1. Hukuk Dairesi 2015/186 E. , 2017/5475 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 17.10.2017 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ... ile temyiz edilen vekili Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
Davacı, kayden maliki olduğu 282 parsel sayılı taşınmazın bir bölümüne davalıya ait komşu 9599 parsel sayılı taşınmazdaki binanın tecavüzlü olduğunu, ihtara rağmen haksız müdahalenin sonlandırılmadığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesini istemiştir.
Davalı, iyiniyetli olduğunu, taşınmazdaki fabrikanın 1970’li yıllarda inşa edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, müdahale olgusunun keşfen sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dava konusu 282 parsel sayılı kargir imalathane vasıflı taşınmazın davacı adına, komşu 9599 parsel sayılı kargir fabrika nitelikli taşınmazın davalı adına kayıtlı olduğu kayden sabittir.
Hemen belirtilmelidir ki, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi davalarında teknik bilirkişilerin raporları, verilecek kararların en önemli dayanağını oluşturur. Bu itibarla teknik bilirkişilerin pafta ve çap uygulaması sağlıklı olmalı, ölçüm hatasız yapılmalıdır. Öte yandan, ölçümünün ve harita- kroki uygulamasının kadastro sırasında konan nirengi- poligon noktalarından yararlanılarak yapılması zorunludur. Zira, çap ve krokinin de içinde yer aldığı, harita bu nirengi noktalarına göre yapılan ölçüm sonucu hazırlanmıştır, ancak, poligon ve nirengi noktaları bulunamıyorsa kadastro sırasında var olan sabit sınır ve tesisler uygulamada dikkate alınmak ve bunlara poligon noktası niteliği verilerek ölçüm yapılması gerekmektedir.
Somut olayda, mahkemece yapılan keşif sonucunda dosyaya sunulan ve hükme esas alınan 21.10.2013 tarihli bilirkişi heyeti raporunda 3426/45 nolu Lihkap aplikasyon krokisinin dikkate alınarak davalıya ait 9599 parsel sayılı taşınmazdaki fabrikanın davacıya ait 282 parsel sayılı taşınmaza 10.00m2 tecavüzlü olduğunun belirlendiği, davalı tarafından dosyaya sunulan 3426/104 nolu Lihkab aplikasyon krokisinde ise rapora esas alınan 3426/45 nolu Lihkap aplikasyon krokisinden daha farklı değerlerin belirtildiği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda yerinde 3 kişilik harita mühendisi bilirkişi heyeti vasıtasıyla elektronik aletle ölçüm yapılarak varsa tecavüz edilen alanın miktarının belirlenmesi, infazda duraksamaya neden olmayacak biçimde diğer bilirkişi raporları da irdelenerek uygulamayı gösterir, denetime elverişli, infazı mümkün kroki ve rapor alınması, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz uygulama ve noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalı vekilinin temyiz itirazları değinilen yön itibariyle yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 1.480.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, tarihinde 17/10/2017 oybirliğiyle karar verildi.