Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/21792
Karar No: 2017/830
Karar Tarihi: 06.02.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/21792 Esas 2017/830 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/21792 E.  ,  2017/830 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili; müvekkilinin 06.03.2008 tarihinde davalılardan ..."ın bahçe evini besleyen AG hattının tamiri esnasında elektrik akımına kapılarak yaralandığını, bu olay nedeniyle davacının belden aşağısını kullanamaz bir hale gelerek maluliyete uğradığını,davalılar hakkkında ... Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/355 Esas, 2012/206 Karar sayılı dosyası ile dava açıldığını,bu olayın oluşumunda davalıların kusurlu olduklarını,davalılardan ..."ın bahçe evini besleyen AG hattının deplasesini Tedaşın bilgisi dışında yaptırdığı,davalı ..."in yetkisi olmadığı halde Tedaşa ait AG dağıtım panosuna müdahele ettiği, hatta çalışma olup olmadığını kontrol etmeden hatta enerji verdiğini, davalı ..."ın Tedaşa ait AG dağıtım panosundaki arızayı Tedaşa bildirmesi gerektiğini, davalı ... Dağıtım A.Ş AG panosunun sahibi ve işleticisi olması sebebiyle kusurlu olduğunu, davacının bu olaydan sonra bacaklarını kullanamaz hale geldiğini, bakım ve tedavisinin devam ettiğini, davacının tedavisi sırasında özel araçlarla defalarca İzmir"e gidip geldiğini, bu harcamalar için fazlaya ilişkin haklarını saklı kalması kaydıyla şimdilik 1.000 TL ile, meslekte kazanma gücünün sona ermesi nedeniyle kazanç kaybı olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000 TL maddi tazminat ile bu olay nedeniyle elektrik akımına kapılan davacının yaralanarak belden aşağısını kullanamaz olması sebebiyle acı ve üzüntü çektiğini, hiçbir özel ihtiyacını kendisinin gideremediğini, bu nedenle de 100.000 TL manevi tazminat talep ettiklerini ileri sürerek toplam 102.000,00 TL tazminatın olay tarihi 06.07.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... Dağıtım A.Ş vekili ile; 06.07.2008 tarihinde meydana gelen kazada davalı kurumun kusuru olmadığını, ..."ın kendisine ait özel Ag hattının boru tipi ve kısa olan direklerini ağaç direklerle değiştirmek amacıyla mevcut boru tipi direkler üzerindeki tellerin yeni dikilen ağaç direklere aktarılması için davacıya iş verdiğini, davacının da davalı kurumu bilgi ve haber vermeden TR-6 nolu trafonun kilitli ve kapalı olan AG dağıtım panosunun kilidini kırarak açmak suretiyle enerjiyi kestiğini, enerjiyi kestikten sonra hiçbir önlem almadan işe başladığını, enerji altındaki hatlar trafo, box"lara kurumun personelleri dışında kişilerin müdahale etmesine izin verilmediğini, bir çalışma yapılması gerekli ise mutlak surette işletme müdürlüğü ile enerji kesme-verme tutanağının düzenlenmesi iş güvenliği tedbirlerinin alınması kaydıyla üçüncü kişilerin çalışmasına izin verildiğini, davalıdan böyle bir izin talep edilmediğini, kazanın meydana gelmesinin nedeninin davacı tarafın hiçbir güvenlik tedbiri almadan, davalının izni ve haberi olmadan enerjili hatta çalışma yapmalarından kaynaklandığı,bu nedenle davanın reddini istemiştir.
    Davalı ...; olayın meydana gelmesinde kusurunun olmadığını, ... Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/355 Esas 2012/206 Karar sayılı dosyadaki bilirkişi raporunda davalıya tali kusur izafe edildiğini,kararın henüz kesinleşmediğini, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
    Davalı ...; olay sırasında ..."te olduğunu, yanında çalışan işçinin tarlaları sulamakta kullandıkları pompanın çalışmadığını, elektrik ile ilgili bir sorun olduğunu kendisine bildirdiğini, elektrikçiyi arayarak bu durumu tespit etmesini ve tamir etmesini söylediğini,olayın meydan gelmesinde kusuru olmadığını, ... Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/355 E.sayılı dosyasında hakkında beraat kararı verildiğini,ceza dosyasında alınan bilirkişi raporlarında davacının asli kusurlu olarak tespit edildiğini, bu nedenlerle davanın reddini istemiştir
    Davalı ... davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 262.834,64 TL maddi tazminatın ve 50.000,00 TL manevi tazminatın 06/07/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ..., ... ve ..."den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalı ..."a yönelik açılan davanın reddine karar verilmiş,hüküm, davalı ... A.Ş vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
    HMK’nun 281.maddesinde; tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
    Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
    Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hakim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
    Somut olayda,mahkemece; davalıların kusur durumunun belirlenmesi açısından, İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine yazılan talimat ile bir elektrik mühendisi,iki iş güvenlik uzmanı bilirkişiden 06.12.2013 havale tarihli rapor alınmış olup, olayın meydana gelmesinde davacı ..."in %40, davalı ..."in %40, davalılar ... ve ..."ın ayrı ayrı % 10, TEDAŞ"ın kusuru olmadığını tespiti ile bilirkişiden rapor alınmış ise de bu rapor yeterli görülmeyerek ikinci kez istanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine yazılan talimat ile farklı üç kişilik heyetten 07.11.2014 tarihli rapor alınmış olup bu raporda ise,olayın meydana gelmesinde ..."ın %55 kusurlu olduğu, ..."ın %15 kusurlu olduğu, kazazede ..."un %15 kusurlu olduğu, Yusuf Özerin %15 kusurlu olduğu, ..."ın ise olayın meydana gelmesinde kusurlu olmadığı tespit edilmiştir.
    Mahkemece; davalıların kusur durumunun belirlenmesi açısından, bir elektrik mühendisi,iki iş güvenlik uzmanı bilirkişiden rapor alınmış ise de; bu rapor yeterli görülmeyerek ikinci kez farklı bir heyetten bilirkişiden rapor alınmış, ancak davalı ..."ın sorumlu olduğu kusur yönünden iki rapor arasındaki çelişki giderilmeksizin ikinci rapora dayalı olarak hüküm kurulmuştur.
    Hâl böyle olunca, mahkemece; yukarıda açıklanan maddî ve hukukî olgular gözetilerek, öncelikle dosyanın önceki bilirkişiler dışında elektrik mühendisleri ve iş güvenlik uzmanından, iki rapor arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde; somut verilere dayalı, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınması, daha sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek, hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı ... vekili yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi