21. Hukuk Dairesi 2015/7672 E. , 2015/9374 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, Türk vatandaşı iken yurtdışında geçen çalışma sürelerini borçlanmaya hakkı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının yurt dışında geçen süreyi borçlanma hakkı bulunduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, duruşmanın 28.11.2014 günlü oturumunda tefhim edilen kısa karar ile "Davacının davasının kabulüne, Kurumun davacının yurt dışındaki çalışmalarını borçlanma talebinin reddine dair işleminin iptali ile davacının Türk vatandaşlığını kaybettiği 15/01/2003 tarihine kadar yurt dışındaki çalışmalarından borçlanmaya esas tüm sürelerden dilediği kadarını 3201 s.y.nın 6552 s.y. İle değişik 1. Maddesi gereğince borçlanabileceğinin tespitine," karar verilmiş ise de gerekçeli kararda davacının borçlanma bedelinin talep tarihine göre belirlenmesine dair bir talebi de bulunmadığı halde "Davacının davasının kabulüne, Kurumun davacının yurt dışındaki çalışmalarını borçlanma talebinin reddine dair işleminin iptali ile davacının Türk vatandaşlığını kaybettiği 15/01/2003 tarihine kadar yurt dışındaki çalışmalarından borçlanmaya esas tüm sürelerden dilediği kadarını 3201 s.y.nın 6552 s.y. İle değişik 1. Maddesi gereğince borçlanabileceğinin tespitine, Davacının borçlanma talep tarihindeki yurt içi hizmet borçlanma bedelinin alt sınırı üzerinden borçlanması gerektiğinin tespitine," karar verildiği anlaşılmaktadır.
Hakimin son oturumda tutanağa yazdırıp tefhim ettiği karar, esas karar olup, sonradan yazılan gerekçeli kararın bu karara aykırı olmaması gerekir. Oysa kısa karar ile gerekçeli kararın aykırı olduğu zaptın ve kararın incelenmesinden açıkca anlaşılmaktadır. Öte yandan konuyla ilgili 10.04.1992 günü ve 1991/7 Esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bu aykırılığın giderilmesi suretiyle gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gereği açıktır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazların kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı Kurumun diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 30/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.