11. Hukuk Dairesi 2016/4457 E. , 2017/3287 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nce verilen 14/10/2014 gün ve 2013/283 - 2014/488 sayılı kararı bozan Daire"nin 15/12/2015 gün ve 2015/378 - 2015/13510 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili asıl davada, müvekkilinin davalı şirketin % 16 paylı ortağı olduğunu, şirketin müdürü sıfatıyla şirketin yönetimini ve işlerin devamını yürütmekle görevli olan davalı ..."ın şirketin kuruluş amacına aykırı işler yapması nedeniyle ortaklar genel kurulunun ivedi biçimde yapılması talebinde bulunduğunu, bunun üzerine ortaklar kurulu toplantılarının çağrı yöntemine ve yapılma biçimine açıkça aykırı biçimde limited şirket merkezi dışında bir adreste toplantı yapılacağı çağrısının müvekkiline 29/03/2013 günü ulaştığını, müvekkilinin bu toplantının şirket merkezi dışında yapılacak olması ve çağrının yönetim kurulu tarafından yapılmamış olması ile bildirimin iki hafta önce yapılmamış olması nedeniyle bu toplantıya katılmama iradesinin telgraf ile bildirildiği, bu tarihte yapılan toplantı tutanağının müvekkiline verilmediğini, yapılmış ise alınan kararların özen ve bağlılık yükümü, rekabet yasağı ve eşit işlem başlıklı TTK maddelerine aykırı bulunduğundan iptali gerektiği, yapılmamış ise bu toplantının yapılabilmesi için şirkete yönetim kayyumu atanmasına ve toplantının mahkeme kararı ile yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen 2012/406 esas sayılı davada da, toplantı kağıdının geç tebliğ edildiğini, gündem maddelerinin müzakere edilmediğini ileri sürerek şirketin 10 Nisan 2012 tarihli olağan ortaklar kurul toplantısında alınan kararlardan 1, 2, 3, 4, 5 ve 6. maddelerinin iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri davaların reddini istemişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine asıl karar Dairemizce onanmış, birleşen davaya ilişkin karar bozulmuştur.
Davacı vekili, bu kez asıl dava yönünden karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1-Asıl dava, limited şirket ortaklar kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir. Dairemizin 15.12.2015 tarih 2015/378 E.2015/13510 K. sayılı ilamının 1 nolu bendinde “....mahkemece, 6102 sayılı TTK"nın 445. maddesi uyarınca genel kurul tarihinden itibaren 3 ay içinde dava açılması gerekirken asıl davanın, 29/03/2013 tarihli genel kuruldan 6 ay sonra açılmış olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile esastan reddine karar verilmesi doğru değil ise de hükmün sonucu itibariyle doğru bulunmasına göre, değişik gerekçeyle onanmasına karar...” verilmiş ise de, dava konusu genel kurul toplantısının 29.03.2013 tarihinde yapıldığı, TTK"nun 445. maddesinde öngörülen 3 aylık sürenin son gününün 29.06.2013 tarihinde son bulduğu, 29.06.2013 tarihinin ise Cumartesi gününe denk geldiği, davanın ise haftanın ilk çalışma günü olan 01.07.2013 Pazartesi günü yasal süresinde açıldığı gözetildiğinde davacı vekilinin asıl davaya yönelik karar düzeltme istemi kabul edilerek Dairemizin 15.12.2015 tarih 2015/378 E.2015/13510 K. sayılı ilamının 1 nolu bendinin kaldırılmasına ve davacı vekilinin asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 29.03.2013 tarihli genel kurulda 5 nolu gündem maddesinde yöneticilere ücret ödenmemesi yolunda alınan karara karşı davacının dava açmada hukuki yararı bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki 3 nolu bendenin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
3-Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda “...2008, 2009 ve 2010 yıllarından gelen bilançoların gerçeği yansıtmadığı, bunun 2011 yılı bilançosuna da yansıdığı, yine 2012 yılı ticari defterlerinin tetkikinde hesaplar gerçeği yansıtmadığından 29.03.2013 tarihli toplantıda 6102 sayılı Yasa"nın 424. maddesi gereği bilançonun onanmasının etkisinin olmayacağı...”görüşü belirtilmiş ise de, bunun gerekçesine raporda yer verilmemiştir. Bu itibarla mahkemece, dava konusu bilirkişi raporunda belirlenen bu husus tartışılmaksızın ve bilançoların gerçeği yansıtıp yansıtmadığı yönünde bir araştırma yapılmaksızın yazılı gerekçe ile dava konusu genel kurulda alınan 1,2,3 ve 4. maddeler yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir.
Ayrıca dava konusu 29.03.2013 tarihli genel kurul toplantısının 6. maddesinde davacı ..."ın ortaklıktan çıkarılmasına dair alınan kararla ilgili olarak mahkemece 6102 sayılı TTK"nun 640. maddesi uyarınca şirket anasözleşmesinde genel kurul kararı ile bir ortağın şirketten çıkarılabileceğine dair sebepler öngörülüp öngörülmediğine dair bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan, karar yerinde davacının ihraç kararı hiç tartışılmadan yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi de doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin asıl davaya yönelik karar düzeltme istemi kabul edilerek Dairemizin 15.12.2015 tarih 2015/378 E.2015/13510 K. sayılı ilamının 1 nolu bendinin kaldırılmasına ve davacı vekilinin asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin asıl davaya yönelik sair temyiz itirazlarının reddine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile asıl davaya yönelik kararın davacı yararına BOZULMASINA, temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harcının istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 01/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.