3. Hukuk Dairesi 2016/2993 E. , 2017/831 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davalının .... abonelikleri nedeniyle ödenmemiş fatura bedelinin 1.150.951.751.208 TL, gecikme cezasının 7.437.908.404.000 TL ve gecikme cezası KDV"sinin 1.315.024.490.200 TL olmak üzere toplam 9.903.884.645.408 TL borçlu olduğunu, bu miktarın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece,davanın kısmen kabulü ile, 977.879,30 TL asıl alacak, 2.190.000,21 TL gecikme zammı, 391.770,36 TL gecikme zammı KDV’si, 1.471.701,70 TL yasal faiz, 264.906,31 TL yasal faiz KDV’si olmak üzere toplam 5.296.257,88 TL’nin asıl alacak üzerinden ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin 10.09.2013 tarih ve 2013/9003 esas 12358 karar sayılı ilamı ile davalı üniversitenin 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun "Sosyal ve Askeri Amaçlı İstisnalarla Diğer istisnalar" başlıklı 17.maddesinin 1.fıkrasında "Üniversitelerin" KDV"den muaf olduğu açıklanmasına rağmen davalı aleyhine gecikme zammına KDV uygulanması ve yine kanuna aykırı biçimde yasal faize KDV uygulanması suretiyle fazla tahsile karar verilmesi doğru görülmediği,davalı kurumun 492 sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi gereğince her türlü harçtan muaf olmasına rağmen hükmün 5.fıkrasında "58.086,03 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine" cümlesinin yazılması, kabule göre de taraflara verilen Avukatlık vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranlarına göre yanlış hesaplanması sebebiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece; bozma ilamı sonrasında yapılan yargılama sonucunda; davanın konusuz kalması nedeniyle hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle kararın bozmaya uygun olmasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- 6552 sayılı yasanın geçici 2. maddesi 4. fıkrası f. bendine göre "Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce dava konusu edilmiş ve/veya icra takibi başlatılmış alacaklar için, borçlunun bu fıkra hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunması hâlinde, asıl borçlular ve kefiller hakkında sürdürülen davalar sonlandırılır, icra ve takip işlemleri durdurulur. Bu takdirde, borçluların mahkeme masraflarını, icra masraflarını ve vekâlet ücretini ilk taksit tutarı ile birlikte ilk taksit ödeme süresi içinde veya yasal faizi birlikte ilk taksit ödeme süresini izleyen ayın sonuna kadar ödemeleri şarttır"
Dava, davalı tarafından kullanılan su bedellerinin tahsiline ilişkindir.
Somut olayda; dava konusu borcun 6552 sayılı Yasa kapsamında yapılandırılması için başvurulduğu ve davacı kurum tarafından bu başvurunun kabul edilerek, borcun taksitler halinde ödenmek üzere yapılandırılmıştır. Davalının davacı kuruma uzlaşma nedeniyle ödemeler yaptığı anlaşılmaktadır. Uzlaşma nedeniyle dava konusuz kalmıştır. Yukarıda anılan madde hükmüne göre yargılama giderlerinin düzenlenen uzlaşma tutanağındaki hesaplamaya dahil edilip edilmediğinin araştırılıp incelenmesi gerekir. Bu nedenle mahkemece gerekirse taraflar arasındaki uzlaşma tutanağı celbedilerek vekalet ücreti ve yargılama giderleri konusunda da uzlaşma olup olmadığının tespit edilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün taraflar yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.