3. Hukuk Dairesi 2017/362 E. , 2017/852 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması taraflarca istenilmekle, daha önceden belirtilen 07.02.2017 duruşma günü için tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... geldi. Temyiz eden davalılar vekili Av.... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00" e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Asıl dava, davacı kiraya veren tarafından kiracı ve kefiller aleyhine 4.378,49 TL hor kullanma ve 15.000 TL makul süre kira bedelinin tahsili istemine, birleşen dava ise kiracı ve kefillerden ... aleyhine açılan 5.000 TL kira bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davada 4.378,49 TL hor kullanma tazminatının davalılardan tahsiline ve birleşen davada ise, davalı borçlunun itirazının iptaline karar verilmiş, hüküm davalılar ve davacı vekilince temyiz edilmiştir.
HMK"nın 166.maddesine göre, ayrı ayrı açılmış davaların aralarında bağlantı bulunmaları koşulu ile birleştirilerek bakılabilmeleri mümkündür.
Ancak, birleştirme kararı, taraflar arasındaki uyuşmazlığı esastan çözümleyen bir karar değildir. Bu karar, sadece birleştirilen davaların tahkikat safhalarının müşterek cereyan etmesi sonucunu doğurmaktadır. Diğer bir anlatımla, asıl ve birleşen davalar birbirinden bağımsız, müstakil davalardır. Bu nedenle, asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı karara bağlanması, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin ayrı ayrı tayin edilmesi gerekmektedir.
Bundan ayrı, 6100 sayılı HMK"nın 297/1. maddesinde hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kapsayacağı, 297/2. maddesinde de; hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği düzelenmiştir.
Somut olayda; asıl ve birleşen davalar bakımından ayrı ayrı hüküm kurulmadığı gibi, asıl davanın davalıları ... e, ... ve ... iken birleşen davanın davalılarının ... ve ... olduğu halde, birleşen itirazın iptali davasında hangi davalı açısından davanın kabul edildiği belirtilmemiş, hangi dava için ne kadar harca hükmedildiği de açıklanmamıştır.
Hal böyle olunca, mahkemece; yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar da dikkate alınmak suretiyle asıl ve birleşen davada ayrı ayrı hüküm kurularak hangi davalı yönünden davanın kabul edildiği de belirtilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı ...ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için kendisini vekille temsil ettiren taraflar için takdir olunan 1.480 TL vekalet ücretinin yek diğerinden alınıp yek diğerine verilmesine, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
07.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.