10. Ceza Dairesi 2015/5159 E. , 2017/1424 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı"nın, 14/08/2015 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında mahkûmiyet kararı verilmesine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Mersin 4. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 27/03/2012 tarihli ve 2011/1096 esas, 2012/459 sayılı kararının; ve yine aynı sanık hakkındaki kamu davasının düşürülmesine dair Mersin 4. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 11/04/2014 tarihli ve 2011/56 esas ve 2011/887 sayılı ek kararının kanun yararına bozulmasının istenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 18/09/2015 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- 05.12.2010 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle sanık hakkında yapılan soruşturma evresi esnasında, Mersin 6. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 06/12/2010 tarihli ve 2010/703 değişik iş sayılı kararı ile CMK’nın 109. maddesi uyarınca adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verildiği,
2- Sanık hakkında açılan dava sonucunda Mersin 4. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 30/06/2011 tarihli ve 2011/56 esas ve 2011/887 sayılı kararı ile TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik kararı verildiği,
3- Bu kararın infazı sırasında, soruşturma evresi esnasında verilen adli kontrol tedbirinin ihlal edildiğinin Mersin Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü"nün 26/07/2011 tarihli 2010/514 AK sayılı yazısı ile bildirilmesi üzerine, mahkemece sehven, yargılama sonucunda TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin ihlal edildiği gerekçesiyle yargılamaya devam edilerek, Mersin 4. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 27/03/2012 tarihli ve 2011/1096 esas, 2012/459 sayılı kararı ile sanığın TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın sanığa tebliğ edildiği ancak itiraz edilmeksizin kesinleştiği,
4- Daha sonraki aşamada ise, bu kez Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 25.03.2014 tarihli yazısı ile, sanık hakkında Mersin 4. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 30/06/2011 tarihli ve 2011/56 esas ve 2011/887 sayılı kararı ile TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infaz edildiğinin bildirilmesi üzerine, Mersin 4. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 11/04/2014 tarihli ve 2011/56 esas ve 2011/887 sayılı ek kararı ile TCK’nın 191/5. maddesi uyarınca sanık hakkındaki kamu davasının düşürülmesine karar verildiği, kararın sanığa tebliğ edildiği ancak itiraz edilmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "1- Hükümlü ... hakkında uyuşturucu madde bulundurma ve satın alma suçu nedeniyle yapılan 2010/44526 numaralı soruşturma sırasında Mersin 6. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 06.12.2010 tarih 2010/703 Değişik iş sayılı kararı ile adli kontrole tabi tutulmasına dair karar verildiği, yapilan yargılama sonrasında Mersin 4. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 30.06.2011 tarih 2011/56 esas ve 2011/887 sayılı kararı ile TCK"nın 191/2-3-4-5. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulandığı, kararın infazı sırasında hükümlünün çağrıya rağmen denetimli serbestlik tedbirinin gereğini yerine getirmediğinden bahisle davaya devam olunarak Mersin 4. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 27/03/2012 tarihli 2011/1096 esas, 2012/459 sayılı kararı ile TCK"nın 191/1, 62. maddeleri gereğince cezalandırılmasına ve CMK"nın 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilmiş ise de; Mersin Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğünün 26/07/2011 tarihli 2010/514 AK sayılı yazısı ile yapılan bildirimin tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle değil “soruşturma aşamasında verilen adli kontrol kararının” yerine getirilmemesi nedeniyle verilmesi karşısında, anılan adli kontrol kararının yerine getirilmemesinin "tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin" ihlal nedeni olamayacağı gözetilmeden Mersin 4. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 27/03/2012 tarihli 2011/1096 esas, 2012/459 sayılı kararıyla sanık hakkında infazın devamı yerine yazılı şekilde karar verilmesinde,
2- Mersin 4 Sulh Ceza Mahkemesinin 27/03/2012 tarihli 2011/1096 esas, 2012/459 sayılı kararı ile sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1 ve 62.maddeleri uyarinca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasina, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/8. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl süreyle denetim süresine tabi tutulmasına dair karar verilmesi nedeniyle, artık 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin geçerli olduğu ve aynı maddenin 8. fıkrasına göre sanığın 5 yıllık denetim süresine tabi olduğu, bu durumda anılan maddenin onuncu ve onbirinci fıkralarında düzenlenen kanuni koşullarının gerçekleşmesi durumuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında verilen 30.06.2011 tarihli tedavi ve denetimli serbestlik kararının gereklerine uyduğundan bahisle Mersin 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 11/04/2014 tarihli 2011/56 esas ve 2011/887 sayılı ek kararı ile düşme kararı verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, Mersin 4. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 27/03/2012 tarihli ve 2011/1096 esas, 2012/459 sayılı kararının ve aynı Mahkemenin 11/04/2014 tarihli 2011/56 esas ve 2011/887 sayılı ek kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
1- Mersin 4. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 27/03/2012 tarihli ve 2011/1096 esas, 2012/459 sayılı kararının incelenmesi:
05.12.2010 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda Mersin 4. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 30/06/2011 tarihli ve 2011/56 esas ve 2011/887 sayılı kararı ile TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca hükmedilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında, Mersin Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü"nün 26/07/2011 tarihli 2010/514 AK sayılı yazısı ile sanık hakkında “soruşturma aşamasında verilen adli kontrol kararının” yerine getirilmediğinin bildirilmesi üzerine, adli kontrol kararına konu olayla ilgili bu kamu davasının açılmış olması ve sanık hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı verilerek yargılamanın durdurulmuş olması nedeniyle "adli kontrol kararı"" hükümsüz kaldığı için, gelen evrakın dosyaya konulması ile yetinilmesi gerekirken, mahkemece yanılgıya düşülerek, yargılamanın devamı şartlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanık hakkında 30/06/2011 tarihli karar ile TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin ihlal edildiği gerekçesiyle yargılamaya devam edilerek, Mersin 4. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 27/03/2012 tarihli ve 2011/1096 esas, 2012/459 sayılı kararı ile sanığın TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi geçerli hiç bir hukuki nedene dayanmamakta olup temelden yoksun, usul ve yasada yeri olmayan bir karardır. Mahkemenin yanılgısı, sonuca etkili esaslı usul hatası yapmasına neden olmuştur.
Mahkemece verilen 30/06/2011 tarihli tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı 08.07.2011 tarihinde kesinleşmiş, 28.07.2011 tarihinde Mahkeme tarafından infaz için Mersin Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü"ne gönderilmiş, adı geçen müdürlükçe düzenlenen 29.07.2011 tarihli çağrı belgesi sanığa 15.08.2011 tarihinde bizzat tebliğ edilerek, infaza başlanmış; karar 02.10.2013 tarihinde infaz edilerek, infaz dosyası 19.03.2014 tarihli yazı ile Mahkemeye verilmek üzere Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir.
Görüldüğü üzere, sanık hakkında “soruşturma aşamasında verilen adli kontrol kararının” yerine getirilemediğinin bildirildiği 26/07/2011 tarihinde, kamu davasını durduran 30/06/2011 tarihli tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı hala mahkemede olup infaz işlemlerine başlanmadığı için ihlali de söz konusu olamaz.
Mahkemenin dosyayı yeniden ele alıp duruşmaya kaldığı yerden devam edebilmesi için, tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının infaz edilmediğinin, sanığın bu kararın gereklerini yerine getirmediğinin Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü tarafından Mahkemeye bildirilmesi gerekir. Bu davaya devam şartıdır. Bu usuli işlem yapılmadan davaya devam etmek mümkün değildir. Olayda esasa etkili usul hatası yapıldığı ve davaya devam şartları yerine getirilmeden karar verildiği için, 27/03/2012 tarihli karar yok hükmündedir. Esasen Mersin 4. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 11/04/2014 tarihli ve 2011/56 esas ve 2011/887 sayılı ek kararı ile sanık tarafından tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının gereklerinin yerine getirilmesi nedeniyle, doğru şekilde dava düşürüldüğü için konusuz kalan bu taleple ilgili olarak ayrıca karar verilmesine gerek görülmemiştir.
2- Mersin 4. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 11/04/2014 tarihli ve 2011/56 esas ve 2011/887 sayılı ek kararının incelenmesi:
Mersin 4. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 30/06/2011 tarih ve 2011/56 esas ve 2011/887 sayılı tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının 08.07.2011 tarihinde kesinleştiği, 28.07.2011 tarihinde infaz için Mersin Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü"ne gönderildiği, 29.07.2011 tarihli çağrı belgesinin sanığa 15.08.2011 tarihinde sanığa bizzat tebliğ edilerek infaza başlandığı, kararın 02.10.2013 tarihinde infaz edilerek, adı geçen müdürlüğün 19.03.2014 tarihli yazısı ile Mahkemeye verilmek üzere Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 25.03.2014 tarihli yazısı ile de infaz dosyasının Mahkemeye iletilmesi üzerine, Mahkemece 11/04/2014 tarihli ve 2011/56 esas ve 2011/887 sayılı ek karar ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının gereklerine uyan sanık hakkındaki kamu davasının karar tarihinde yürürlükte olan TCK"nın 191/5 maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE karar verildiği ve kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmakta olup, bu karar dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olduğundan kanun yararına bozma talebi yerinde görülmemiştir.
D) Karar : Açıklanan nedenlere göre;
1- İki numaralı kanun yararına bozma talebinin reddedilmesiyle Mersin 4. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 27/03/2012 tarihli ve 2011/1096 esas, 2012/459 sayılı kararına yönelik bir numaralı kanun yararına bozma talebi konusuz kaldığından, bu taleple ilgili olarak ayrıca KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2- İki numaralı kanun yararına bozma talebine konu edilen Mersin 4. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 11/04/2014 tarihli ve 2011/56 esas ve 2011/887 sayılı ek kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin REDDİNE,
Gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 10.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.