Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14595
Karar No: 2017/1220
Karar Tarihi: 28.02.2017

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/14595 Esas 2017/1220 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2016/14595 E.  ,  2017/1220 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kullanım kadastrosu sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 2311 parsel sayılı 916.77 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın .../B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve arsa vasfı ile ..."ın kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 2311 parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptali ile taşınmazın tarla vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, tapu kaydının beyanlar hanesine, taşınmazın 6831 sayılı Yasa"nın .../B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ...’nun bahçe vasfıyla kullanımında bulunduğu şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 3402 sayılı Yasa"ya 5831 sayılı Yasa"nın .... maddesi ile eklenen Ek-.... maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. 6831 sayılı Orman Kanunu"nun .... maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun Ek-.../.... maddesi uyarınca, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle kadastro çalışmaları yapılıp kadastro tutanağı düzenlenerek bu Kanun"un ..."inci maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın Hazine adına tescil edilir. Kullanım kadastrosu tespitine karşı açılan davaların Hazineye, tutanağın beyanlar hanesinde zilyetlik ve muhtesat sahibi olarak gösterilen kişi ya da mirasçılar aleyhine açılması gerekir. Şayet tutanağın beyanlar hanesinde taşınmazın “eylemli orman vasfında” olduğu yazılı ise bu durumda, davanın, ormanların işletme hakkı Orman İdaresine ait bulunduğundan fiili kullanıcı durumunda bulunan Orman İdaresine de yöneltilmesi zorunludur. Bu açıklamalar karşısında somut olay incelendiğinde; davacı ..., dava dilekçesinde sadece Orman Müdürlüğüne husumet yöneltmek suretiyle dava açmış; tespit maliki olan Hazine ile kullanıcı durumunda bulunan ...’a ise husumet yöneltmemiştir. Ancak mahkeme tensip zaptında, kendiliğinden, davalı olarak Hazine ve ...’ı davalı olarak göstermiş, davacının dava dilekçesinde husumet yönelttiği Orman İdaresi ise tensip zaptında dahi gösterilmemiştir. Bilindiği üzere; bir hakiki ya da hükmi şahsa dahili dava yoluyla taraf sıfatı verilmesine ve hakkında hüküm kurulmasına yasal olanak olmadığı gibi Mahkemece re’sen davaya dahil edilmeleri de mümkün bulunmamaktadır. Kaldı ki, dava dilekçesi ile kendisine husumet yöneltilen Orman İdaresi’nin de (taşınmazın beyanlar hanesinde eylemli orman şerhi bulunmadığına göre) davada taraf sıfatı bulunmamaktadır. Sıfat, davada taraflardan birinin davaya konu subjektif dava hakkının bulunup bulunmadığı ile ilgili bir husus olup bir davada, taraflardan birinin davacı ve davalı sıfatının (aktif ya da pasif husumet ehliyetinin) olmadığı belirlenirse, artık davanın esasının çözümüne girilmeden, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerekir. Hal böyle olunca; Orman Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi ile taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmekle yetinilmesi gerekirken, mahkemece yasal düzenlemelere aykırı düşecek şekilde kendiliğinden taraf teşkilinin sağlanarak yargılamaya devamla hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı ..."a iadesine, 28.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi