21. Hukuk Dairesi 2014/23856 E. , 2015/9927 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Davacı, davalı şirketin..."daki şantiyesinde geçirdiği iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğradığını belirterek maddi ve manevi zararının giderilmesini istemiştir.
Mahkemece, iş kazası iddiasının kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; Kurumca hazırlanan 10.04.2012 tarih ve 1672 sayılı iş kazası inceleme raporu ile, "...Rusya ile Ülkemiz arasında Sosyal Güvenlik Sözleşmesi olmadığı gibi mülga 506 sayılı kanuna göre Sosyal Güvenlik sözleşmesi imzalayan ülkelerde iş üstlenen işverence yurt dışındaki iş yerlerinde çalışmak üzere giden Türk işçilerine istekleri halinde isteğe bağlı sigorta hükümleri uygulanmaktaydı. Ayrıca ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi imzalayan ülkelerde iş üstlenen Türk şirketleri tarafından yurt dışına gönderilen Türk işçileri için topluluk sigortası imzalanması gerekmekte olup, topluluk sigortası iş kazası- meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortasını kapsamamakta, yanlızca emeklilik için prim ödemeyi öngörmektedir. ..."ın hizmet dökümü incelendiğinde kaza geçirmiş olduğu 19.06.2007 tarihinde ....."nden isteğe bağlı sigortalısı olduğu tespit edilmiştir. Mevzuat bağlamında; yakınmacı ...."ın, .....Ünvanlı işyerine bağlı olarak..."da çalıştığı inşatta 19.06.2007 tarihinde geçirdiğini iddia ettiği kaza sözleşmesi olmayan ülkelere götürülen işçiler 506 sayılı Kanuna göre iş kazası olmadığından kazanın iş kazası kapsamında olmadığı değerlendirilmektedir." tespitinin yapıldığı, Mahkemece 03.12.2013 tarihli duruşmada davacı tarafa iş kazası tespiti davası açmak üzere 4 haftalık kesin süre verildiği, kesin süreye rağmen tespit davası açılmadığından temyize konu davada iş kazası iddiasının kanıtlanamadığından davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Kamu hukuku alanına giren sosyal güvenlik hukukunun hizmet akdiyle çalışanlar yönünden başlıca kaynağını oluşturan 506 sayılı Yasa Sosyal Sigortalar Kurumu’na yükümlülükler getiren bir sosyal güvenlik sözleşmesi veya topluluk sigortası bulunmadığı takdirde kural olarak Türk Milli sınırları içerisinde ve Türkiye’de tescilli işyerleri ve işverenler ile yasa kapsamındaki işçiler için uygulanabilir. Başka bir anlatımla, 506 sayılı Yasa"nın uygulama alanı devletin hükümranlık sahası ile sınırlı olup, ülke sınırları dışında uygulanamaz.
506 sayılı Yasa"nın ülke dışında meydana gelen sigorta olaylarında uygulanabilmesi Sosyal Sigortalar Kurumu’na yükümlülükler getiren sosyal güvenlik sözleşmesi veya kısa vadeli sigorta kollarını da kapsayan topluluk sigortaları bulunması halinde mümkün olabilir. Somut olayda, davacının, davalı işverenin yurtdışında..."da bulunan işyerinde çalışmakta iken zararlandırıcı olaya maruz kaldığına ve... ile Türkiye arasında Sosyal Sigortalar Kurumu’nu yükümlülükler altına sokan Sosyal Güvenlik Sözleşmesi bulunmadığına ve topluluk sigortasının kısa vadeli sigorta kollarını kapsayıp kapsamadığının anlaşılamamasına göre olayın Sosyal Sigortalar Kurumu yönünden iş kazası sayılması mümkün değildir.
Öteyandan; yurtdışında çalışanlar geçici işçi olarak gönderilmedikleri takdirde topluluk sigortasına tabi olarak çalışırlar, SGK bakımından iş kazası hükümleri uygulanmasa dahi işveren yönünden iş kazası sorumluluğu devam eder.
Yapılacak iş; yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, iş bu davada davacı tarafa tespit davası açmak üzere süre verilmesine gerek olmadığı ve olayın Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından iş kazası sayılmayarak davacıya gelir bağlanmamasının işveren yönünden iş kazası olabileceği hususunu değiştirmeyeceği dikkate alınarak, zararladırıcı olayın iş kazası olup olmadığının Mahkemece ön sorun kabul edilerek değerlendirilmesi ve iş kazası olduğuna kanaat getirilmesi halinde davacının maddi ve manevi tazminat istemleri hakkında bir karar verilmesinden ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 05/05/2015 ününde oybirliğiyle karar verildi.