10. Ceza Dairesi 2015/5390 E. , 2017/1422 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı"nın, 04.12.2014 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında Alaşehir Sulh Ceza Mahkemesi"nce 22.03.2013 tarihinde 2010/459 esas ve 2010/578 ek karar sayı ile verilen mahkûmiyet hükmünün kanun yararına bozulmasına ilişkin talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 12.12.2014 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1-17.03.2010 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle Alaşehir Sulh Ceza Mahkemesi"nce 21.09.2010 tarihinde 2010/459 esas ve 2010/578 karar sayı ile sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca sadece tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin olarak verilen kararın itiraz edilmeksizin kesinleştiği,
2- Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı aşamasında, ...Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi"nce sanıktan alınan 13.03.2012 ve 27.03.2012 tarihli örneklerde uyuşturucu madde tespit edildiğinin bildirilmesi üzerine, Alaşehir Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nce sanığın uyuşturucu madde kullandığı belirtilerek suç duyurusunda bulunulduğu, sanığın belirtilen eylemi nedeniyle açılan kamu davasının Alaşehir Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2012/522 esas numarasına kaydedildiği, Mahkemece 22.03.2013 tarihinde 2012/522 esas ve 2013/316 karar sayı ile aralarında bağlantı bulunduğu gerekçesiyle bu dosyanın, aynı Mahkemenin önceki 2010/459 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği,
3- Alaşehir Sulh Ceza Mahkemesi"nce 22.03.2013 tarihinde 2010/459 esas ve 2010/578 ek karar sayı ile, sanığın birleşen 2012/522 esas sayılı dosyasına konu eyleminden dolayı ceza tertibine yer olmadığına, sanığın tedbiri ihlal etmesi nedeniyle TCK"nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, hükmolunan hapis cezasının TCK"nın 51. maddesi uyarınca ertelenmesine, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre;
1- Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 17/10/2011 tarihli ve 2011/13908 esas ve 2011/56084 karar sayılı ilamında yer alan, “... ceza tayin edilmeden sadece tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanması ve bu kararın kesinleşmesinden sonra tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirine uymayan sanık hakkında hapis cezasına hükmolunması durumunda, gerek CMK"nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması gerekse TCK"nın 51. maddesi gereğince hapis cezasının ertelenmesi mümkün olduğundan ...” şeklindeki yeni tarihli içtihadı dikkate alındığında, Alaşehir Sulh Ceza Mahkemesinin 22/03/2010 tarihli ve 2010/459 esas, 2010/578 sayılı ek kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesi uyarınca sanığın 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanunu"nun 51. maddesine göre bu cezasının ertelenmesine ve Yargıtay 10.Ceza Dairesinin 24/06/2008 tarih, 2008/3316 esas ve 2008/10566 karar sayılı içtihadı uyarınca mezkur suçlarda hükmün açıklanmasına dair hükümler uygulanamayacağı için sanık hakkında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair karar verilmesinde,
2- Sanık hakkında daha önce 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Alaşehir Sulh Ceza Mahkemesinin 21/09/2010 tarihli ve 2010/459 esas, 2010/578 sayılı kesinleşen kararının yerine getirilmesi sırasında, yeniden uyuşturucu madde kullanması sebebiyle denetimli serbestlik tedbirine uymadığı gerekçesiyle Alaşehir Cumhuriyet Başsavcılığının 15/05/2012 tarihli 2012/1537 soruşturma numaralı ve 2012/389 sayılı iddinamesine istinaden Alaşehir Sulh Ceza Mahkemesinin 2012/522 esas sayılı dosyasında yeni esas alarak yargılama yapılması ve daha önce sanık hakkında hüküm kurulan Alaşehir Sulh Ceza Mahkemesinin 21/09/2010 tarihli ve 2010/459 esas, 2010/578 karar sayılı dosyası ile yeni esasa kaydedilen bu dosyanın sanığın ayrı fiil ve ayrı cezayı gerektiren eylemleri olmasına rağmen bu husus gözetilmeden Alaşehir Sulh Ceza Mahkemesinin 22/03/2013 tarihli ve 2012/522 esas, 2013/316 sayılı kararı üzerine birleştirilmesinde, isabet görülmemiştir." denilerek, Alaşehir Sulh Ceza Mahkemesi"nin 22.03.2013 tarihli hükmünün bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Kanun yararına bozma kanun yolunda karar tarihi itibari ile vaki olan hukuka aykırılıklar incelenmekte olup, hükümünden sonra 6545 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen TCK"nın 191. maddesi uyarınca araştırma ve uyarlama yapılması mümkün görülmüştür.
1- Alaşehir Sulh Ceza Mahkemesi"nin 22.03.2013 tarihli 2012/522 esas - 2013/316 karar sayılı birleştirme kararının incelenmesi:
İlk suçtan dolayı verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı aşamasında işlenen ikinci suça ilişkin olarak açılmış olan davanın; aralarındaki bağlantı ve ikinci suçun sübuta erip ermemesinin ilk suçla ilgili verilecek kararı etkileyecek olması nedeniyle, delillerin daha çabuk toplanması ve her iki dosyadaki delillerin birlikte değerlendirilerek tartışılması bakımından birleştirilmelerinde yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Birleştirilen dosyalardaki suçlar da ayrı ayrı bağımsızlıklarını koruduklarından, toplanan delillere göre, gerektiğinde her suçtan ayrı ayrı hüküm kurulabilir. Bu nedenle birleştirme kararı verilmemesi gerektiğine ilişkin kanun yararına bozma talebi yerinde görülmemiştir.
2- Alaşehir Sulh Ceza Mahkemesi"nin 22.03.2013 tarihli 2010/459 esas - 2010/578 karar sayılı ek kararının incelenmesi:
Birleştirilen ikinci suçla ilgili, yukarıda incelenen birleştirmeme isteği dışında, esasa ilişkin açık bir hukuka aykırılık ileri sürülmediğinden, ikinci suçla ilgili hüküm inceleme dışında tutulmuştur.
17.03.2010 tarihli ilk suça ilişkin olarak, 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191/2. maddesi uyarınca verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirini ihlal eden sanık hakkında aynı Kanun"un 191/5. maddesi uyarınca davaya devam edilerek, "sanığın TCK"nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, cezasının TCK"nın 51. maddesi uyarınca ertelenmesine, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına" dair kurulan hükümde, CMK"nın 231. maddesinin uygulanmama gerekçesi gösterilmiş olup, gerekçenin yerinde olup olmadığının belirlenmesi delil takdirine girmekte olup bu hususun kanun yararına bozma yolu ile denetlenmesi mümkün olmadığından, bu ek karara yönelik kanun yararına bozma talebi de yerinde görülmemiştir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; Alaşehir Sulh Ceza Mahkemesinin 22.03.2013 tarih- 2012/522 esas; 2013/316 karar sayılı ve 22.03.2013 tarih - 2010/459 esas; 2010/578 ek karar sayılı kararlarına yönelik yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteğinin, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince REDDİNE, gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 10.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.