Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/21902
Karar No: 2017/1295
Karar Tarihi: 14.02.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/21902 Esas 2017/1295 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/21902 E.  ,  2017/1295 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın davalı ... yönünden kabulüne, davalı ... yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili; davalılardan ..."in davacının oğlu olduğunu , diğer davalı ..."in ise ...9.Noteri olduğunu, davalı ..."in 06.05.1998 tarihinde ...9.Noterliğine giderek 06.05.1998 tarih ve ... yevmiye nolu sahte bir vekaletname tanzim ettirdiğini, işbu sahte vekaletname ile davalı ..."in, davacının hesabından 50.465,36 DM çektiğini, söz konusu vekaletnamedeki imzanın davacıya ait olmadığını kim tarafından nasıl imzalandığını da bilmediklerini ,sahte vekaletnameyi noter başkatibinin düzenlediğini, sahte vekaletname düzenlenmesi nedeniyle ...Cumhuriyet Başsavcılığı"na şikayette bulunulduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydı ile sahte vekaletname ile bankadan çekilen 50.465,36 DM nin dava tarihinden itibaren ve vadesi bozularak çekildiği için vade sonuna kadar vadeli mevduata uygulanan faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... ... vekili; davacının iddiasının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, vekaletnamenin yasal prosedüre uygun nüfus kimlik cüzdanı alınarak ve davacının kendi resmi vekaletnameye eklenerek düzenlendiğini, Başkatip ... ve vekaletnameyi hazırlayan görevli memur ..."in, davacının kimlik bilgilerini kontrol ederek ve bizzat davacının beyanını alarak vekaletname düzenlediklerini, davacının noterliğe oğulları ... ve ...ile gelerek vekaletnameyi imzaladığını, davacının sadece imzaya itiraz ettiğini, vekaletname aslındaki imza ve nüfus cüzdanına itirazı olmadığını, davacının vekaletnameyi imzalarken bilerek ve tahrif ederek imza attığını savunarak davanın reddini talep etmiştir
    Davalı ... vekili; davalının davacının verdiği vekalete istinaden iyi niyetle işlemlerini takip ettiğini, söz konusu vekaletnamenin sahte olmadığını, davacının noterde bizzat imzaladığını, bu nedenle haksız ve kötüniyetle açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davacı ile davalılardan ..."in baba oğul oldukları diğer davalının ise olay tarihinde ...9. Noteri olduğu, davalı ..."in 08/05/1998 tarihinde babası ..."e ait sahte kimlik ile açık kimliği tespit edilemeyen bir kişiyi ...9. Noterliği"ne götürdüğü bu şahsı noter görevlilerine babası ... olarak tanıttığı ve genel vekaletname düzenlettiği ve bu vekaletnameye dayanarak davacı babası olan ..."e ait taşınmazların satışını yaptığı, bankadaki parasını çektiği, davalı ..."in bu eyleminden dolayı ...1. Ağır Ceza Mahkemesinin 1999/223 Esas sayılı dosyada sahtecilikten dava açıldığı ayrıca ağır ceza dosyasında vekaletnamenin düzenlendiği 9. Noterlik başkatibi ... "ün de sahtecilik suçuna iştirakten yargılandığı, yargılama sonunda davalı ..."in mahkumiyetine karar verildiği noterlik başkatibi hakkında beraat kararı verildiği kararın 07/06/2012 tarihinde kesinleştiği, davalı ... ..."in noter sahibi olup iğfal kabiliyeti olan sahte kimlik ile noter çalışanlarınca düzenlenen sahte vekaletnameden dolayı herhangi bir sorumluluğu olmayacağı gerekçesiyle davalı ... hakkındaki dava kabul edilmiş, davalı Noter Nedim ... hakkındaki davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Dava konusu, davalı noter aracılığı ile düzenlenen sahte vekaletname uyarınca diğer davalı tarafından çekilen paranın davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
    Dosyadaki belgelerden ve kesinleşmiş ceza mahkemesi ilamından sahte vekaletname davacıya ait bankadaki paranın çekildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalı Noter yönünden Noterlik Kanununun 162. maddesi uyarınca sorumluluğu tartışılmalı ve bu sorumlulukları sonucu davacının uğradığı zarar nedeniyle sorumlu olduğu tazminat miktarı belirlenmedir.
    Noterlik Kanunu’nun 1.maddesi gereğince; noterliğin bir kamu hizmeti niteliğinde bulunduğu, hukukî güvenliği sağlamak ve anlaşmazlıkları önlemek için işlemleri belgelendiren bir kurum olduğu belirtilmiştir. Görevi belge ve işlemlere resmîyet kazandırmak olan noterlerin yaptıkları işlemler dolayısıyla meydana gelecek zararlardan ötürü sorumlu tutulması bir zorunluluk olarak kendini göstermektedir. Noterlerin yaptıkları hizmet dolayısıyla sorumlulukları, hâlen yürürlükte bulunan 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 162. maddesinde hüküm altına alınmıştır. Buna göre: ""Stajyer, katip ve katip adayları tarafından yapılmış olsa bile noterler, bir işin yapılmamasından veya hatalı yahut eksik yapılmasından dolayı zarar görmüş olanlara karşı sorumludurlar. Noter, birinci fıkra gereğince ödediği miktar için, işin yapılmaması, hatalı yahut eksik yapılmasına sebep olan stajyer veya noterlik personeline rücu edebilir.""
    Noterlik Kanunu’nun 162. maddesinde kusurdan söz edilmemiştir. Bu sebeple noterlerin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. (Nart Serdar, Noterlerin Hukukî Sorumluluğu, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt.11 Özel s. 2009, s.425-452, Düzgün Aslan Ülgen, Noterlerin Meslekî Sorumluluk Sigortası s. 492, 494-Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C.XVII, Y. 2013, s. 1-2)
    Buradaki sorumluluğun 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 66. (818 sayılı Borçlar Kanunu 55) maddesindeki sorumluluğun ağırlaştırılmış şekli olduğu sonucuna varılmaktadır.
    Noterlik Kanunu’nun 162.maddesinde noterin kendi yaptığı işten ve çalışanının yaptığı işten dolayı sorumluluğu düzenlenmiş ve aynı hukukî rejime tabi kılınmıştır. Bu sorumluluk adam çalıştıranın sorumluluğuna benzemez. Zira adam çalıştıranın sorumluluğunda kurtuluş kanıtı getirme imkânı sağlanmış iken, bu sorumlulukta kurtuluş kanıtı getirme imkânı tanınmamıştır. Bu yönü itibariyle ağırlaştırılmış özen yükümlülüğünün ihlâlinden kaynaklanan sorumluluk olduğu sonucuna varılmaktadır. Noter özene ilişkin genel kurtuluş kanıtı getirebilir. Noterlik Kanunu’nun 162.maddesinde kurtuluş kanıtı getirme imkânı tanınmamıştır. Noter gerekli özeni gösterdiğini iddia ederek sorumluluktan kurtulamayacaktır. Ancak gerekli özeni göstermiş olsa bile, zararın doğmasına engel olamayacağını ispat ederek sorumluluktan kurtulabilir. Bu husus nedensellik bağının kesilmesidir. Bunun ispatı da davalı notere aittir.
    Somut olayda, davaya konu sahte vekaletname nedeniyle davalı ... ve noter başkatibi ... hakkında görev sırasında sahte evrak tanzimi ve bu suça iştirak suçundan dolayı ...1. Ağır Ceza Mahkemesi"nde dava açılmış, ceza yargılaması esnasında alınan Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi"nin 14.12.2004 tarihli raporunda imzanın ..."e ait olmadığı, vekaletnamenin sahte olduğu tespit edilmiş, mahkemece, sanık ..."ün noterliğe sanık ... ile gelen kişiyi tam teşhis ve tesbit edemediği, sahte hazırlandığı muhtemel kimliğin ..."e ait olduğu düşüncesiyle hareket etmiş olabileceği, bu suretle genel vekaletnameyi tanzim ettiği kanaatine varıldığı, dolandırıcılık suçunun unsurlarının bu sanık bakımından oluşmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmiş, sanık ..."in ise suçun işlenmesinden önce plan yaptığı, ... adına sahte kimlik tanzim ettirdiği, 3. kişiyi ... olarak suç yerinde hazır ettiği, sahtecilik suçunu işlediği kanaatine varılarak cezalandırılmasına karar verilmiş, kararın temyizi üzerine ise, en son sanık noter başkatibi ... hakkında memurun resmi evrakta sahteciliği suçundan açılan kamu davasının gerçekleşen asli dava zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK"nun 102/3 maddesi gereğince ortadan kaldırılmasına karar verilmiş, karar bu hali ile kesinleşmiştir.
    Mahkemece, her nekadar noter başkatibi hakkında beraat kararı verildiği kararın 07/06/2012 tarihinde kesinleştiği belirtilmiş ise de yukarıda açıklandığı üzere noter başkatibi hakkındaki ceza davası gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmıştır.
    Hal böyle olunca mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar doğrultusunda, sahte vekaletname ile davacıya ait bankadan çekilen para nedeni ile davalı noterin sorumluluğun kapsam ve tutarı belirlenerek davacının söz konusu satış nedeniyle uğradığı zararın tesbiti ile olayın oluş şekli itibariyle TBK"nun 52. maddesi hükmü de gözetilerek sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davalı noter hakkındaki davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi