11. Hukuk Dairesi 2016/4815 E. , 2017/3278 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 09.12.2015 tarih ve 2015/706-2015/776 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 30.05.2017 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalılar vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalıların her istendiği an geri ödeneceği ve yatırılan paralar karşılığı yüksek faiz verileceği garantisiyle binlerce kişiden para topladıklarını, bu kapsamda müvekkilinden de hisse senedi devir ve kabul sözleşmesi başlıklı belge karşılığında para alındığını, ancak müvekkilince istenmesine rağmen alınan paranın geri ödenmediğini, davalıların eylemlerinin hukuki dayanağının bulunmadığını, TTK, Bankalar Kanunu ve SPK hükümlerinin ihlal edildiğini, anılan kanunlar uyarınca müvekkilinin şirket ortağı yapılmasının mümkün bulunmadığını, şirket yönetim kurulu üyelerinin yürütülen bu faaliyetler nedeniyle defalarca yargılandıklarını ve mahkum edildiklerini, yapılan bu yargılamalar neticesinde şirket defterlerinde bulunan kayıtların gerçeği yansıtmadığının tespit edildiğini, davalı ..."ın da ortaya çıkan zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek, geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine, 25.500 € karşılığı 45.900 TL alacağın en yüksek ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacının müvekkilleri ... A.Ş. ile Yimpaş Holding A.Ş."nin ortağı olduğunu, bu ortaklığın mevzuata uygun geçerli bir ortaklık niteliğinde bulunduğunu, müvekkili şirketlerin Sermaye Piyasası Kurulu kaydında olan, bu kurul ve diğer ilgili tüm resmi makamlar ile özel denetçiler tarafından faaliyetleri denetlenen çok ortaklı halka açık anonim şirketler olduklarını, TTK"nın 329. ve 405. maddeleri gereğince anonim şirket ortaklarının sermaye olarak şirkete verdiklerini geri isteyemeyeceklerini, müvekkili şirketlerin tasfiye halinde olmadıklarını, zamanaşımı süresinin dolduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında hukuki sonuç doğuracak biçimde sahih bir ortaklık ilişkisinin mevcut olmadığı, somut olayda para toplama amacının güdüldüğü, davalıların bu durumu bilip birlikte hareket ettikleri anlaşıldığından davacının zararından davalı şirket ve şirket yöneticisinin de haksız fiil hükümleri uyarınca müştereken ve müteselsilen sorumluluklarının bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davacıyla davalı ... A.Ş. arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine, bu nedenle 45.900,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekili ile davalılar ... A.Ş. ve ... vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davalılar ... A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; mahkemenin 03/05/2012 tarihli ilamı ile davalılar ... A.Ş. hakkında açılan davanın husumet yokluğundan reddine dair verilen karar davacı tarafça temyiz edilmeksizin kesinleşmiş, Dairemizin 26/05/2015 tarihli ilamında da bu davalılar hakkında verilen husumetten ret kararının kesinleşmiş olduğu bildirilmiş olup mahkemece adı geçen davalıların da dava konusu alacaktan sorumlu tutulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle anılan davalı şirketler yararına bozulması gerekmiş ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalılar ... A.Ş. ve ... vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... A.Ş. ve ... A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinde yer alan “davalılardan” ibaresinden sonra gelmek üzere “... A.Ş. ve ...’dan” ibarelerinin eklenmesine, 3 numaralı bendinde yer alan “davalıdan” ibaresinin kaldırılarak yerine “davalılardan ... A.Ş. ve ...’dan” ibarelerinin eklenmesine, 4 numaralı bendinde yer alan “davalılardan” ibaresinin kaldırılarak yerine “davalılardan ... A.Ş. ve ...’dan” ibarelerinin eklenmesine, 5 numaralı bendinde yer alan “davalıdan” ibaresinin kaldırılarak yerine “davalılardan ... A.Ş. ve ...’dan” ibarelerinin eklenmesine, kararın DÜZELTİLMİŞ BU HALİYLE ONANMASINA, takdir olunan 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 2,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 2.351,43 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ... A.Ş. ve ..."dan müştereken ve müteselsilen alınmasına, 01.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.