21. Hukuk Dairesi 2014/15323 E. , 2015/10387 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01/06/1994 tarihinde itibaren geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 01.06.1994 tarihinden itibaren davalı ... Sitesi .... Blokta kapıcı olarak geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışmasının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının eşi .... ile davalı apartman arasında 15.01.1998 tarihinden itibaren başlamak üzere 1 yıl süreli kapıcı dairesinin kiralanmasına ilişkin kira kontratı yapıldığı, özel şartlar kısmında varılan anlaşma sonucu kiracının, kirasının düşük tutulması sebebi ile haftada bir kaç defa bina içi temizliği ile daire kapılarından çöplerin alınmasını, apartmanın cümle kapısını kapalı tutmayı girene çıkana nezaret etmeyi kabul ve taahhüt ettiğinin yazılı olduğu, davacının ibraz ettiği “duyuru” başlıklı 09.02.2010 tarihli yazıda kapıcımız ..."ya bayram sebebi ile 1 haftalık mazeret izni verilmiştir, bu sebeple çöplerin daire önünde biriktirilmeyip çöp mahalline atılması gerekmektedir yazılı olduğu ve altında II numaralı daire .... isim ve imzasının olduğu, davalı işverence davacı adına işe giriş bildirgesinin verilmediği, davacının davalı işyerinden bildirilen hizmetinin olmadığı, davalı apartmanın davalı Kurumda tescilli bir işyeri sicil dosyasının bulunup bulunmadığının, kanun kapsamında olup olmadığının sorulmadığı, davalı apartmanın gelir-gider ve karar defterlerinin istenmediği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacı ve davalı tanıklarının beyanları ile yetinildiği, komşu apartmanların kapıcılarının, alışveriş yapılan bakkal, marketin araştırılmadığı, davalı tanıklarının davacının eşinin haftada iki kere bina temizliğini yaptığını beyan etmesine rağmen bu hususun üzerinde durulmadığı, eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, davalı apartmanın davalı Kurumda tescilli bir işyeri olup olmadığını sormak, kapıcılık işini davacının mı yoksa davacının eşinin mi yaptığını, davacının çalışmasının eşine yardım mahiyetinde bir çalışma olup olmadığını araştırmak, davacının eşinin başka bir işyerinde sürekli ve düzenli bir çalışması olup olmadığını tespit etmek, bu sebeple hizmet cetvelini, şahsi sicil dosyasını davalı Kurumdan getirtmek, ihtilaflı dönemde komşu apartman kapıcıları ile davalı apartmana yakın bakkal, market ve diğer işyerlerinin çalışan ve sahiplerini tespit edip tanık olarak beyanlarını almak, davalı apartman sakinleri ile komşu apartman sakinlerinin ifadesine başvurmak, davalı apartmanın kaç katlı olduğu, kaç dairesi olduğu, bahçesi olup olmadığı, varsa büyüklüğü, davalı apartmanın bir kapıcıya ihtiyaç duyabilecek nitelikte olup olmadığı, davacının davalı apartmandaki çalışmasının hangi işleri kapsadığı, çöp toplama, servis yapma, temizlik, merdiven yıkama gibi işleri yapıp yapmadığını gerektiğinde mahallinde keşif yaparak saptamak, davacının davalı apartmandaki çalışmasının tam süreli ya da part time (kısmi süreli) olup olmadığını tespit etmek, davacının tüm mesaisini davalı apartmana hasredip etmediğini belirlemek, nihayetinde davacının part-time çalıştığının kabulü halinde ise, davacının sürekli olarak bir günde kaç saat çalıştığı, giderek haftalık ve aylık çalışma süreleri belirlenerek, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 63. maddesi gereğince 7.5 saat çalışma bir günlük çalışma hesabı ile kaç iş gününe karşılık olduğu hususu bir uzman bilirkişinin görüşü alınmak suretiyle açıkça saptandıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ..."e iadesine, 11/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.