Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2641
Karar No: 2021/1911
Karar Tarihi: 27.05.2021

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/2641 Esas 2021/1911 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/2641 E.  ,  2021/1911 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda; Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti"nce verilen kararda yazılı nedenlerden dolayı başvurunun usulden reddine dair karara karşı davacı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti"nce davacının itirazının kabulü ile başvurunun kabulüne dair verilen 06.05.2020 tarih ve 2020/İHK-9968 sayılı kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonu başvurusunda, davalıya trafik sigortalı araç sürücüsünün karıştığı kazada davacının malul kaldığını, bakiye tazminat için sigorta şirketine yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığını beyanla, 5.000,00 TL sürekli işgöremezlik 100,00 TL kalıcı işgöremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Islah: 4.817,41 TL geçici işgöremezlik, kalıcı işgöremezlik 59.823,20 TL temerrüt tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
    Uyuşmazlık Hakem Heyetince tüm dosya kapsamına göre; Sigortacılık Kanunu 30/13 maddesi uyarınca başvurunun usulden reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti"nce; davacı vekilinin itirazının kabulü ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm oluşturulmasına başvurunun kabulü ile 4.817,41 TL geçici işgöremezlik, kalıcı işgöremezlik 59.823,20 TL olmak üzere toplam 64.640,61 TL nin 05.08.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; itiraz hakem heyeti kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, itiraz hakem heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Hakem Heyetince yapılan araştırma inceleme hüküm vermeye yeterli değildir.
    Olay tarihinde düzenlenen kaza tespit tutanağına göre; meydana gelen çok taraflı kazada davalıya sigortalı sürücünün arkadan çarpma nedeniyle kusurlu olduğu, davacı sürücü ve dava dışı araç sürücüsünün kusursuz olduğu belirlenmiştir. Ceza yargılamasında alınan ATK Trafik İhtisas Dairesi raporu ile; davalıya sigortalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğu, davacı sürücünün tali kusurlu olduğu belirlenmiş, ceza yargılamasında ATK raporu benimsenerek davacının ve sigortalı araç sürücüsünün cezalandırılmasına karar verilmiş, Uyap"tan yapılan incelemede; mahkumiyet kararı henüz kesinleşmemiştir. Uyuşmazlık Hakem heyetince davalı taraf tam kusurlu olarak kabul edilerek karar verilmiş, itiraz hakem heyetince ise kaza tespit tutanağı ve dosya münderecatı ile sigortalı sürücünün tam kusurlu oluşuna ilişkin kuşku duyulmasını gerektirir bir durum olmadığı gerekçesiyle davalı tarafın kusura ilişkin itirazları reddedilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm verilemez. Bu durumda itiraz hakem heyetince; ceza dosyası da getirtilerek kaza tespit tutanağı ile ceza yargılamasında alınan rapor arasındaki kusur dağılımına ilişkin çelişkilerin giderilmesi yönünde İTÜ Karayolları Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek 3 kişilik uzman bilirkişi kurulundan, önceki raporların da irdelendiği, denetime elverişli, ayrıntılı ve gerekçeli şekilde rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davalı vekilinin anılan yöne ilişkin itirazlarının reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    3-Davacı vekili, müvekkilinin meydana gelen kazada yaralandığını açıklayıp iş göremezlik tazminatı talebinde bulunmuş, tazminatın belirlenmesi amacı ile bilirkişiden rapor alınmış, alınan raporda davacının kaza tarihinden sonraki muhtemel yaşam süresi belirlenmesinde 1931 tarihli PMF yaşam tablosu dikkate alınarak hesaplama yapılmış, hakem heyetince bu rapor hükme esas alınmıştır.
    Gerçek zarar miktarı; davacının olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır.
    Desteğin veya hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvelleri ile saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir.
    Buna göre temyiz edenin sıfatına göre, davacı tarafından kararın temyiz edilmediği de dikkate alınarak, kazanılmış haklar gözetilerek (tazminata esas alınan gelir, esas alınan asgari ücret yılı, işlemiş/işleyecek dönem tarihleri gibi) davacının muhtemel bakiye yaşam süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu"na göre belirlenerek ve prograsif rant tekniği kullanılmak suretiyle tazminat miktarının hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    4-5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT"nin 17/2. maddesi gereği, davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen nispi vekalet ücretinin 1/5"i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği gözetilmeden, fazla vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
    5-Davacı kolluk ifadesinde bir şirkette çalıştığını ve dağıtım yaparken kazanın meydana geldiğini ifade etmiştir. Davaya konu kaza ve dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 5510 sayılı Kanun"un 21. maddesinin 4. fıkrasında "iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu edilir" düzenlemesine yer verilmiştir. Davalı vekili, davaya konu olayın iş kazası olarak kabulü suretiyle, dava dışı SGK Başkanlığı tarafından davacıya yapılmış rücuya tabi ödeme olup olmadığının araştırılması ile yapılmış ödeme varsa tazminattan düşülmesi gerektiği savunmasında bulunmuş; Hakem Heyeti tarafından bu hususta araştırma yapılmadan karar verilmiştir.
    Bu durumda Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti"nce; Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı"na müzekkere yazılarak, davaya konu kazaya ilişkin olarak iş kazası yönünden araştırma yapılıp yapılmadığı ve olayın iş kazası olarak kabul edilip edilmediği; olayın iş kazası olarak kabulü suretiyle, davaya konu kaza sonucu davacıya gelir bağlanıp bağlanmadığı; gelir bağlanmış ise, rücuya tabi olup olmadığı; davacılara bağlanan rücuya tabi gelirin ilk peşin sermaye değerinin ne olduğu bu hususla ilgili rücu davası açılıp açılmadığının sorulması; alınacak cevapların değerlendirilerek 5510 sayılı Kanun"un 21. maddesi hükmü gereği şartları var ise tazminattan düşülmesi suretiyle davacı tarafın talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, davalı vekilinin anılan yöne ilişkin itirazlarının reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2), (3), (4) ve (5) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 27/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi