21. Hukuk Dairesi 2015/5166 E. , 2015/10091 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 15/05/2004-31/07/2006 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının davasının kısmen kabul-kısmen reddi ile 2004 yılı için 67 gün, 2005 yılı için 178 gün, 2006 yılı için 105 gün olmak üzere toplamda 350 gün davacının fiili çalışmasının tespitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 15/05/2004-31/07/2006 arasında 2004 yılında 158 gün, 2005 yılında 182 gün, 2006 yılında 105 gün .... sicil numaralı .... Öğretmenevi ve Lokali işyerinden hizmet bildiriminin yapıldığı, dönem bordrolarının olmadığı, davacının bildirimi yapılan döneme ait imzalı ücret bordrolarının bulunduğu ve davacının çalıştığı günlerin bu ücret bordroları ile uyumlu olarak Kuruma bildirildiği, davacının part time çalışmaya ilişkin imazısını taşıyan iş sözleşmelerinin bulunduğu ve tanık beyanlarının alındığı anlaşılmaktadır.
Mahkeme tarafından, davacı ile beraber aynı iş yerinde çalışan bordrolu tanıkların vermiş olduğu ifadeler dayanak alınarak davacının ayda 30 gün çalıştığı kabul edilerek eksik bildirilen günlerinin tespitine karar verilmiştir.
Dosya kapsamında toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, imzalı ücret bordrosu olduğu ve davacının da çalışmalarının bu imzalı ücret bordrolarında belirtilen süre kadar Kuruma bildirildiği anlaşıldığından tanık beyanlarına dayanılarak davacının ayda 30 gün çalıştığı kabul edilerek yapılan tespit yerinde olmamıştır.
Gerçekten, davacının işyerindeki çalışmaları aylık bordrolara dayanılarak Kuruma bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. İmzalı bordrolar davacı çalışmalarının işyerinde otuz günün altında geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise, eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Başka bir anlatımla, yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemez. Dairemizin, giderek Yargıtay"ın oturmuş ve yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır. Davalı işveren tarafından 15/05/2004-31/07/2006 tarihleri arasındaki dönemi kapsayan ücret bordroları ibraz edilmiştir. Bu bordroların hepsinin imzalı olduğu görülmüştür.
Yapılacak iş; dosyada bulunan imzalı ücret bordrolarının aksini gösteren eşdeğerde yazılı belgeler bulunup bulunmadığını araştırmak, bu türde belgeler bulunması halinde bunları da değerlendirerek sonucuna göre karar vermek, bulunamaması halinde ise davacının dava konusu dönemdeki çalışmalarının imzalı ücret bordrolarına uygun olarak Kuruma bildirildiğini göz önünde bulundurarak davanın reddine karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 07/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.