3. Hukuk Dairesi 2017/269 E. , 2017/848 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi taraflarca istenilmekle; daha önceden belirlenen, 07.02.2017 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davalı vekili Av. ... ile davacı vekili Av. ...geldiler. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dosya esasının incelemesinden önce davalı vekili tarafından sunulan dilekçe ile Yargıtay 6. Hukuk Dairesinden gelen Üye ve tetkik hakimleri hakkında reddi hakim talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun 39. maddesinin 3.fıkrası; “Dairelerin veya genel kurulların başkan ve üyeleri reddolunabilirler. Ret hususundaki istemler, reddedilen başkan veya üye katılmaksızın ilgili daire veya genel kurullarca incelenerek kesin karara bağlanır. Daire ve kurulların toplantılarını engelleyen toplu ret istemleri dinlenmez.” hükmünü içermektedir.
Açıklanan madde hükmü uyarınca; davalının, isim belirtilmeksizin yapılan toplu reddi hakim istemi dinlenemeyeceğinden, bu konuya ilişkin davalı talebinin reddine, temyiz isteminin incelenmesine oybirliği ile karar verildi, devam olundu.
Dava, peşin ödenen kira bedelinin, tahliye tarihinden sonraki döneme isabet eden kısmının iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1-) Anayasanın 141"nci maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297"nci maddesinde de hüküm altına alınmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297"nci maddesinde hükmün ihtiva etmesi gereken hususlar ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince, yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır. Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrasının birbirine aykırı olmaması gerekir.
Somut olayda; Mahkemece verilen hükmün 3/b fıkrasında "20 parsel üzerindeki yapıların eski hale getirilmesi talebinin ve kameranın kaldırılması taleplerinin REDDİNE dair karar verildiğinden Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 341,60 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına," şeklinde dava konusu ve dosya kapsamı ile ilişkisi olmayan bir hükme yer verilmek suretiyle çelişki yaratılmıştır.
Bu itibarla, karar gerekçesi ile hüküm kısmının çelişkili olması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
2-) Bozma nedenlerine göre davalı ve davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı ...ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir olunan 1.480 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine, Yargıtay duruşması için kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına takdir olunan 1.480 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.