Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2099
Karar No: 2017/7340
Karar Tarihi: 05.10.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/2099 Esas 2017/7340 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/2099 E.  ,  2017/7340 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Yörede 2007 yılında yapılan kadastro sırasında dava konusu ... köyü 260 ada 1 parsel sayılı 16.832,47 m2 yüzölçümündeki taşınmaz bağ niteliği ile senetsiz ve belgesizden, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tespit edilmiş 6.4.2007 tarihinde tapuya tescil edilmiştir.
    Davacı Hazine vekili mahkemeye sunduğu 20.01.2011 tarihli dava dilekçesinde, dava konusu taşınmaza ilişkin davalının babası ... hakkında ... Orman İşletme Müdürlüğünce 07.11.1962 tarihinde suç tutanağı düzenlendiğini, ... Sulh Ceza Mahkemesinin 1962/506 esasında ormandan tarla açmak suçundan dava açıldığını ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile yargılama sırasında belirlenecek vasfı ile Hazine adına tescili iddiasıyla dava açmışdır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin tapu kaydının iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ..."nin temyizi üzerine 08/04/2013 gün ve 2013/2296-4013 E.K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle: "Mahkemece, çekişmeli taşınmazın ormandan açılmış olduğu ve hukuken orman sayılan yerlerden olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyleki; mahkemece fen, ziraat ve uzman orman bilirkişiler kurulu ile yapılan keşif ve inceleme sonucu alınan kurul raporunda; çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları dışında olduğu, 1964 tarihli memleket haritasında taşınmazın kısmen bağ rumuzlu yeşil alanda kısmende beyaz renkli açık alanda görüldüğü, yine 1980 tarihli memleket haritasında taşınmazın tamamının bağ rumuzlu yeşil alanda görüldüğü, eski tarihli hava fotoğraflarında üzerinde herhangi bir bitki örtüsü olmayan açık renkli alanda olduğu, taşınmaz üzerinde 1 adet taş yayla damı, 10-50 yaşlarında 3000 adet üzüm bağı asması, 8-25 yaşlarında 250 adet kiraz, 20-25 yaşlarında 25 adet incir, 15-25 yaşlarında 16 adet armut, 40-50 yaşlarında 25 adet zeytin ağaçları ve fidanları bulunduğu, taşınmazın eğiminin %12"de fazla olmasına rağmen, çevre taşınmazlarla birlikte üzerinde bulunan bitki örtüsü yapılan kuru taş duvar nedeniyle toprak muhafaza karakteri taşımadığı, 1996 tarihli amenajman haritasında 155 nolu bölmede (Z) rumuzlu alanda gösterildiği, 1962 tarihli sulh ceza mahkemesine açılan davaya konu 07.12.1962 tarihli suç zabıt varakasında I nolu alanın evvelce açılan saha olarak işaretlendiği ve miktar belirtilmediği, II nolu sahanın iki yıl önce açılan saha olduğu ve miktarının 1404 m2 olrak belirlendiği, III nolu sahanın yeni açılan saha olduğu ve miktarının 300 m2 olduğu ve 2006 yılında 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılan sınırlamada III ve II nolu 1404 m2"lik alanların 101 ada
    1 numaralı orman parseli içersinde bırakıldığı taşınmazın resmî belgelerde orman sayılmayan yerlerden olduğu belirtilmiş ve memleket haritalarının ayrı ayrı ölçekleri denkleştirilmek suretiyle ve amenajman planı ile hava fotoğrafında konumu lokal olarak gösterilmiştir, bu rapora Hazinenin itirazı üzerine mahkemece orman bilirkişiler kurulundan ek rapor alınmış, kurul ek raporunda taşınmaza ilişkin açılan suç ceza dosyasının esasen bulunamadığını, mahkeme kararının da bulunamadığını, ancak; mahkemeye sunulan 07.11.1962 tarihli ve 23 numaralı suç zabıt varkasının incelenmesinde; III nolu sahanın yeni açılan saha olduğu ve miktarının 300 m2 olduğu, II nolu sahanın iki yıl önce açılan saha olduğu ve miktarının 1404 m2 olarak belirlendiği, I nolu alanın ise evvelce açılan saha olarak işaretlendiği ve miktar belirtilmediği, 2006 yılında 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılan sınırlamada III ve II nolu 1404 m2"lik alanların 101 ada 1 numaralı orman parseli içersinde bırakıldığı, taşınmazın resmî belgelerde orman sayılmayan yer ise de incelenen suç zabıt varakasına göre taşınmazın tamamının ormandan açılmış olduğunun anlaşılması nedeniyle orman sayılan yerlerden olduğu kanaatine ulaşmışlar ve mahkemece bu ek rapora göre karar verilmiştir. Uzman orman bilirkişiler kurulunun mahkemeye sundukları 09.05.2011 tarihli rapor sonucu ile 29.09.2011 tarihli ek rapor sonucu birbiriyle çelişkili olup birbiriyle çelişen raporlara göre karar verilemez.
    Kural olarak; 818 sayılı eski Borçlar Kanununun 53. maddesine, yeni 6098 sayılı Borçlar Kanununun 74. maddesine göre; hukuk hâkimi, ceza hâkiminin tazmini sorumluluk ile ilgili ve kusurun belirlenmesine ilişkin hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararı ile de bağlı değildir. Bunun istisnası ise mahkumiyet kararlarıdır. Bir taşınmaz hakkında ormandan açma yapıldığına ilişkin olarak Orman Kanununa muhalefet suçundan açılan kamu davası sonucu oluşan mahkumiyet hükmü davanın taraflarını ve küllî halefiyet yolu ile tüm mirasçılarını ve hukuk hâkimini bağlarsada, somut olayda böylesi bir mahkumiyet kararının varlığı saptanamamıştır. ... Sulh Ceza Mahkemesinin 1962/506 Esasında ormandan tarla açmak suçundan davalı ..."nın babası ... hakkında açılan davanın sonuçlanıp sonuçlanmadığı ve mahkumiyet ya da beraat kararı verilip verilmediği anlaşılamamıştır. Zira hem yerel mahkemenin hemde Dairece yapılan araştırmada, söz konusu ceza dosyasının bulunamadığı ve karar kartonununda arşiv çalışmalarında sehven imha edildiği mahkeme yazısından anlaşılmaktadır. Bu durumda ortada 07.11.1962 tarihli ve 23 numaralı suç zabıt varakasından başka bir belge yoktur. Kaldıki; bu belge ile uzman orman bilirkişiler kurulunun incelemeye esas aldıkları eski tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritaları da çelişmektedir. Söz konusu suç zabıt varakasının doğusunda zabıt varakasının düzenlendiği tarihte ... ... bağı, batısında ... ... bağının olduğu belirlendiği ve kadastro sırasında çekişmeli 260 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kısmen kuzeyinde kalan 425 ada 1 parsel ile doğusunda kalan 262 ada 2, 5, 6, 8 ve 9 nolu parsellerin bağ ve zeytinlik olarak senetsiz ve belgesizden gerçek kişiler adına tespitlerinin yapılarak tutanaklarının kesinleştiği, yine güneyda kalan 260 ada 2, 3 ve 4 parseller ile taşınmazın batısında kalan 259 ada 3, 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların bağ ve zeytinlik olarak senetsiz ve belgesizden gerçek kişiler adına tespitlerinin yapılarak tutanaklarının kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    Bu nedenle; mahkemece yapılacak iş; eldeki davanın açılmasına neden olan ... Sulh Ceza Mahkemesinin 1962/506 esasında ormandan tarla açmak suçundan davalı ..."nın babası ... hakkında açılan davanın sonuçlanıp sonuçlanmadığı ve mahkumiyet ya da beraat kararı verilip verilmediği Hazine ve Orman Yönetiminden de müzekkere ile sorularak birkez daha araştırılmalı, alınacak cevabi yazılar dosyaya konulmalı, Yargıtay denetiminden veya kanunî sürelerden geçerek kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı varsa, bu mahkumiyet hükmünün ilâmın dayanağı olan suç zabıt varakası krokisine ve hudutlarına göre kapsamı belirlendikten sonra mahkumiyet hükmünün davanın taraflarını ve küllî halefiyet yolu ile tüm mirasçılarını ve hukuk hakimini bağlayacağı düşünülmeli, kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü yoksa; aşağıda belirlenen yöntemince yapılacak araştırma ve incelemeye göre resmî belgelere değer verilerek bir karar verilmelidir. " denilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamı sonrası yapılan yargılama sonucu davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmış ve kesinleşmiştir.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu, orman içi açıklık niteliğinde bulunmadığı anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 05/10/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi