21. Hukuk Dairesi 2015/5101 E. , 2015/10084 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, sürekli iş göremezlik gelirinin 25/06/1997 tarihinden itibaren bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının iş kazasına maruz kaldığı 25.6.1997 tarihi itibari ile iş göremezlik gelirinin bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacıya 1.6.1999 taihinden itibaren %13.1 oranı üzerinden sürekli iş göremezlik geliri bağlanmasına karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 25.06.1997 tarihinde geçirdiği iş kazası sebebiyle meslekte kazanma gücü kayıp oranının tespiti için İş mahkemesine 12.09.2005 tarihinde dava açtığı, açılan davada davacının %13.1 oranında malul olduğunun tespit edildiği, verilen kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, davalı Kurum"ca maluliyetin tespiti için açılan dava tarihini takip eden aybaşı olan 01.10.2005 tarihinden itibaren sürekli iş göremezlik geliri bağlandığı, davacıya 25.6.1997-15.4.1999 tarihleri arasınad geçici iş göremezlik geliri bağlandığı anlaşılmaktadır.
Kaza tarihinde yürürlükte olan, 506 sayılı Kanunun 12. maddesi uyarınca, iş kazası veya meslek hastalığına maruz kalan sigortalıya, geçici iş göremezlik süresince günlük geçici iş göremezlik ödeneği verilir ve sürekli maluliyet halinde de sürekli iş göremezlik geliri bağlanır.
İş kazası ya da meslek hastalığı nedeniyle geçici iş göremezlik, kaza tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasa"nın 16. ve 89. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre, iş kazası ya da meslek hastalığı sonucu iş göremez duruma düşen sigortalıya sağlık yardımları dışında iş kazasının olduğu ya da meslek hastalığı nedeniyle tedavisinin başladığı tarihten,
-tedavisinin bitimine kadar, geçici iş göremez duruma düştüğü her gün için 506 sayılı Yasa"nın 89. maddesindeki yöntemle yatarak ya da ayakta tedavi görmesine göre, bir ödenek verilir. Sigortalının iş göremezlik durumunun ödeneğin belirlenmesinde etkisi yoktur. Ancak kusur durumu ve zararın oluşumuna veya artmasına sigortalının katkısına göre % 50’ye kadar geçici iş göremezlik ödeneği azaltılabilir.
Sürekli iş göremezlik hali ise, 506 sayılı Kanunun 19. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre iş kazası ya da meslek hastalığı sonucu, sigortalının yapılan tüm tedavi ve tıbbi uğraşlara rağmen eski sağlığına kavuşamaması, beden gücünün bir bölümünü ya da tamamını kaybetmesi durumunda ortaya çıkar. Sürekli iş göremezlik nedeniyle meslekte kazanma güç kayıp oranı % 10 ve üzerinde ise, Kurum tarafından sigortalıya bir gelir bağlanır. Bu gelir sigortalının tam ya da kısmi iş göremezlik durumuna göre belirlenir. Sigortalının kusuru (geçici iş göremezlikten farklı olarak) sürekli iş göremezlik gelirinin belirlenmesinde dikkate alınmaz.
Yukarıda açıklandığı üzere, geçici ve sürekli iş göremezlik devre zararlarının hesabı ayrı ilkelere tabidir. Geçici iş göremezlik devresinde sigortalının çalışamadığı dönemde yoksun kaldığı gelirin karşılanması; sürekli iş göremezlik halinde ise, iş kazası ya da meslek hastalığı nedeniyle çalışma gücünde meydana gelen eksilme sonucu gelir kaybı ya da yıpranmaya bağlı olarak ortaya çıkan zararın tazmini söz konusudur.
506 sayılı Yasa’nın 109. maddesi ile 5510 sayılı Yasa’nın 95. maddesine göre "Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usûl ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usûlüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir. Usûlüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usûlüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır. Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Dairesi raporu ile Yüksek Sağlık Kurulu Kararı arasında çelişki bulunması halinde çelişki Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu"ndan alınacak rapor ile giderilmelidir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı kararı da bu yöndedir.
Somut olayda; Dairemizin 2013/958 E.,2014/2581 K. Sayılı bozma ilamında davacının geçici iş göremezlik ödeneği alıp almadığı ve sürekli iş göremezlik için Kurum"a başvurusunun bulunup bulunmadığının sorulması belirtilmiş, davacının 13.5.1999 tarihli dilekçesi başvuru içeriğine sahip olmamasına rağmen başvuru kabul edilerek sürekli iş göremezlik gelirinin 1.6.1999 tarihinden bağlanması hatalı olmuştur.
Yapılacak iş; davacının sürekli iş göremezlik talebinin bulunmadığı ve 13.5.1999 tarihli dilekçenin sadece maluliyet tespiti içerdiği kabul edilerek davanın reddine karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 07.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi