21. Hukuk Dairesi 2014/20865 E. , 2015/10596 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacılar murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle 108.927.36. TL. maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi ve de duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 12/05/2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı vekili Avukat ... geldi. Karşı taraf adına gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü, ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava 13.05.2011 tarihinde meydana gelen trafik iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, maddi tazminat istemlerinin kabulüne, manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Zararlandırıcı sigorta olayına maruz kalan sigortalının davalı şirkette D sınıfı sürücü belgeli sürücü olarak çalıştığı, 12.05.2011 günü davalı şirkete ait .... plakalı dorseye yüklenen çimento katkı maddesini sevk ve idaresindeki .... plakalı çekici ile ....’ya götürmek üzere saat 11.30 sularında ....’dan yola çıktığı, yükün bir bölümünü 13.05.2011 günü. ....’da boşalttıktan sonra kalanını teslim için ... ilçesine giderken saat 13.00 sularında sevk ve idaresindeki aracın virajlı yolda, direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ve aracın devrilmesi ile meydana gelen trafik iş kazası sonucu öldüğü dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden açıkça anlaşılmaktadır.
İnsan yaşamının kutsallığı çevresinde işverenin, işyerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu olay tarihinde yürürlükte bulunan İş Kanununun 77. maddesinin açık buyruğudur.
07.02.2014 Günlü kusur bilirkişi raporunda; ölümle sonuçlanan kazada % 70 oranında işverenin, % 30 oranında da sürücü Celal Timur’un kusurlu bulunduğu, belirtilmiştir.
Oysa hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda; bilirkişilerin olay tarihinde yürürlükte bulunan İş Kanununun 77. maddesi ile iş sağlığı ve güvenliği yönetmeliğinin ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin, işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğunu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığını, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususları ayrıntılı bir biçimde incelemek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranını hiç bir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde, saptamadıkları anlaşılmaktadır. İşveren, çalışanlarının işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olup, bu çerçevede işçisinin yasal sınırları aşar süratte araç kullanasını önlemek için gerekli tedbirleri alması, risklerden kaçınması, kaçınılması mümkün olmayan riskleri analiz etmesi, risk değerlendirmesi yapması, yaptırması, teknik gelişmelere uyum göstermesi, tehlikeli olanı, tehlikesiz veya daha az tehlikeli olanla değiştirmesi, mesleki riskleri önlemesi, eğitim ve bilgi verilmesi dahil her türlü tedbiri alması, gerekli araç ve gereçleri sağlaması, sağlık ve güvenlik tedbirlerini değişen şartlara uygun hale getirmesi ve mevcut iş yerinin iyileştirilmesi için çalışmalar yapması gerekmektedir. Davalı işverenin hazırlık aşamasındaki araçlarda uydu takip sisteminin bulunduğuna ilişkin açıklaması ve yasa ve yönetmelikte öngörülenden daha uzun sürelerde çalıştırmanın söz konusu olmadığına ilişkin savunması karşısında, kazalının kullandığı aracın kaza öncesi yol ve kullanım sürelerine ve güzergahlarına ilişkin tüm bilgi ve belgeler getirtilmeden, tanık beyanları ile günlük çalışma sürelerinin üzerinde ve dikkat bozukluğu doğuracak düzeyde aşırı çalıştırmanın kabulü ile kusur değerlendirilmesine gidilmesi hatalı olmuştur. Hal böyle olunca, kusur raporunun, olay tarihinde yürürlükte bulunan İş Kanununun 77. maddesinin öngördüğü koşulları içerdiği giderek hükme dayanak alınacak nitelikte olduğu söylenemez.
Yapılacak iş; iş sağlığı ve güvenliği konularında uzman bilirkişilere konuyu yeniden yukarıda açıklandığı biçimde ve özellikle 818 sayılı Borçlar Kanunun 332. maddesi, buna paralel 6098 sayılı yeni Türk Borçlar Kanununun 417/2. maddesi, İş Kanununun 77. maddesi ve bu maddeyi yürürlükten kaldıran İş Sağlığı ve İş Güvenliği Yasasının 4. ve 5. maddeleri göz önüne alınmak suretiyle yeniden inceletmek, verilen rapor dosyadaki bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilerek ve sonuca göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan, eksik inceleme ve araştırma ile İş Kanununun 77. maddesi ve bu maddeyi yürürlükten kaldıran İş Sağlığı ve İş Güvenliği Yasasının 4. ve 5. Maddelerinin öngördüğü koşulları içermeyen bilirkişi raporuna itibar edilerek, yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.100.00.TL. Duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 12.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.