Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1489
Karar No: 2017/1845
Karar Tarihi: 11.05.2017

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2016/1489 Esas 2017/1845 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2016/1489 E.  ,  2017/1845 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
    Hüküm : a) Mahkûmiyet (Sanıklar ...,..., ..., ...,...,..., ..., ...,.., ..., ..., ..., .., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan; sanıklar ..., ... ve ... hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan)
    b) Beraat (Sanıklar..., ..., ... ve... hakkında)

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
    Temyiz incelemesi sanık ... müdafiinin isteği üzerine duruşmalı, yöntemine uygun davetiye tebliğine rağmen müdafileri gelmeyen sanık ... ve diğer sanıklar hakkında duruşmasız olarak yapıldı.
    A) Sanık ... hakkındaki beraat hükmüne vekalet ücreti yönünden yapılan temyiz itirazının incelenmesi :
    06/11/2013 tarihinde sanık müdafiinin yüzüne karşı tefhim edilen hükmün, CMUK’nın 310/1. maddesinde belirtilen bir haftalık yasal temyiz süresinden sonra 05.02.2014 tarihinde temyiz edildiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz isteğinin CMUK’nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
    B) Sanıklar ..., ..., ...,..., ...,..., ..., ...,... ve ... hakkındaki mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi:
    Sanık ... müdafiinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğinin, hükmedilen cezanın süresi nedeniyle, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesinin 1 fıkrası ile 1412 sayılı CMUK"nın 318. ve 5271 sayılı CMK"nın 299. maddeleri uyarınca reddine karar verilerek, duruşmasız olarak inceleme yapılmıştır.
    Gerekçeli kararın 10.01.2014 tarihinde sanık ...’ın annesi ...’e tebliğ edildiği, ancak; Tebligat Kanunu’nun 16. maddesi gereğince adı geçenin sanıkla aynı konutta oturduğuna ilişkin bir ibare bulunmaması; ayrıca, aynı Kanun’un 20. maddesi gereğince sanığın muvakkaten başka yere gittiğine ilişkin bir beyanın da bulunmaması karşısında tebligat usulüne uygun olmadığından; sanık ...’ın temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilmekle temyiz talebinin reddine dair verilen karar kaldırılarak inceleme yapılmıştır.
    Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıklar..., ..., ... ve...’ın müdafileri ile sanıklar ..., ..., ..., .., ... ve ...’ın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
    C) Sanıklar ..., ... ve... hakkındaki beraat hükümlerine vekalet ücreti yönünden yapılan temyiz itirazlarının incelenmesi :
    1- 1136 sayılı Kanun"un 168 ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanıklar lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    2- CMK’nın 141. maddesinin 2. fıkrası, 142. maddesinin 1. fıkrası ve 232. maddesinin 6. fıkrası gereğince, kanuna uygun olarak yakalanıp tutuklanan ve beraatine karar verilen sanıkların tazminat isteme hakkı bulunduğunun ve tazminatla ilgili başvuru süresi ve merciinin sanıklara bildirilmesi ve karara yazılması gerektiği gözetilmeden, “incelenen dosya kapsamına nazaran tazminat isteme hakkının bulunmadığının sanıklara ihtarına” karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, sanıkların müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak bu durumun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
    1- Hüküm fıkrasının 3. bendinden sonra gelmek üzere,
    "Sanık ..."nın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre 2640 TL avukatlık ücretinin hazineden alınarak sanık ..."ya verilmesine,
    Sanıklar, ... ve ...’ın kendilerini aynı vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre 2640 TL avukatlık ücretinin hazineden alınarak sanıklar ...ve ...’a verilmesine" ibarelerinin eklenmesi
    2- Hüküm fıkrasının 17. bendi çıkarılarak yerine “CMK"nın 141. maddesinin 2. fıkrası, 142. maddesinin 1. fıkrası ve 232. maddesininin 6. fıkrası gereğince, kanuna uygun olarak yakalanıp tutuklanan ve beraatine karar verilen sanıkların, hükmün kesinleştiğinin kendisine tebliğinden itibaren üç ay ve her halde hükmün kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde, oturduğu yer ağır ceza mahkemesinde ve eğer o yer ağır ceza mahkemesi tazminat konusu işlemle ilişkili ise ve aynı yerde başka bir ağır ceza mahkemesi yoksa en yakın ağır ceza mahkemesine başvurup tazminat isteme hakkının bulunduğuna" ibaresinin eklenmesi,
    Suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    D) Sanık ... hakkındaki mahkûmiyet hükmün incelenmesi:
    Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Sanığın cezasında TCK’nın 192/3 maddesi gereğince indirim yapılırken, indirim oranının “1A” olarak belirtilmesi,
    Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak bu durumun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
    Hüküm fıkrasının 8. bendinin “c” paragrafındaki “1A” ibaresi çıkarılarak yerine “1/2” ibaresinin yazılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    E) Sanıklar ...ve ... hakkındaki mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi:
    Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1- İddianamede ve esas hakkındaki mütalaada sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 43. maddesinin uygulanması istenmediği halde, 5271 sayılı CMK"nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeden, sanıklar hakkında belirlenen cezaların zincirleme suç nedeniyle TCK"nın 43. maddesinin 1. fıkrası uyarınca artırılması,
    2- TCK’nın 43. maddesi gereğince sanıkların cezalarından artırım yapılırken, artırım oranının gösterilmemesi,
    Yasaya aykırı, sanıkların müdafilerinin ve sanık ...’ün temyiz itirazları ile sanık ... müdafiinin duruşmadaki savunması bu nedenle yerinde olduğundan, sanık ... yönünden re"sen de temyize tabi olan hükümlerin BOZULMASINA, tutuklama koşullarında değişiklik olmaması ve tutuklama süresine göre sanık ... hakkındaki salıverme isteğinin reddine,
    F) Sanıklar ...ve ... hakkındaki mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi:
    Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile aşağıda belirtilen dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Suç konusu uyuşturucu maddelerin miktarına bağlı olarak önem ve değerine göre TCK"nın 61. maddesindeki ilkeler uyarınca temel cezaların alt sınır aşılarak tayini yerinde ise de; TCK’nın 3. maddesindeki orantılılık ilkesine aykırı olarak, temel hapis ve gün adli para cezasının alt sınırdan fazla uzaklaşılarak 10 yıl hapis ve 600 gün adli para cezası olarak belirlenmesi,
    Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
    G) Sanık ... hakkındaki mahkûmiyet hükmün incelenmesi:
    Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilen dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Sanığın, “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçunun kanuni tanımında yer alan
    fiili gerçekleştirdiğine ya da ele geçirilen suç konusu esrarla ortak olduğuna ilişkin somut delil bulunmadığı, sabit olan fiilinin suç konusu esrarın temin edilmesi için sanıklar...ve ...’ün buluşmasını sağlayarak fiilin icrasını kolaylaştırmaktan ibaret olduğu, eyleminin
    yardım niteliğinde olduğu dikkate alınarak, hakkında TCK"nın 39. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
    H) Sanık ... hakkındaki hükmün incelenmesi:
    Sanık müdafiinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğinin, hükmedilen cezanın süresi nedeniyle, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesinin 1 fıkrası ile 1412 sayılı CMUK"nın 318. ve 5271 sayılı CMK"nın 299. maddeleri uyarınca reddine karar verilerek, duruşmasız olarak inceleme yapılmıştır.
    Sanığın üzerinde, 16.10.2007 tarihinde yapılan aramada ele geçirilen kullanma sınırları içindeki net 1,2 gramdan ibaret esrarı, satma veya başkasına verme gibi kullanma dışında bir amaç için bulundurduğuna ilişkin delil elde edilemediği, olayın diğer sanığı ...’in yere bıraktığı 470,85 gram esrarla ilgisinin tespit edilemediği, sanığın eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan hüküm kurulması,
    Yasaya aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
    I) Sanıklar ... hakkındaki mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:
    Sanığın iletişim tespit tutanaklarını kabul etmediğini beyan etmesi karşısında, ses kayıtları dinletilerek kendi sesi olup olmadığının sorulması, seslerin kendisine ait olmadığını belirtmesi halinde ise sanıktan alınacak ses örnekleri ile telefon konuşmalarına ilişkin ses kayıtlarının aynı kişiye ait olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi veya uzman bir kurum ya da kuruluştan rapor alınması,
    Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA,
    J) Sanıklar ... ve ...hakkındaki mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi:
    Kendilerinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde bulunmayan sanıkların savunmalarının aksine, diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiklerine veya ele geçen uyuşturucu maddelerle ilgisi olduğuna ilişkin, somut olay ve olgularla örtüşmeyen telefon görüşmeleri dışında, kuşkuyu aşan kesin ve yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, sanıklar hakkında beraat yerine mahkûmiyet hükmü kurulması,
    Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
    K) Sanıklar ..., ... ve ... hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre diğer temyiz itrazlarının reddine, ancak;
    Mevcut belge ve deliller, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrası ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun"un geçici 7. maddesinin, olaylara tatbik kabiliyeti bulunup bulunmadığının tesbiti açısından yeterli görülmediğinden, öncelikle, sanıklar hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı bu suç tarihinden önce açılmış bir başka dava olup olmadığı, varsa sanıkların bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
    a) Sanıklar bu suçu, daha önce işledikleri suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemişler ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”
    b) Sanıklar hakkında bu suç tarihinden önce, aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanıklar bu suçu daha önce işledikleri suçlardan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değillerse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanıklar hakkında, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değişik TCK’nın 191. maddesi ve aynı Kanun’un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun’un geçici 7. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına”,
    Karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıkların müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
    11.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
    TEFHİM TUTANAĞI

    11.05.2017 tarihinde saat: 14.00"de verilen bu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı ...’ın katılımıyla ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Av. ..."nin yokluğunda 11.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi