14. Hukuk Dairesi 2015/12788 E. , 2016/5184 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.12.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, olmazsa alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davaların reddine dair verilen 01.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, sözleşmeden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, .... ili ..... ilçesi ...... mahallesinde tapuya kain 7145 ada 7 parselde yapılan inşaattaki arsa sahibi ile yapılan anlaşma uyarınca davacıya düşecek 5. kat daireyi 17.09.2007 tarihinde davacının davalıya 95.000 TL bedel ile sattığını, arsa sahibi ile davacı şirket arasında uyuşmazlık çıkması üzerine davalı ile yapılan sözleşmenin koşulları saklı kalmak üzere 03.11.2009 tarihli yeni sözleşme ile .... ili ..... ilçesi......... mahallesinde tapuya kain 2452 ada 15 ve 17 parsellerde (imar düzenlemesi ile 35 parsel) arsa sahibi ile yapılan anlaşma uyarınca davacıya düşecek olan 9. kat 18 numaralı daireyi 95.000 TL+KDV bedelle davalıya sattığını, yeni sözleşmenin eski sözleşme yerine kaim olduğunun kararlaştırıldığını, davalının tapuyu almasına rağmen satış bedelinin tamamını ödemediğinden kendisine ihtarname gönderildiğini belirterek ... ili .... ilçesi ...... mahallesinde tapuya kain 2452 ada 35 parseldeki 9. kat 18 numaralı bağımsız bölümün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, davacıya satış bedeli olarak ödenen 70.000 TL"nin davalıya iade edilmek üzere bir banka hesabına davalı adına depo edilmek üzere süre verilmesine, bu isteklerin kabul görmemesi halinde 57.000 TL"nin ihtarname tebliğ tarihi olan 02.03.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının isteklerinin yersiz olduğunu, davalının davacıya borcu bulunmadığını, sözleşme nedeniyle yıllarca teslim edilmeyen daire nedeniyle asıl mağdurun davalının kendisi olduğunu belirterek haksız davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, tapu nakli ve nakilden itibaren aradan geçen süre nazara alındığında TMK"nun 2. maddesi uyarınca sözleşme hükümleri uyarınca alacağın istenmesinin objektif dürüstlük kuralları ile bağdaşmayacağı gerekçesiyle davaların reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava konusu bağımsız bölüm arsa sahibi ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklenici hissesine düşen dairelerden olup davacı
yüklenici tarafından davalı ..."a temlik edildiği konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık davacı ve davalı arasında düzenlenen temlik sözleşmesi gereğince davalı tarafından davacı yükleniciye satış bedelinin ödenip ödenmediği konusunda toplanmaktadır.
Sözleşmede dava konusu bağımsız bölümün satış bedelinin 95.000 TL olduğu, 70.000 TL"sinin peşin olarak ödendiği kalan kısmının aylık taksitler halinde ödeneceği belirtilmektedir. Davalı ..., çekişme konusu 25.000 TL kalan borcunu ödediğini savunmaktadır. Bu durumda bu miktarın davacı yükleniciye ödenip ödenmediği hususunda ispat yükü davalıya düşer. Mahkemece, davalının bakiye borcunu ödeyip ödemediğine ilişkin belgesi olup olmadığı sorulmalı, davalı bu savunmasını herhangibir yazılı belgeyle ispatlayamadığı takdirde davacının 25.000 TL alacağa yönelik talebinin kabulüne, aksi takdirde reddine karar verilmesi gerekir.
Mahkemece, belirtilen husus gözetilmeden yerinde olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ,bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.04.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.