Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/14696
Karar No: 2015/10537
Karar Tarihi: 11.05.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/14696 Esas 2015/10537 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2014/14696 E.  ,  2015/10537 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    Dava, davacının 20/03/2004 tarihinde ...."da meydana gelen olayının iş kazası olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Olay tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasa"nın 11.maddesinde iş kazasının tanımı yapılmış, devamı maddelerinde sağlanan yardımlar ve işverenin yükümü düzenlenmiştir. Bir olayın iş kazası sayılması gerektiğinin tespitine ilişkin davanın nihayetinde 506 ve 5510 sayılı Yasa gereğince hak sahiplerine iş kazası sigorta kolundan gelir bağlanması sonucu doğabileceği gibi, diğer yandan bir sosyal sigorta olayının iş kazası sayılıp sayılmaması işverenin dahi hak alanını ilgilendirir. Zira işveren kusurlu ve olay da iş kazası ise, Kurum bağladığı gelirin peşin değerini işverenden isteyebilecektir.
    Olayın iş kazası sayılması gerektiğinin tespitine ilişkin davanın asıl amacı, 506 ve 5510 sayılı Yasa gereğince hak sahiplerine iş kazası sigorta kolundan gelir bağlanmasının teminine yöneliktir. Diğer yandan bir sosyal sigorta olayının iş kazası sayılıp sayılmaması işverenin dahi hak alanını ilgilendirir. Zira işveren kusurlu ve olay da iş kazası ise, Kurum bağladığı gelirin peşin değerini işverenden isteyebilecektir.
    Öte yandan, Kamu hukuku alanına giren sosyal güvenlik hukukunun hizmet akdiyle çalışanlar yönünden başlıca kaynağını oluşturan 506 sayılı Yasa ....’na yükümlülükler getiren bir sosyal güvenlik sözleşmesi veya topluluk sigortası bulunmadığı takdirde kural olarak Türk Milli sınırları içerisinde ve Türkiye’de tescilli işyerleri ve işverenler ile yasa kapsamındaki işçiler için uygulanabilir. Başka bir anlatımla, 506 sayılı Yasa"nın uygulama alanı devletin hükümranlık sahası ile sınırlı olup, ülke sınırları dışında uygulanamaz.
    506 sayılı Yasa"nın ülke dışında meydana gelen sigorta olaylarında uygulanabilmesi işçinin önceden sigortalısı olduğu işveren tarafından geçici bir görev ile yurtdışındaki
    işyerine götürülmesi veya ....’na yükümlülükler getiren sosyal güvenlik sözleşmesi veya kısa vadeli sigorta kollarını da kapsayan topluluk sigortaları bulunması halinde mümkün olabilir.
    506 sayılı Yasa"nın 86.maddesine göre, Kurum 2 nci ve 3 üncü maddelere göre sigortalı durumunda bulunmayanların .... Bakanlığınca onanacak genel şartlarla (İş kazalariyle meslek hastalıkları), (Hastalık), (Analık), (Malullük, yaşlılık ve Ölüm) sigortalarından birine, birkaçına veya hepsine toplu olarak tabi tutulmaları için, işverenlerle veya dernek, birlik, sendika ve başka teşekküllerle sözleşmeler yapabilir.(Ek fıkra: 29/07/2003 - 4958 S.K./40. md.) Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası primi, bu Kanunun 78 inci maddesine göre belirlenen prime esas kazanç alt ve üst sınırı arasında olmak şartıyla kendilerinin belirleyeceği miktarın % 30"udur.Ait olduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar ödenmeyen primler için bu tarihten başlanarak 80 inci madde hükmüne göre gecikme zammı uygulanır.(Ek fıkra: 29/07/2003 - 4958 S.K./40. md.) Sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerin yurt dışındaki iş yerlerinde çalışmak üzere giden Türk işçilerine istekleri halinde 85 inci madde hükümleri uygulanır.
    506 sayılı Yasa"nın 7.maddesinde yer alan " İşveren tarafından geçici görevle yabancı ülkelere gönderilen sigortalıların bu Kanun"da yazılı hak ve yükümleri bu görevi yaptıkları sürece de devam eder” hükmü yer almaktadır. 506 sayılı Yasa nın 7. maddesi ile aynı yönde düzenleme getiren 5510 sayılı Kanunun 5’inci maddesinin g bendinde ise; “Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçilerinin 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılacağı, bunlar hakkında kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanacağı, bu sigortalıların uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmak istemeleri halinde, 50 nci maddenin ikinci fıkrasındaki Türkiye"de yasal olarak ikamet etme şartı ile aynı fıkranın (a) bendinde belirtilen şartlar aranmaksızın haklarında isteğe bağlı sigorta hükümlerinin uygulanacağı, bu kapsamda, isteğe bağlı sigorta hükümlerinden yararlananlardan ayrıca genel sağlık sigortası priminin alınmayacağı, bu bent kapsamında yurt dışındaki işyerlerinde çalışan sigortalıların, bu sürede ödedikleri isteğe bağlı sigorta primlerinin 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalılıktan sayılacağı” belirtilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; 27/08/2003 tarihli “topluluk sigortası” ibaresinin yer aldığı işe giriş bildirgesinin davalı işyerince düzenlenmiş olup bildirgenin Kurum kayıtlarına intikal ettiği, davacıya ait hizmet cetvelinde 2003/3- 05/04/2004 tarihleri arasında davalı işyerince davacı adına Kurum"a hizmet bildiriminde bulunulmuş olup kazanın gerçekleşmiş olduğu 20/04/2004 tarihinde davacı adına davalı işyerince hizmet bildiriminde bulunulduğu, davalı işyeri ile davacı arasında 27/08/2003 düzenlenme tarihli ve ...."nca da onaylı olan ...."da Çalışacak Türk İşçileri İle Türk İşveren Arasında Geçerli Bireysel İş Sözleşmesi ile sözleşmenin 27/08/2003-26/02/2004 tarihleri arasında geçerli olacağının belirtildiği, kaza olayının .... "da ... Fabrikasında şantiyede çalışmakta iken davacının tıkanan yüksek basınçlı boya makinesini(tabancasını) açmak için elini tetiğe sokması ile basınçlı boya nedeniyle parmağındaki damar ve sinirlerin zarar görmesi ve oluşan doku ölümü neticesi parmağının kesilmesi şeklinde meydana geldiği, davalı işyerinin 27/08/2003- 31/05/2005 tarihleri arasında 506 sayılı Kanun kapsamında bulunduğu, Kurum"un 13/01/2011tarih ve .... no lu raporu ile meydana gelen kazanın iş kazası olmadığının belirtilmiş olduğu, alınan bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu, yargılama esnasında duruşmalarda davacı ve davalı tanıklarının dinlenmiş olduğu anlaşılmaktadır.
    Somut olayda; olay tarihinden önce davacı ve davalı işyeri arasında hizmet sözleşmesinin olduğu, kaza tarihi olan 20/04/2004 tarihinde de davalı işyerince davacı adına Kurum"a hizmet bildiriminde bulunulduğundan davacının kaza anında davalı işyeri nezdinde geçen çalışması sabit olup, davalı işyeri açısından meydana gelen kaza olayı iş kazasıdır. Bununla birlikte davalı işveren ile Kurum arasında malullük, yaşlılık ve ölüm kollarında topluluk sigortası sözleşmesinin yapıldığı, ancak iş kazaları ve meslek hastalıkları sigorta koluna tabi topluluk sigortasının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacının davalı şirket tarafından geçici görevle ...."a gönderildiğine dair dosyada herhangi bir delil bulunmadığı gibi, olayın geçtiği .... ile Türkiye arasında ....’nu yükümlülükler altına sokan Sosyal Güvenlik Sözleşmesi de mevcut değildir. Davalı işveren ile Kurum arasında kısa vadeli sigorta kollarını da kapsayan topluluk sigortası bulunmadığından olay, davalı Kurum yönünden 506 sayılı Yasa"nın 11.maddesi uyarınca bir iş kazası olmayıp Mahkemece Kurum hakkında davanın reddine dair karar verilmesi uygundur.
    Yapılacak iş, davacının ...."da meydana gelen olayın iş kazası olduğu tespiti isteminin davalı işyeri açısından kabulü ile davalı Kurum açısından reddine dair karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 11/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi