Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/811
Karar No: 2017/1035
Karar Tarihi: 08.02.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/811 Esas 2017/1035 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/811 E.  ,  2017/1035 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki menfi tespit davası sonucu mahkemece verilen hükmün Yargıtay 6. Hukuk Dairesince bozulması üzerine, verilen direnme kararına ilişkin dava dosyası 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 45. maddesi ile 6100 sayılı HMK"na eklenen geçici 4/1. maddesi uyarınca Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından Dairemize gönderilmiş olmakla, dosyadaki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Yerel mahkeme kararının davalı tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesince 08.06.2015 gün 2015/4350 Esas, 2015/5570 Karar sayılı kararı ile sözleşmede imzası bulunan davacı ..."in imza sahibinin şahsi sorumluluğu gereğince kiracı olduğunun kabulü gerektiğinden ..."in kiracı olduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, sözleşmede açıkça kiracının dava dışı şirket, davacının ise kefil olduğu hususunun yazıldığı, şirket yerine atılan imza ile davacının kiracı olduğunun kabul edilmesinin mümkün görülmediği belirtilerek bozmaya karşı direnme kararı verilmiştir.
    Direnme kararı süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiş olup, Dairemizin 6763 sayılı Kanun"un 45. maddesi ile 6100 sayılı HMK"na eklenen geçici 4/4. maddesi uyarınca öncelikle inceleme yetkisi olduğu anlaşılmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Yargıtay 6. Hukuk Dairesince “Hükme esas alınan 20.10.2007 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli tripleks villaya ait kira sözleşmesinde kiraya veren ...A.Ş. ve kiracı ... A.Ş. olarak düzenlenmiş davacı ... sözleşmeyi kiracı şirketin temsilcisi ve kefil olarak imzalamıştır. Davalı kiraya veren ...7.İcra Müdürlüğünün 2009/12 esas sayılı takip dosyasında kiracı şirket ve kefil hakkında takip başlatmıştır. Ödeme emri tebliği üzerine kiracı şirket süresinde itiraz ederek takibi durdurmuş, kefil ... ise süresinde takibe itiraz etmediğinden hakkındaki takip kesinleşmiştir. Dava dışı şirketin itirazı üzerine kiraya veren alacaklı ...6.Asliye Ticaret Mahkemesinde, 2010/68 Esas sayılı itirazın iptali davasını açmış yapılan yargılama sonucunda mahkemece kira sözleşmesinin davalılar adına aynı kişi tarafından imzalandığı, kiracı olarak görünen şirketin iki imza ile temsil edilmesi gerektiği, iki imzanın zorunlu olduğu, sözleşmede ise tek imzanın bulunduğu gerekçesiyle şirket yönünden davanın esastan, davacı ... yönünden ise dava şartı yokluğundan reddedildiği bu kararın Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 20.09.2012 tarih ve 2012/12957-12002 E.K.sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık sözleşmedeki kiracının kim olduğu noktasında toplanmaktadır. Kesinleşen yukarıda tarih ve numarası belirtilen karara göre sözleşmedeki imzanın davacı ...’e ait olduğu kabul edilmektedir. Öte yandan davacı ... 13.05.2014 tarihli oturumda kiralananın şirket adına kiralanması amacıyla evi bir kez gördüğünü ve tek imza ile sözleşmeyi imzaladığını, ancak çift imza ile temsil edildiğini, kiralanan üzerinde hacizler bulunduğundan kiralananın kiralanmasından vazgeçildiğini beyan etmiş ve kira sözleşmesini kiracı ve kefil olarak imzaladığını kabul etmiştir. Bu durumda sözleşmede imzası bulunan davacı ..."in imza sahibinin şahsi sorumluluğu gereğince kiracı olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle ..."in kiracı olduğu gözetilerek bir karar verilmesi gerektiği ” gerekçesi ile verdiği bozma kararına karşı mahkemece “sözleşmede açıkça kiracının dava dışı şirket, davacının ise kefil olduğu hususunun yazıldığı, şirket yerine atılan imza ile davacının kiracı olduğunun kabul edilmesinin mümkün görülmediği, davaya dayanak takip talebinde dahi davalı tarafından davacının "kefil" sıfatı ile aleyhine takibe girişildiği, kaldı ki davacı vekilinin 24/06/2016 havale tarihli dilekçe ve eklerinden de anlaşılacağı üzere dava konusu sözleşmedeki taşınmazın 10/03/2007 tarihli sözleşme ile davalı şirketin yetkilisi ..."in kızı ..."e kiralandığı, bu kira sözleşmesinin 10.maddesine göre kira ilişkisinin daha önceden başladığı, bu sözleşmenin ... vekili tarafından istihkak davasında delil olarak gösterildiği, dolayısıyla davacının söz konusu mecurda kiracı olmadığı, mecurun davacıya fiilen teslim edilmediği” gerekçesi ile direnilmiş ise de mahkemece hükmün gerekçesinde davacı vekilinin bozmadan sonra 24.06.2016 tarihinde ibraz ettiği dilekçe ve ekindeki yeni deliller de değerlendirilerek karar verilmiştir. Bu durumda verilen karar direnme kararı niteliğinde olmayıp yeni bir hükümdür.
    Her ne kadar mahkeme, 28.06.2016 tarihli yeni kararında dava konusu taşınmazın 10.03.2007 tarihli kira sözleşmesi gereğince davalı şirket yetkilisi ...’in kızı ...’e kiralandığını, ...’in kiracı olduğunu kabul etmiş ise de adı geçen şahsın dava konusu taşınmazın kiralanmasına ilişkin 20.10.2007 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli sözleşmede kiracı yada kiralayan olarak bulunmadığı, dava dışı şahsın beyanda bulunmasının hüküm ifade etmediği, karar da belirtilen hususlara itibar edilme olanağı bulunmadığı, dava konusu taşınmazın kiralanmasına ilişkin 20.10.2007 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli tripleks villaya ait kira sözleşmesinde kiraya verenin ...A.Ş. ve kiracının ... A.Ş. olarak düzenlendiği, davacı ..."in sözleşmeyi kiracı şirketin temsilcisi ve kefil olarak imzaladığı, bu durumda sözleşmede imzası bulunan davacı ..."in imza sahibinin şahsi sorumluluğu gereğince kiracı olduğu kabul edilerek bozma doğrultusunda işlem yapılması gerekirken direnme kararı verilmesi doğru değildir.
    Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, HUMK"nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi