21. Hukuk Dairesi 2015/7173 E. , 2015/10360 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacılar murisinin iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni gerektirici sebepler ile temyiz edenin sıfatı ve temyiz nedenlerine göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, 11.08.2008 tarihinde geçirdiği iş kazasında sonucu %100 oranında sürekli işgöremezliğe uğrayan sigortalı ile onun eş ve çocuğunun tazminat istemlerine ilişkindir.
Mahkemece; daval..... ile ... hakkında açılan davaların olayda kusurları bulunmaması nedeniyle reddine, maddi tazminat talebinin kabulü ile; 37.260,00TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 11.08.2008 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalılar... ve ....den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, 200,00TL tedavi giderinin davalılar.... ve ..."den sarf ve tediye tarihinden İşletilecek yasal faiziyle birlikte davalılar müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, manevi tazminat taleplerinin kısmen kabul ve kısmen reddi ile; davacı ... için 30.000,00TL, davacı ... için 20.000,00 TL, davacı ... için 7500,00 TL"nin olay tarihi olan 11.08.2008"den işletilecek yasal faiziyle birlikte davalılar .......den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, Mahkemece verilen 20.10.2011 tarihli ilk kararın yalnızca davalı ... ile .... tarafından temyiz edildiği, bu kararın 18.12.2012 tarihli Dairemiz kararı ile bozulduğu, bozma öncesi verilen ilk kararda sigortalının sürekli işgöremezlikten kaynaklanan maddi tazminat isteminin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Hukuk Muhakemeleri Kanununda “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin yada tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Hemen belirtelim ki; bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince de, sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı).
Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması veya hükmün onanması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleştiği gibi onama kararı ile de mahkeme hükmü kesinleşir. Bozma kararına uymakla yada onama ile kesinleşen hususlarda mahkeme yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).
Kazanılmış haklar Hukuk Devleti kavramının temelini oluşturan en önemli unsurlardandır. Kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı nitelikte sonuçlara yol açan yorumlar Anayasanın 2.maddesinde açıklanan “Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir” hükmüne aykırılık oluşturacağı gibi toplumsal kararlılığı, hukuksal güvenceyi ortadan kaldırır, belirsizlik ortamına neden olur ve kabul edilemez.
Somut olayda, Mahkemece bozma öncesi verilen ilk kararın davacılarca temyiz edilmediği, Mahkemenin 20.10.2011 tarihli bu kararının davalı ... ile ..... tarafından temyiz edilmesi üzerine üzerine Dairemizin 18.12.2012 tarihli kararı ile bozulduğu ve 20.10.2011 tarihli bu ilk kararda davacı sigortalının sürekli işgücü kaybı zararından kaynaklanan maddi tazminat isteminin Mahkemece reddedildiği açıktır. Hal böyle olunca ilk kararın davacı yanca temyiz edilmemesi üzerine reddine karar verilen maddi tazminat istemi bakımından davalı lehine usuli kazınılmış hak oluştuğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan, yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı ... vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.05.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.