3. Hukuk Dairesi 2016/10903 E. , 2017/645 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki iştirak nafakasının arttırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların . Esas 2008/1139 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, bu karar ile müşterek çocukların velayetlerinin müvekkiline verildiğini ve her bir çocuk lehine ayrı ayrı aylık 350.00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, daha sonra açılan nafaka arttırım davasında . Esas sayılı dosyası ile her bir çocuk lehine hükmedilen nafakanın 450.00-şer TL’ye yükseltilmesine karar verildiğini, gerek müvekkilinin gerekse davalının aile hekimi olarak görev yaptığını, müşterek çocukların her ikisinin de . eğitim-öğretim gördüklerini, tüm ihtiyaçlarının müvekkili tarafından karşılandığını, davalının hükmedilen nafakanın dışında çocukların hiçbir ihtiyacı için katkıda bulunmadığını ileri sürerek, çocukların ihtiyaçlarının göz önünde bulundurularak nafakanın her çocuk için ayrı ayrı 2.000,00 TL "ye yükseltilmesine, her yıl iştirak nafakalarının .tarafından yayınlanan . oranda ayrı ayrı arttırım yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin aylık maaşının 6.000,00 TL, devlet katkısı ile yaklaşık 8.000,00 TL civarında olduğunu, davacının da pratisyen doktor olduğunu, aylık gelirinin 8.000,00 TL"den fazla olduğunu, müvekkilinin bankada hiçbir nakit birimi olmadığını, ancak davacının 200.000,00 TL civarında nakit birikimi olduğunu, müvekkilinin boşandıktan sonra ikinci evliliğini yaptığını, bu evliliğinden iki çocuğu olduğunu, eşinin ev hanımı olduğunu, çalışmadığını belirterek nafakada hakkaniyet gereği indirim yapılmasını ve davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
./..
-2-
Mahkemece; müşterek çocukların giderleri, davalının geliri, sabit ödemeleri, evli, eşinin çalışmıyor oluşu, iki çocuğunu daha oluşu ve davacının gelir durumu, kira vermediği hususları ile iştirak nafakasına hükmedildiği tarihten bu yana geçen sürede paranın satın alma gücünde meydana gelen azalma ve hakkaniyet gereği davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının her bir çocuk için dava tarihinden itibaren takdiren 650.00-şer TL"ye yükseltilmesine, her bir çocuk için hükmedilen iştirak nafakasına dava tarihini takip eden bir yıl sonraki dönemden başlayarak her yıl.oranında ayrı ayrı artış yapılmasına karar verilmiş; verilen bu hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir.
Temyize konu uyuşmazlık; iştirak nafakasının aylık 200,00’er TL artırımının hakkaniyete uygun olup olmadığı ve çocukların ihtiyaçlarını karşılamada yeterli olup olamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Türk Medeni Kanunu"nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür.
İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir.
Dosya içeriğinden; velayet hakkı annede olan müşterek çocuklar 2004 doğumlu . 2006 doğumlu . özel okulda okudukları, davacı annenin . olarak çalıştığı,. 2015 maaş bordrosuna göre aylık kazancının 8.298,00 TL olduğu, kendisine ait evde iki çocuğu ile birlikte oturduğu, davalı babanın ise, aile hekimi olarak görev yaptığı, Ekim 2015 maaş bordrosuna göre aylık gelirinin 8.737,00 TL olduğu, kendisine ait evde eşi ve iki çocuğu ile birlikte oturduğu, üzerine kayıtlı bir aracının bulunduğu, oturduğu ev ve arabası için kredi ödediği anlaşılmaktadır.
Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. Dosya içeriğinden; tarafların . sayılı ilamı ile boşandıkları ve boşanma ile her bir çocuk için aylık 250 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, iştirak nafakalarının. 2010/110 Esas, 2010/1409 Karar sayılı ilamı ile 350’şer TL’ye,. Karar sayılı ilamı ile de 450’şer TL’ye çıkartıldığı ve son nafaka arttırım dava tarihinin 18/01/2013 olduğu anlaşılmaktadır.Önceki dava tarihi ile bu davanın açıldığı tarih arasında 2 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, müşterek çocukların yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır.
./..
-3-
Tarafların gerçekleşen sosyo-ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve müşterek çocukların yaşı, eğitim durumu ve ihtiyaçları gözetildiğinde; yerel mahkemece takdir edilen iştirak nafakası miktarı az olup, hakkaniyete uygun bulunmamıştır.
O halde, mahkemece yapılacak iş; müşterek çocukların yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, davacı anne ile nafaka yükümlüsü babanın ekonomik durumu gözetilerek, TMK"nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun bir nafakaya hükmetmek olmalıdır. Yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK’nun 440/I. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
.