11. Hukuk Dairesi 2016/4202 E. , 2017/3283 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 17/12/2015 tarih ve 2014/367-2015/889 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 09/05/2017 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekilleri Av. ... ve Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında 22/09/2008 tarihinde bir kısım taşınmazların mülkiyeti ile limited şirket hisse devri için anlaşma yapıldığını, davalının bu sözleşme ile taşınmaz bedelleri ve limited şirket hisse bedeli olarak toplam 8.500.000 USD ödemeyi üstlendiğini, karşılıklı edimlerin belirlendiğini, bu bağlamda ... AVM bünyesindeki 38 adet bağımsız bölümün tapuda davalıya devredildiği, ... Ltd. Şti."nde mevcut 2000 hisse de 25/09/2008 tarihinde devredildiğini, davacının sözleşme ile belirlenen edimlerini yerine getirdiğini, davalının ise, bir kısım ödemelerde bulunmasına rağmen bakiye kısmı ödemediğini, çekilen ihtara rağmen de ödeme yapılmayınca davalı aleyhine icra takibine girişildiğini, takibin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek; 1.365.469,00 USD ana para ve 196.326,10 USD faiz alacağı olmak üzere toplam 1.561.795,00 USD (2.588.987,57 TL)"lik kısma ilişkin açılan icra takibine itirazın iptalini, takibin devamı ve davalının % 40"tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalı olarak üstlendiği tüm borçları yapılandırmak sureti ile ödediğini savunarak, davanın reddini ve davacının % 40 tan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davanın kısmen kabulüne, icra takibinin 726.562,27 USD"nin takip tarihinde davacının takibe konu ettiği kur ile sınırlı karşılığı 1.204.422,28 TL asıl alacak ve 175.548,68 TL işlemiş faiz toplamı üzerinden takipten itibaren asıl alacağa %16 oranını aşmayacak şekilde değişen oranlarda takipte belirtilen biçimde faizi ile birlikte tahsil edilecek şekilde devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak likit ve hesaplanabilir kabul edilmekle hükmolunan asıl alacak 1.204.422,28 TL üzerinden dava ve takip tarihi gözetilerek %40 icra inkar tazminatı olan 481.768,91 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki (2) numaralı bendin kapsamı dışında kalan, davacı vekilinin ise aşağıdaki (3) numaralı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davacı vekili, taraflar arasında yapılan 22/09/2008 tarihli satış vaadi sözleşmesine göre, davacının bir kısım taşınmazın mülkiyeti ile ... Ltd. Şti."nde bulunan %50 oranındaki sermaye hissesinin devri karşılığı olarak davalının 8.500.000 USD"yi ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, davacının bir kısım bağımsız bölümlerin mülkiyetini ve %50 şirket hissesini davalı tarafa devrettiğini, davalının sözleşme gereğince 8.500.000 USD tutarındaki borcundan kredi ve leasing borçları için ayrılan kısım düşüleceğinden bakiye alacağından ödenmeyen bölüm için icra takibi yapıldığını ileri sürerek, eldeki itirazın iptali davasını açmıştır. Taraflarça kabul edilen davalı tarafından yapılan ödemeler ile dosyaya ibraz edilen, protokol, tutanak ve kambiyo senetleri nazara alınmak suretiyle davalının borç miktarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmış, mahkemece ikinci bilirkişi heyetinden alınan rapora istinaden yazılı şekilde karar verilmiştir.
Dosyaya ibraz edilen 24/03/2009 tarihli “Protokol” başlıklı belgede “6 adet ... Bank çek tutarı olarak 1.550.000,00 USD ve 2 adet senet tutarı 200.000,00 USD evrakın iade alındığı, yerine dökümü yapılan 8 adet çek tutarı olarak 1.100.000,00 USD’nin verildiği, ayriyeten 300.000,00 USD tutarında da açık hesap bırakıldığı, belgenin taraflar arasında imza altına alındığı” belirtilmiştir. Böylece dava konusu edilen borç miktarının tespitinde davacı tarafından davalıya teslim edilen 6 adet çek ile 2 adet senet yerine verilen 8 adet çek tutarı 1.100.000,00 USD nazara alınmakla birlikte kararlaştırılan 300.000,00 USD tutarında bırakılan açık hesaba göre değerlendirme yapılması gerekmektedir. Yani, davacının iade edilen çek ve senet bedelleri toplamı 1.750.000,00 USD alacağı varken iade edilen çek ve senetler yerine toplam 1.100.000,00 USD tutarlı 8 adet çek verilmiş, bununla birlikte ayrıca 300.000,00 USD tutarında açık hesap alacağının bulunduğu da ayrıca düzenlendiğine göre davacının iade edilen çek ve senet bedellerinden yerine verilen çek bedelleri farkı olan 650.000,00 USD alacağı değil protokolde belirlenen 30.000,00 USD alacağının bulunduğu kabul edilerek hesaplama yapılmalıdır.
Ayrıca, davacı tarafından nakit olarak ödenen 35.000,00 USD’nin 200.000,00 USD bedelli çekin ödemesi için alındığı kabul edilmekle birlikte çekin ayrıca 200.000,00 USD olarak ayrıca tahsil edildiği, böylece davalıdan mükerrer ödeme alındığı ve borcundan düşülecek miktarın eksik hesaplandığı savunulduğu halde banka kanalıyla ödeme yapıldığı bildirildiğinden ilgili bankadan yapılan ödemeye dair dekont ve evraklar getirtilmek suretiyle bir inceleme yapılması gerekmekte olup, bilirkişi raporlarındaki bu hususa ilişkin çelişki giderilmeden karar verilmiştir.
Böylece, taraflar arasındaki sözleşme, tutanak, protokol hükümleri ile taraflarca kabul edilen ödemeler nazara alınmak suretiyle, bilirkişi raporlarında yer alan açıklanan eksikliklerin ve bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi, davalının bakiye borcunun böylece tespiti gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
3- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; alacak takip talebinde ve dava dilekçesinde döviz (USD) olarak talep edilmiş olup, alacak ve faizin USD olarak tespiti ile buna göre karar verilmesi gerekirken; mahkemece icra takibinin 726.562,27 USD"nin takip tarihinde davacının takibe konu ettiği kur ile sınırlı karşılığı 1.204.422,28-TL asıl alacak üzerinden devamına karar verilmesi, faizin de Türk Lirası üzerinden hesaplanması doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA,takdir olunan 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin taraflardan alınıp yekdiğerine verilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 01/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.