23. Hukuk Dairesi 2015/4622 E. , 2015/6411 K.
"İçtihat Metni" T.C.
YARGITAY
23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4622
KARAR NO : 2015/6411 Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 15. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/03/2015
NUMARASI : 2014/459-2015/68
Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı M.. K.. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkileri ile davalılar arasında Üsküdar 11. Noterliği"nin 04.02.2011 tarih ve 5044 yevmiye sayılı düzenleme şeklindeki taşınmaz mal satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, ancak üç yıl geçmesine rağmen müteahhidin halen inşaata başlamadığını, tarafın sözleşmeye aykırı davrandığını ileri sürerek, Üsküdar 11. Noterliğinin 04.02.2011 tarih 5044 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde taşınmaz mal satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 5.000,00 TL maddi tazminat ile 5.000,00 TL yoksun kalınan kârın en yüksek banka mevduat faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, belediye tarafından ruhsatların durdurulması sebebiyle sözleşme şartlarının yerine getirilemediğini ve müvekkilin temerrüde düşürülmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki uyuşmazlığın eser sözleşmesi niteliğinde olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklandığı, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun"un 3/L maddesi gereğince, eser sözleşmesinden doğan hakların bu kanun kapsamına alındığı, aynı Yasa"nın 73. maddesi gereğince bu kanundan doğan uyuşmazlıklarda yargılama yapma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu, yargılama görevi tüketici mahkemelerine ait olduğundan mahkemenin görevli bulunmadığı, görevin dava şartı olup yargılamanın her aşamasında re"sen nazara alınması gerektiği gerekçesiyle, dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile görevsizlik kararı verilmiştir.
Kararı, davalı M.. K.. vekili temyiz etmiştir.
Dava taşınmaz mal satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve tazminat istemine ilişkindir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Kanun"un 3. maddesi (L) bendinde "gerçek veya tüzel kişilerle tüketiciler arasında kurulan eser sözleşmelerini tüketici işlemi kapsamına almıştır. Kanun"un 73/1. maddesi ise tüketici işlemlerinden doğan davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirlenmiştir.
6502 sayılı Kanun"un 3. maddesi gerekçesinde eser sözleşmelerinin kanun kapsamına alınmasına herhangi bir açıklama getirilmemiştir. Ancak kanunun sistematiği nazara alındığında kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı Mülga Borçlar Kanunu"nun 355 vd. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı açıktır.
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Yasada tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında 6502 sayılı Kanunda kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir.
Bu durumda eldeki davada uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanuna göre Tüketici Mahkemelerinde değil genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 08.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.