11. Hukuk Dairesi 2016/432 E. , 2017/3156 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasında görülen davada verilen 30/12/2014 tarih ve 2007/182-2014/1823 sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili, davalı ... ve ... tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin ortak olmak için davalı ..."ye yurt dışından para yolladıklarını, ayrıca şirket işlerinin rahat bir şekilde yürütülebilmesi için vekaletname verdiklerini, daha sonra davalı ..."yi vekillikten azlettiklerini, davalının bu azilnameler kendisine tebliğ edilmesine karşın kötü niyetli davranarak şirket adına toplantı yaptığını, vekaletnameyi kullanarak ve müvekkili ... adına imza atarak şirketin kendisini şirketin yönetim kurulu başkanlığına seçtirdiğini, kararı incelemesi yapmadan şahısları hazır etmeden kararı getiren kişinin beyanına istinaden usulüne aykırı bir şekilde onayladığını, bu işlemin ardından davalı ..."nin şirketi ve şirketin sahip olduğu araziyi oğlu ..."ye devrettiğini, taşınmazın sonra devredildiğini, mal kaçırma maksadının açık olduğunu, aradaki sürenin dahi muvazaayı ortaya koyduğunu, satışların arazinin değerinin çok altında olduğunu, davalı ..."nin sahteliğini bildiği resmi evrakı kullanmak suçundan yargılanıp cezalandırıldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 6.000 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müşetereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
./..
Davalı ... vekili, müvekkilinin , dava konusu işlemleri ilgili mevzuata uygun yaptığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkili şirket ile davacının hukuki ilişkisinin mevcut olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalılar, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, ..."nin sahte olduğunu bildiği resmi evrakı kullanmak suçundan açılan davanın zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına karar verildiği, Şti.’nin 06.12.1990 tarihinde kurulduğu, davacıların özel vekaletname ile şirketin ağırlıklı ortağı ..."yi vekil tayin ettikleri, daha sonra davacıların davalı ..."yi vekaletten azlettiği, davalı ... vekillikten azledilmiş olduğu halde davacı ... adına imzaladığı 03.08.2000 tarihli Ortaklar Kurulu Kararı ve genel kurul toplantı tutanağı’na göre, şirkete her türlü menkul ve gayrımenkul almaya ve satmaya, üçüncü şahıslara karşı şirketi temsil ve ilzama yetkili olmak üzere 5 yıl süre ile şirket müdürü olarak tayin edilmesine karar verildiği, ..."nin sermaye payının %40, diğer ortakların sermaye paylarının da % 20’şer olarak devam ettiği, davalı ...’nin şirketi temsilen taşınmazını oğlu ..."ye muvazaalı olarak 22.08.2000 tarihinde satmışken, ...’nin ise 07.10.2004 tarihinde devrettiği, taşınmazı satın ala Şti’nin ise yolsuz tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyeti kazanan iyiniyetli 3.kişi olduğu, davalının, şirketin üzerinde faaliyet gösterdiği taşınmazı varlıklarıyla beraber bir başkasına satarak temsil yetkisinin dışına çıktığı, vekaletten azlin tebliğ edildiği kurumlar arasında ticaret sicil müdürlüğünün olmadığı, şirketin zararının davalı ..."nin yetkisini kötüye kullanmasından kaynaklandığı, davalılardan ..."nin de hukuka aykırı bir eylemi bulunmadığı gerekçesiyle bu davalılar ve davalı ... yönünden davanın reddine; davalılar ... ve ... yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili, davalı ... ve davalı ... temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin davalılar ...,’ye yönelik temyiz itirazlarının reddiyle bu davalılar hakkındaki kararın onanmasına, davacılar vekili ve mümeyyiz davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, dava dışı limited şirketin yetkilisi olan davalı ...’nin, şirketin ortağı bulunan davacıları zarara uğrattığı iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere davanın; davacıların dava dışı şirketin ortakları oldukları, davacıların davalı ...’yi vekillikten azletmelerine rağmen usulsüz işlemlerle kendisini şirket yöneticisi olarak seçtirdiği ve şirkete ait taşınmazın muvazaalı olarak önce oğlu olan davalı ...’ye, ondan da davalı şirkete devredildiği ve bu şekilde zarara uğradıkları iddiasıyla fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 6.000,00 TL"nin faizi ile birlikte davalılardan tahsili ve taraflarına ödenmesi talebiyle açıldığı görülmektedir.
./..
Somut olaya uygulanması gereken mülga 6762 sayılı TTK"nın 556. maddesi göndermesi nedeniyle aynı Kanunun anonim şirketlerin yönetici ve denetçilerinin sorumluluğuna ilişkin hükümleri uyarınca yasa ve ana sözleşmenin kendilerine yüklediği görevleri gereği gibi yerine getirmeyen limited şirket müdürleri, bu yüzden oluşan zararlar nedeniyle ortaklığa, ortaklara ve ortaklık alacaklılarına karşı sorumludur.
Somut uyuşmazlıkta davalı müdürün davacı ortakları zarara uğrattığı ileri sürülmüş ise de dava dilekçesi içeriği itibariyle dava konusu edilen zararın davacılar yönünden dolaylı zarar niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Başka bir anlatımla, dava dilekçesinde açıklanan zarar, dava dışı şirketin doğrudan, davacıların ise dolaylı zararı kapsamındadır.
Bu durum karşısında mahkemece, davacıların açtığı davanın mülga 6762 sayılı TTK"nın 309 ve 340. maddeleri kapsamında açılan bir dava olduğu, böyle bir davada hükmedilecek tazminatın ancak dava dışı şirket lehine hüküm altına alınması istemli olarak açılabileceği, davacıların tazminatın kendi adlarına hüküm altına alınmasını isteyemeyecekleri nazara alınarak davanın bu gerekçeyle reddine karar verilmesi gerekirken, anılan hususlar nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediği gibi, davacıların talebinden farklı olarak kabul edilen miktarın davalılar ... ve ...’den tahsili ile dava dışı ödenmesine karar verilmesi de doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin davalılar ..., ve ...’ye yönelik temyiz itirazlarının reddiyle bu davalılar hakkındaki kararın ONANMASINA, davacılar vekili ve mümeyyiz davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin, davalılar ... ve ...’nin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın anılan taraflar yararına BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 29/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.