Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2136
Karar No: 2017/7414

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/2136 Esas 2017/7414 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/2136 E.  ,  2017/7414 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... ilçesi, ... beldesi, ... mahallesinde bulunan bir parça tespit dışı taşınmazı müvekkillerinin murisinin imar ve ihya ettiğini, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkilleri lehine oluştuğunu belirterek taşınmazı müvekkilleri adına miras hak ve hisseleri oranında tescili istemiyle açtığı dava ile müvekkillerinin murisinin 1950"li yıllarda imar ve ihya ettiği 9160,44 m² yüzölçümündeki taşınmazın ... ili, ... ilçesi, ... köyü 173 ada 1, 2 ve 3 sayılı parseller kapsamında kaldığı, ezelden beri müvekkilleri ve atalarınca malik sıfatı ile zilyetliklerinin sürdüğü iddiasıyla 173 ada 1, 2 ve 3 sayılı parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile müvekkilleri adına miras hak ve hisseleri oranında tapuya kayıt ve tescili istemiyle açtığı dava birleştirilmiştir.
    Hazine, tescili talep edilen tapusuz taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir.
    Mahkemece; davacı yanın asıl ve birleşen davalarının kabulü ile ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi 173 ada 1, 2 ve 3 sayılı parsellerin Hazine adına olan tapusunun iptali ile davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... adına (miras bırakan ... veraset ilamı doğrultusunda ) tapuya tesciline,
    ... ili, ... ilçesi, ... mahallesinde bulunan ve fen bilirkişi raporundaki (24/12/2013 tarihli) (A) rumuzlu 9160,44 m²"lik taşınmazın tarım arazisi vasfıyla davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... adına (miras bırakan ... veraset ilamı doğrultusunda) tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre asıl dava, TMK"nın 713. maddesi uyarınca açılan tapusuz taşınmazın tescili, birleşen dava ise tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 20.04.1990 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması, 1954 yılında yapılıp kesinleşen arazi kadastrosu vardır. Arazi kadastrosunun kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
    ... ili, ... ilçesi, ... beldesi 173 ada 1, 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlar ihdasen Hazine adına ham toprak vasfıyla tapuya tescil edilen 1359 ve 1368 parsel sayılı taşınmazların imar sebebiyle kapatılması ile oluşmuş olup arsa vasfı ile sırasıyla 729 m², 644 m² ve 700 m² yüzölçümlü olarak Hazine adına 2010 yılında tapuya kaydedilmiştir.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazlara ilişkin davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir.
    Şöyle ki; mahkemece yapılan keşfe katılan orman bilirkişi ... tarafından düzenlenen 05.11.2013 tarihli raporda taşınmazların kesinleşen orman kadastrosuna göre konumu belirlenmiş, taşınmazların memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerindeki konumunun gösterilmediğinin mahkemece farkedilmesi üzerine belgeler ilgili yerden getirtilerek, dava dosyası, ek rapor alınması için keşfe katılan ve raporu düzenleyen orman bilirkişiye verilerek 02.03.2015 tarihli ek rapor alınmış, dava konusu taşınmazlardaki zilyetlik başlangıç tarihinin belirlenmesi hususunda ek raporun yeterli görülmemesi üzerine dava dosyası, bu sefer ek rapor alınması için keşfe katılan ve raporu düzenleyen orman bilirkişisi dışında (yeniden keşif yapılarak zeminde inceleme yapılmaksızın) re"sen seçilen orman bilirkişisi ..."e tevdii edilerek bilirkişice düzenlenen rapor hükme dayanak alınmıştır. Keşfe katılmayan bilirkişinin düzenlediği raporun hükme dayanak alınması usûl ve kanuna aykırıdır.
    Ayrıca; davaya konusu 173 ada 1, 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlar ihdasen Hazine adına ham toprak vasfıyla tapuya tescil edilen 1359 ve 1368 parsel sayılı taşınmazların imar sebebiyle kapatılması ile oluşmuş olduğuna göre 1359 ve 1368 parsel sayılı taşınmazların ihdas ve ifrazına ilişkin tüm haritalar ve belgelerin bulundukları yerlerden getirtilmemiş, taşınmazların Hazine adına tescil sebebi olan iktisap nedeni üzerinde durulmamış, Hazine lehine bir ecrimisil uygulamasının olup olmadığı sorulup araştırılmamış, çekişmeli taşınmazlara en yakın komşu kadastro parselleri paftasından tespit edilerek bu parsellere revizyon gören varsa tapu ve vergi kayıtları getirtilip taşınmaz yönünü ne olarak gösterdiği üzerinde durulmamış, çekişmeli taşınmazlara komşu, tescil davası sonucunda kişiler adına tescile karar verilen veya halen davası devam eden taşınmazlar bulunup bulunmadığı araştırılarak bunlara ilişkin dava dosyalarının getirtilerek değerlendirilmesi gerekirken mahkemece bu yönde herhangi bir araştırma da yapılmamıştır. Eksik inceleme ile hüküm kurulması yerinde değildir.
    Bu nedenle; öncelikle, davaya konusu 173 ada 1, 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlar ihdasen Hazine adına ham toprak vasfıyla tapuya tescil edilen 1359 ve 1368 parsel sayılı taşınmazların imar sebebiyle kapatılması ile oluşmuş olduğuna göre 1359 ve 1368 parsel sayılı taşınmazların ihdas ve ifrazına ilişkin tüm haritalar ve belgeleri, imar çalışmalarına ilişkin evrak-ı müsbitenin ve imar planı haritaları, dava konusu taşınmazlara bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile komşu, tescil davası sonucunda kişiler adına tesciline karar verilen veya halen davası devam eden taşınmazlar bulunup bulunmadığı araştırılarak bunlara ilişkin dava dosyaları, çekişmeli taşınmazların bulunduğu yöreye ait en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları varsa amenajman planı ve dava tarihinden 15-20 yıl öncesine ait (1993-1998"li yıllara ait) hava fotoğrafları ile bu hava fotoğraflarından üretilmiş memleket haritaları ilgili yerlerden getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi veya mühendisi, bir ziraat mühendisi ve tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla, yeniden keşif yapılarak çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, bu belgelerde taşınmazların ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3.3.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek
    nitelikte kroki düzenlettirilmeli, hava fotoğraflarının stereoskop aleti vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak taşınmazlar üzerindeki bitki örtüsünü oluşturan unsurlar tek tek sayı olarak tarif edilmeli, ağaçların cinsi, ortalama yaşı, kapalılık oranı, hakim ağaç türü ve kullanım şekli detaylı olarak incelenmeli,
    Açıklanan yöntemlerle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddeleri gereğince imar-ihya ve zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme koşullarının araştırılması gerekeceğinden, ziraat bilirkişisi tarafından taşınmazın toprak örnekleri alınıp, bilimsel analizleri yapılarak kaç yıldır tarımda kullanıldığı konusunda rapor alınmalı, taşınmazın her bir bölümünün toprak yapısı ve üzerindeki ağaçların yaşı, cinsi, dağılımı, tarım bitkileri yetiştirilip yetiştirilemeyeceği, hangi tür tarım bitkileri yetiştirilmesine uygun olduğu ayrıntılı açıklanmalı, taşınmazların eğimi münhaniler ve eğim ölçer aletler yardımıyla bilimsel yöntemler ile belirlenmeli, keşif sırasında hâkim gözetiminde, taşınmazların ayrı ayrı dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dava dosyası içine konulmalı; mahalli bilirkişiler, tesbit tutanağı bilirkişileri ve zilyetlik tanıkları taşınmazlar başında dinlenmeli; taşınmazların kimler tarafından kullanıldığı, zilyetliğin ne zaman başladığı, kimden kime geçtiği kaç yıl, ne şekilde devam ettiği, taşınmazlar üzerindeki ağaçların ne zamandan beri zeminde mevcut olduğu, kendiliğinden mi dikim yoluyla mı yetiştiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; taşınmazların komşu parseller ile birlikte değerlendirilmek suretiyle zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı, tesbit tarihine kadar gerçek kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli, taşınmazların imar planı kapsamında kalıp kalmadığı konusunda fen bilirkişiden rapor alınıp, imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten taşınmazların onaylanan imar planı kapsamına alındığı tarihe kadar yirmi yıllık kazanma süresinin hesaplanması, taşınmazlara komşu tescil davaları da nazara alınarak toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekmektir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 09/10/2017 günü oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi