MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.02.2013 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava ve birleştirilen dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Önalım bedeli, önalım davasında dava konusu payın satış bedeli ile ödenmesi zorunlu harç ve masrafların toplamından ibarettir. Aynı satış işlemine ilişkin birden fazla hissedarın önalım hakkını kullanması halinde, dava konusu pay hissedarlar arasında eşit olarak paylaştırılmak suretiyle tescil edilir. Böyle bir durumda, her davacı açısından dava değeri, lehine tescil edilen hissenin değeri ile ödenmesi zorunlu harç ve masrafların payına düşen kısmının toplamından ibaret olacaktır.
Somut olayda; dava konusu 454 ada 31 parsel sayılı taşınmazda davalıya satışı yapılan 1/32 payın tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescili istenmiştir. Yargılama sonunda mahkemece, dava konusu payın yarı oranında davacı ... ve birleştirilen davanın davacısı ............ adına tesciline karar verildiğine göre davanın ve birleştirilen davanın değeri, dava konusu payın değerinin yarısıdır.

Dosya içerisinde bulunan belgelere göre; dava konusu payın toplam satış bedelinin 80.000,00 TL olduğu, ödenmesi zorunlu harç ve masraflar toplamının 2.785,00 TL olduğu, böylece önalım bedelinin toplam 82.785,00 TL olduğu anlaşılmaktadır. Davacı ve birleştirilen davanın davacısı yönünden dava değeri ayrı ayrı 41.392,50 TL olduğuna göre, her biri yararına bu miktar üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tesciline karar verilen toplam payın değeri olan 82.785,00 TL üzerinden hem davacı hem de birleştirilen davanın davacısı lehine ayrı ayrı 8.800,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş ise de; bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK"nun 438/7 gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzelterek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca hüküm sonucunun vekalet ücretine ilişkin 6. paragrafındaki "8.800,00 TL" ibaresi ile birleştirilen davanın 4. bendindeki "8.800,00 TL" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine "4.853,18 TL" ibaresinin eklenmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve değiştirilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
28.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.