3. Hukuk Dairesi 2016/10928 E. , 2017/1104 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi ve davalı tarafından katılma yoluyla temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; küçük ... hakkında ... Çocuk Mahkemesi"nin 04/10/2013 tarih 2013/163 dosya sayılı kararı ile korunma kararı alındığını, küçüğün okula gittiğini, davalı babasının ekonomik durumunun iyi olduğunu ve ekonomik olarak çocuğa katkı sağlayacak durumda olduğunu belirterek kurum bakımında olan küçük için aylık 497,38 TL nafakanın davalıdan alınarak müvekkili kuruma verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde;Türk Silahlı Kuvvetleri"nde astsubay olarak çalışırken 01/10/2015 tarihinde emekli olduğunu, 1.914 TL civarında maaş aldığını, yeniden evlendiğini ve bu evliliğinden bir çocuğunun olduğunu, kirada oturduğunu, maaşının ihtiyaçlarına yetmediğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, dava tarihi olan 15/06/2015 tarihinden itibaren küçük ... için aylık 150 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacı kuruma verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı ... tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Dava, yardım nafakası talebine ilişkindir.
TMK.nun 364-366 maddelerine göre; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek üst soyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. Nafaka davası mirasçılıktaki sıra göz önüne tutularak açılır.
TMK"nun 365/3. maddesinde nafaka davasının, nafaka alacaklısına bakmakta olan resmi veya kamuya yararlı kurum tarafından da açılabileceği; TMK"nun 366. maddesinde ise korunmaya muhtaç kişilerin bakımının yükümlü kurum tarafından sağlanacağı ve bu kurumların yaptıkları masraflarını nafaka yükümlüsü kişiden isteyebilecekleri hüküm altına alınmıştır.
Mahkemece, küçük için nafaka takdir edilirken, anne ve babanın sosyal ve ekonomik durumları ile küçüğün yaşı ve ihtiyaçları gözetilmeli; nafaka yükümlüsü davalının ödeme gücü ve geliri ile orantılı ve hakkaniyete uygun olacak şekilde bir nafakaya karar verilmelidir.
Somut olayda, dosya kapsamından küçük ile davalının baba kız oldukları, davalının yeniden evlenmiş olduğu ve 01/10/2015 tarihinde emekli olduğu anlaşılmakla birlikte hakkında ekonomik ve sosyal durum araştırması için yazılan müzekkere gereğinin, davalının taşınmış olduğundan bahisle, yapılamamış olduğu; dava dışı annenin ise ekonomik ve sosyal durumunun tespit edilmediği anlaşılmaktadır.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında; davalının ve dava dışı annenin ekonomik sosyal durumu araştırılmaksızın eksik inceleme ile nafaka miktarının belirlenmiş olması isabetli olmamıştır.
Kabule göre de; 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu kapsamında hakkında korunma kararı bulunan küçük ... için bu dava ile talep edilenin TMK.nun 364. vd. maddeleri kapsamında, mahiyeti itibariyle yardım nafakası olduğu göz önünde bulundurularak yardım nafakası olarak nitelendirme yapılıp hüküm kurulması gerekirken; mahkemece, yanlış nitelendirme sonucu iştirak nafakası olarak hüküm oluşturulması doğru değildir.
O halde mahkemece yapılacak iş; davalının ekonomik ve sosyal durumunu yeniden araştırılarak küçüğün giderleri ile nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı şekilde, dava dışı annenin ekonomik ve sosyal durumu da araştırılarak küçüğün masraflarına katlanma yükümlülüğü dikkate alınarak hakkaniyet ilkesi de gözetilerek uygun bir nafakaya hükmetmek olmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.