(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2018/5147 E. , 2021/2080 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "Çekişmeli 18, 962 ve 2012 parsel sayılı taşınmazların sınırında mera parselleri bulunduğundan yöntemine uygun mera ve zilyetlik araştırması yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gereğine ve dava konusu 208, 424, 818, 2327 ve 3626 parsel sayılı taşınmazların davalı Hazine adına tesciline karar verildikten sonra bu taşınmazlarda davacı gerçek şahısların zilyet olduğunun tapunun beyanlar hanesine şerh verilmesinin isabetsizliğine" değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, çekişmeli 18 ve 2327 parsel sayılı taşınmazların tamamı ile 208 parsel sayılı taşınmazın 18.01.2018 tarihli fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 4.656,203 metrekare, 2012 parsel sayılı taşınmazın 26.02.2018 tarihli ek fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 5.508,00 metrekare yüzölçümlü bölümlerinin hüküm yerinde gösterilen paylar oranında davacılar adlarına tapuya tesciline, çekişmeli 962, 424, 818 parsel sayılı taşınmazların tamamı ile 208 parsel sayılı taşınmazın 18.01.2018 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1.980,01 metrekare ve 2012 parsel sayılı taşınmazın 26.02.2018 tarihli ek fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 14.492,00 metrekare yüzölçümlü bölümlerinin Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar Hazine vekili ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Temyize konu 208 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümü ile 2327 ve 3626 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Hükmüne uyulan bozma ilamında, çekişmeli 208, 2327 ve 3626 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına tesciline karar verilmesinden sonra bu taşınmazların davacı gerçek kişilerin zilyetliğinde bulunduğuna dair şerh verilmesinin isabetsizliğine değinilerek, hükmün yalnızca bu nedenle bozulmasına karar verilmiş olup, Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, davalı Hazine’nin bozma ilamına uyulmakla oluşan kazanılmış hakkını ihlal edecek biçimde, dava konusu 208 parsel sayılı taşınmazın (B) bölümü ile 2327 parsel sayılı taşınmazın tamamının davacı gerçek kişiler adına tescili yönünde hüküm kurulmuş olması ve 3626 parsel sayılı taşınmaz hakkında ise hiç hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı gereğince, dava konusu 208, 2327 ve 3626 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına tesciline karar verilmesi ile
yetinilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalılar Hazine ve ... vekillerinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA,
2- Temyize konu 18 parsel sayılı taşınmazın tamamı ile 2012 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; hükmüne uyulan bozma ilamında değinilmesine rağmen, çekişmeli 18 ve 2012 parsel sayılı taşınmazlar hakkında yöntemine uygun mera araştırması yapılmamış, bu kapsamda taşınmazın niteliğinin ve üzerindeki zilyetlik durumunun tespiti açısından hava fotoğraflarından yararlanılmamış, keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişilerin hangi köyde ikamet ettikleri tutanakta belirtilmediğinden, komşu köyler halkından mahalli bilirkişi dinlenip dinlenilmediği belirlenememiş ve dava konusu 2012 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına tesciline karar verilen bölümü ile geriye kalan bölümünün nasıl ayrıldığı hususu açıklanmamış ve ayrıca hükme esas alınan ziraat bilirkişi raporunda, çekişmeli 18 ve 2012 parsel sayılı taşınmazlar ile sınırlarında bulunan mera parselleri arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususunda herhangi bir değerlendirmeye yer verilmemiştir. Bu şekilde eksik inceleme, araştırma ve uygulama ile karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle; taşınmazların bulunduğu bölgede kadastro tespitinden önce yetkili ve idari merciler tarafından mera tahsisi yapılıp yapılmadığı ilgili mercilerden sorulup saptanmalı, varsa mera tahsis kaydı ve dayanağı haritaların getirtilip uygulanması suretiyle çekişmeli taşınmazların mera tahsisi kapsamında kalıp kalmadıkları belirlenmeli; mera tahsis kaydı yoksa, kadastro tespit tarihi olan 1980 yılından 15-20-25 yıl öncesine ait 3 ayrı dönemde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve komşu taşınmazlara ait kadastro tutanakları ve dayanağı belgeler getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, davada yararı bulunmayan, yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, komşu köylerde oturan kişiler arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve tespit bilirkişileri ile fen bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte; çekişmeli taşınmazların öncesinin ne olduğu, mera olup olmadıkları, çevrede bulunan mera parsellerinden ne şekilde ayrıldıkları, kim tarafından hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldıkları gibi hususlar yerel bilirkişi ve tanıklardan tek tek ve olaylara dayalı olarak sorulup saptanmalı, yerel bilirkişi ve tanık beyanları komşu parsellere ait kadastro tutanakları ve dayanakları olan belgelerle denetlenmeli, beyanlar arasında doğabilecek çelişkiler yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; mahkeme hakiminin, taşınmazların konumuna, niteliklerine, çevre parsellerle karşılaştırılmalı olarak fiziksel özelliklerine ve özellikle sınırlarında bulunan mera parselleri ile aralarında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığına ilişkin gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmazların tarımsal niteliklerini ve üzerindeki bitki örtüsünü bildiren, öncelerinin mera olup olmadığı, komşu parsellerin toprak yapısı ve bitki desenleri yönünden karşılaştırmalı değerlendirmeyi içeren, mera parselleri ile aradaki ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını açıklayan, çekişmeli taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisinden, hava ve uydu fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yaptırılmak suretiyle, dava konusu taşınmazların sınırını ve niteliğini, imar-ihyaları tamamlanmış ise tamamlandığı tarihi ve üzerilerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı ve dava konusu taşınmazların konumlarını hava ve uydu fotoğrafları üzerinde göstermesi istenmeli ve bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalılar Hazine ve Hekimhan
Belediye Başkanlığı vekillerinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı ..."na iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.