16. Hukuk Dairesi 2018/4749 E. , 2021/2082 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; ‘"Çekişmeli 104 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hüküm yönünden, araştırmanın yeterli olmadığı açıklanarak, komşu taşınmazlara ait tespit tutanak ve dayanakları getirtilerek çekişmeli taşınmaz yönünün bu tutanaklarda ne okunduğunun tespiti, eski tarihli hava fotoğrafları incelenerek (F) bölümünde zilyetliğin başlangıç tarihinin ve devam süresinin belirlenmesi, tanıkların zilyetliğe ilişkin somut verilere dayalı beyanlarının alınması ve zilyetlikle edinilen taşınmaz bulunup bulunmadığının araştırılması; çekişmeli 103 ada 24 , 104 ada 2 ve 105 ada 11 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hüküm yönünden ise, taşınmazların mera vasfıyla kayıtlı oldukları nazara alınarak, yasal hasım konumunda bulunan kullanım hakkı sahibi köy tüzel kişiliğine husumetin yöneltilerek taraf teşkilinin sağlanmasından sonra taraf delilerinin değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 105 ada 11 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının kısmen iptali ile, 16.04.2014 tarihli teknik bilirkişi raporunda (G) harfi ile gösterilen 6227,86 metrekare ve (H) harfi ile gösterilen 68,69 metrekarelik bölümlerinin davacı adına tapuda kayıtlı 105 ada 10 parsel sayılı taşınmaza eklenmesi suretiyle tapuya kayıt ve tesciline, jeoloji mühendisi bilirkişi Hande Erman tarafından hazırlanmış 26.05.2014 tarihli raporda gösterilen su kaynağının tapu kaydının beyanlar hanesine işlenmesine, 105 ada 11 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının kısmen iptali ile raporda (D) harfi ile gösterilen 5682,31 metrekarelik bölümünün davacı adına tapuda kayıtlı 105 ada 8 parsel sayılı taşınmaza eklenmesi suretiyle tapuya kayıt ve tesciline, 104 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının kısmen iptali ile raporda (F) harfi ile gösterilen 3078,73 metrekarelik bölümünün davacı adına tapuda kayıtlı 104 ada 4 parsel sayılı taşınmaza eklenmesi suretiyle tapuya kayıt ve tesciline, 104 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının kısmen iptali ile raporda (E) harfi ile gösterilen 858,42 metrekarelik bölümünün davacı adına tapuda kayıtlı 104 ada 5 parsel sayılı taşınmaza eklenmesi suretiyle tapuya kayıt ve tesciline, 104 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının kısmen iptali ile raporda (C) harfi ile gösterilen 1826,87 metrekarelik bölümünün davacı adına tapuda kayıtlı 104 ada 6 parsel sayılı taşınmaza eklenmesi suretiyle tapuya kayıt ve tesciline, 103 ada 24 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının kısmen iptali ile raporda (A) harfi ile gösterilen 657,37 metrekarelik bölümünün davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Oysaki, bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli müktesep hak oluşacağından, bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde çekişmeli taşınmaz bölümlerinde davacı lehine iktisap koşullarının oluştuğu kabul edilerek, yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Mahallinde yapılan keşif sonrası düzenlenen ziraatçi bilirkişi raporunda, çekişmeli taşınmaz bölümleri ile taşımazların geriye kalan bölümleri arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı, taşınmazların nitelikleri ile imar- ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadıkları, böyle yerlerden iseler imar ihyalarının hangi tarihte tamamlandığı hususunda her hangi bir değerlendirme yapılmamış; jeodezi bilirkişi raporunda taşınmaz bölümlerinin işlenmiş toprak yapısında olduğu belirtildikten sonra, imar ihya edilmiş yerlerden olmadıkları ifade edilerek, raporun kendi içerisinde çelişki oluşturulduğu halde bu çelişki giderilmemiş; yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların niteliğine ve zilyetlik durumuna ilişkin maddi olaylara dayalı beyan alınmamış ve bazı taşınmaz bölümlerinin sınırında dere bulunduğu halde jeolog bilirkişiden rapor alınmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmaz bölümlerini gösteren tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait en az üç ayrı zaman dilimine ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Müdürlüğü"nden, dava konusu taşınmazlara komşu taşınmazların kadastro tutanak ve dayanakları ilgili yerlerden getirtilip dosya arasına konulduktan sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraat mühendisi kurulu, 3 kişilik jeodezi ve fotoğrametri uzmanı bilirkişi kurulu, jeolog bilirkişi ve fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmaz bölümlerinin geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, imar- ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; komşu taşınmazların dayanak kayıtlarının çekişmeli taşınmazlar yönünü ne okuduğu belirlenmeli; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmaz bölümlerinin toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz bölümleri üzerindeki ağaçların hangi bölüm üzerinde bulunduğu açıklanmak suretiyle yaşlarını ve cinslerini, üzerlerindeki bitki örtüsünü, taşınmaz bölümlerinin imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığını, böyle yerlerden iseler imar-ihyaya konu olmaya başladıkları ve ihyalarının tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmaz bölümlerinin değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını içerir somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeolog bilirkişiden, taşınmaz bölümlerinin dere yatağı vasfında olup olmadıklarını ya da dere yatağından kazanılıp kazanılmadıklarını ve derenin aktif alanında kalıp kalmadıklarını açıklayan ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlemesi istenilmeli; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi kurulundan, hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, taşınmaz bölümlerinin sınırlarını ve niteliğini, imar-ihyaları tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; teknik bilirkişiye ise, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli, dava konusu taşınmaz bölümlerini komşularıyla birlikte gösterir şekilde krokili rapor düzenlettirilmeli, böylelikle zilyetlikle kazanma şartlarının davacı lehine oluşup oluşmadığı kesin olarak belirlenmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu yönler göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.