22. Hukuk Dairesi 2017/15572 E. , 2018/22175 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin ödenmeyen işçilik alacakları nedeniyle ... sözleşmesini haklı nedene dayalı olarak feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile ödenmediğini iddia ettiği bir kısım işçilik alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacı feshinin haklı nedene dayanmadığını, davacının hafta sonlarında ve resmi tatil günlerinde çalışmadığını, ödenmeyen işçilik alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmişlerdir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışma yapıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, bu çalışmaların yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir.
Somut olayda Mahkemece; davalıya karşı aynı mahiyette dava dosyası bulunan davacı tanığı ..."in beyanı, diğer tanık beyanları ile desteklenmediğinden, adı geçen tanığın beyanına itibar edilmemiş, tüm tanık anlatımları birlikte değerlendirildiğinde ise; davacının işyerinde hafta içlerinde 9 saatlik süre içinde 1 saat ara dinlenmesi yaparak 8 saat, cumartesi günleri ise 4 saat çalışarak toplam çalışmasının haftalık 45 saatlik azami çalışma süresi içinde kaldığı tespit edilerek davacının fazla çalışma ücret alacağı bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Davacının davalıya ait işyerindeki ikinci dönem çalışmasında birlikte aynı görevi yaptığı, yukarıda bahsi geçen husumetli tanığın açtığı alacak davasında verilen karar, Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 2015/4530 esas sayılı ilamı ile bozulmuş olup bozma ilamında, davacının işyeri kayıtlarına dayandığı halde, sadece davacı tarafından ibraz edilen teknik servis formlarına göre fazla çalışma ücretinin hesaplanması hatalı bulunmuş, davacının hizmet süresi boyunca gerçekleştirdiği tüm teknik servis raporlarının temini ile kayıtların bulunduğu dönem için bu kayıtlar, kayıtların temin edilemediği dönem için tanık beyanları dikkate alınarak ... hukukunda uzman olan bir mali müşavir bilirkişiden alınacak bilirkişi raporunun sonucuna göre değerlendirme yapılması gerektiği vurgulanmıştır. Bozma ilamı sonrası yargılamada, davacıya ait teknik servis raporlarının davalılar arşivinde bulunmaması nedeniyle inceleme yapılamadığından, mahkemece tanık anlatımlarına göre davacının davalı işyerinde genel olarak hafta içleri çalıştığı ve 09.00-18.00 saatleri arasında 1 saat ara dinlenmesi yaparak günde 8 saat üzerinden çalıştığı, davacı tarafından sunulu teknik servis raporları incelendiğinde ise davacının şehir dışında yaptığı işlerin bitim süresi ile dönüş süreleri birlikte dikkate alındığında, davacının mesai bitiminin 3 saat üzerinde çalıştığı, yine tanık anlatımları ile davacı tarafça sunulu teknik servis raporlarından davacının haftanın 3 günü şehir dışında görev yaptığı, bu tespitler kapsamında davacının hafta içi üç gün 14 saatlik süre içinde Yargıtay kararlarına göre 1,5 saat ara dinlenmesi yaparak 12,5 saat, iki gün ise 8 saat çalışarak toplam 53,5 saat üzerinden 8,5 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiş ve karar Dairemizin 29.12.2017 tarih 2017/2506 esas 2017/31467 karar sayılı ilamı ile onanmıştır.
Temyize konu dosya davacısı da, işyerinde fazla çalışma yaptığı iddiasının ispatına yönelik olarak işyeri kayıtlarına ve bu kapsamda teknik servis raporlarına dayanmıştır. Bu itibarla, davacının hizmet süresi boyunca gerçekleştirdiği tüm teknik servis raporlarının temini sağlanmalı, bundan sonra var ise işyeri kayıtlarının bulunduğu dönem için bu kayıtlar, kayıtların temin edilemediği dönem için tanık beyanları dikkate alınarak ve davacının cihaz kurulumu ve servisi için şehirdışına gittiğinin ispatı halinde yolda geçirdiği sürelerin de olduğu nazara alınarak davacının çalışma saatleri ve fazla çalışması bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir. Eksik incelemeye dayalı olarak verilen karar isabetsizdir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.