3. Hukuk Dairesi 2016/1314 E. , 2017/860 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE ... MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin yerine getirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, daha önceden belirlenen 07.02.2017 duruşma günü için tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Av. ... ..., davalı ... mirasçısı ... .... vekili Av. ... geldi. Tebligat çıkartılmaması nedeniyle davacı adına gelen olmadı. Davalı vekillerinin duruşma istemlerinden vazgeçmesi nedeniyle, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; mirasbırakan ... ...."ya ait 27.....1998 tarihli vasiyetnamenin tenfizi ile ... İlçesi ... Mahallesi 74 ada 25 parsel sayılı taşınmazdaki hissenin .../... ü ile aynı yerdeki 67 ada 45 parsel sayılı taşınmazın zemin katındaki .../... hissenin .../... ünün müvekkili adına tapuya tescilini talep etmiş, yargılama sırasında davacının kısıtlanması üzerine atanan vasi ....04.2015 tarihinde verdiği dilekçesiyle; dava konusu taşınmazlardaki mirasbırakana ait payların ... .... ASHM nin 2014/180 Esas sayılı dosyasında karara bağlandığını, iş bu davadaki istemin ise mirasbırakana kardeşe .... ...."dan intikal edecek miras payının vasiyete uygun olarak tenfizi istemi olduğunu bildirmiştir.
Davalı ... vekili; davacı tarafından ... .... Asliye ... Mahkemesindae açılan 2014/80 Esas sayılı dava dosyası ile vasiyetnamenin tenfiz edildiğini savunarak, davanın derdestlik nedeniyle reddini istemiştir.
Davalı ..., davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; davanın kabulü ile davaya konu taşınmazlardaki mirasbırakan ... ..."ya ait paylar ile kardeşi .... ...."dan intikal eden payların iptaline ve taraflar adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm, davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
...- Bilindiği üzere, Anayasa"nın 141. maddesinde, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılacağı açıklanmış, aynı zorunluluk HMK"nun 297. maddesinde de düzenleme altına alınmıştır. Anılan yasal düzenlemeye göre; tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler hükümde gösterilmelidir. Eş söyleyişle, hakimin, uyuşmazlık konusu olan olay hakkında tüm kanıtları toplaması, tartışması, bu kanıtlardan hangilerine değer vermediğinin nedeni, hangilerini üstün tuttuğunun dayanaklarını değerlendirdikten sonra bir sonuca varmasının zorunlu ve gerekli olduğu vurgulanmıştır. Böyle bir yöntemin izlenmesi durumunda ancak kararın gerekçeli olduğunun kabul edilebileceği sonucuna varılabilir. Hükmü veren hâkimin, böyle bir yöntemi izlemesi halinde maddi olgularla hüküm fıkrası arasında bir bağlantı kurulmuş olabilecektir. Ayrıca gerekçe sayesinde kararın doğruluğu denetlenmiş ve davanın yanları tatmin ve inandırılmış olacaktır. Tüm bunlardan başka ve en önemlisi, adil bir yargılamanın yapıldığı sonucuna varılacaktır.
Somut olayda, hükmün dayandığı hukuki esaslar açıklanmamıştır. Diğer bir anlatımla, ilamda belirtilen nedenlerden davanın kabul sebebi anlaşılamamaktadır. Şu halde, hükmün gerekçesiz olduğu kabul edilmelidir.
...-) Bozma nedenlerine göre, davalıların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalılar yararına BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, HUMK"nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren onbeş gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.