında kooperatif üyeliğinden çıkarıldığı, davacının çıkarılma kararının noter aracılığı ile kendisine tebliğinden itibaren hak düşürücü süre olan 3 ay içerisinde karara itiraz etmediğinden kararın kesinleştiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.
Anayasa"nın 141/3. maddesi uyarınca, bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılmalıdır.
HMK"nın 297/1-c maddesi uyarınca, hükmün tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri içermesi gerekir. Kararlarda bulunması gereken gerekçeler sayesinde taraflar, hükmün hangi maddi ve hukuki sebebe dayandırıldığını anlayabilecekleri gibi, karar aleyhine kanun yoluna başvurulduğunda da HUMK"nın 428. maddesi uyarınca Yargıtay incelemesi sırasında ancak bu gerekçe sayesinde kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı saptanabilecektir. Diğer bir anlatımla, Yargıtay denetimi ancak bir kararın yeterli gerekçe taşıması halinde mümkün olabilir. Açıklanmaya çalışıldığı üzere, mahkemece, tarafların tüm delilleri açıkça değerlendirilerek davanın hangi gerekçeyle reddedildiğinin karara yansıtılması gerekirken, yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması, Anayasa"nın 2. maddesinde düzenlenen hukuk devleti ilkesini, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkını ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkını ihlâl edecektir.
Somut olayda, mahkemece, hükmün gerekçesinde davacının 2000 yılında kooperatif üyeliğinden ihraç edildiği, ihraç kararının kendisine tebliğinden itibaren üç ay içerisinde itiraz edilmediği ve dava açılmadığı açıklanmış ise de, bu kabule dayanak oluşturacak ihraç kararı, dayanağı ihtarnameler ile tebliğ belgeleri dosyada bulunmamaktadır. İhraç kararının tebliğ edildiğini davalı kooperatif kanıtlamalıdır. Kararda görünürde gerekçe bulunmakta ise de, özünde anılan yasa maddelerinde aranan somut gerekçe bulunmamaktadır.
Bu durumda, mahkemece, davacının ihraç kararının dayanağı olan 1. ve 2. ihtarnameler, ihraç kararı, ihtarnamelerin ve ihraç kararının tebliğine ilişkin tebliğ belgeleri, davalı kooperatiften ya da ilgili noterlikten istenerek, sonucuna göre davanın süresinde açılıp açılmadığının değerlendirilmesi gerekirken, davacının 2000 yılında kooperatif üyeliğinden çıkarıldığının ve kararın noter aracılığıyla tebliğinden itibaren 3 aylık hak düşürücü sürede davanın açılmadığının kabulü sonucuna varılmasını gerektiren kanıtların neler olduğunun açıklanmaması, yetersiz gerekçeye, eksik incelemeye dayalı ve anılan yasa maddeleri hükümlerine aykırı olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2- Bozma nedenine göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 17.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.