8. Hukuk Dairesi 2009/6327 E. , 2010/1118 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil
... ile ... ve Kestel Belediye Başkanlığı aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Alanya 3.Asliye Hukuk Hâkimliğinden verilen 05.05.2009 gün ve 1120/211 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, dava dilekçesinde mevkii ve sınırlarını açıkladığı yaklaşık 22 dönüm miktarındaki taşınmazın muris ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ve zilyetlikle edinilecek yerlerden olmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı ... Belediye Başkanlığına dava dilekçesi tebliğ edilmesine karşın yargılama oturumlarına katılmamıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmesi üzerine; kabule ilişkin hüküm bölümü; davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, muristen intikal, eklemeli zilyetlik, imar ve ihya hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 996, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17.maddeleri gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece krokide B harfiyle gösterilen taşınmaz hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacı dava dilekçesinde açıkça bu yerdeki taşları temizlediğini, çalıları ayıkladığını ve gerekli yerleri teraslayarak imar ve ihya ettiğini açıklayarak 60 yıldan beri kullanıldığını bildirmiştir. Mahkemece, yapılan keşifte yerel bilirkişi ve tanıklar dinlenmiş ise de imar ve ihya olgusu üzerinde durulmadığı görülmüştür. Bundan ayrı, çifte tapunun önlenmesi için tescili istenen taşınmazın tapuda kayıtlı olup olmadığı hususu da Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulmamış, muris...’nin öldüğü 1986 yılından davanın açıldığı 2005 yılına kadar mirasçıların bağımsız 20 yıllık zilyetlikleri bulunmadığı dosya kapsamıyla sabit olduğu halde muris ve mirasçılar yönünden miktar araştırması da yapılmamıştır.
O halde mahkemece yapılacak iş: dava dilekçesine göre imar ve ihyaya muhtaç yerlerden olduğu anlaşılan dava konusu taşınmazın imar ve ihyasına davacı ve diğer mirasçılar ile murisin hangi tarihte başladığı, imar ve ihyayı ne şekilde sürdürdükleri ve hangi tarihte tamamladıkları hususlarının yeniden yapılacak keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulması, imar ihyayla ilgili tüm olumlu ve olumsuz koşulların 3402 sayılı Kanunun 17.maddesi gereğince araştırılıp belirlenmesi, komşu parsellere ait kadastro tutanak ve ekleri ile kadastro sırasında bu parsellere revizyon gören tapu ve vergi kayıtlarının bulundukları yerlerden getirtilerek teknik, yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla zemine uygulanması, komşu kayıt ve belgelerin taşınmaz yönünü ne şekilde gösterdikleri üzerinde durulması, teknik bilirkişiye kroki üzerinde işaret ettirilmesi, dava konusu yere ait orijinal pafta örneği (tescili istenen yeri kapsayan bölüm) ile kesinleştiği anlaşılan Alanya 1.Asliye Hukuk Mahkemesine ait 1999/411 ve henüz derdest bulunan aynı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/925 Esas sayılı dosyaların bulundukları yerlerden getirtilerek taşınmazın niteliği ve uyuşmazlığın çözümünde göz önünde bulundurulması, sözü edilen dosyalara ait teknik bilirkişinin krokileri gözetilerek dava konusu taşınmaz yönünü ne olarak gösterdikleri üzerinde durulması gerekmektedir.
Bundan ayrı, teknik bilirkişinin rapor ve krokisi eklenmek suretiyle tescili istenen ve krokide B harfiyle gösterilen taşınmazın tapuda kayıtlı yerlerden olup olmadığı hususunun Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulması, davacı ... ile davaya olur veren ... Uyar’ın diğer mirasçıları ile muris ...’nin belgesizden taşınmaz edinip edinmediklerinin Tapu Sicil Müdürlüğü ile Kadastro Müdürlüğünden, zilyetliğe dayalı tescil davası açıp açmadıklarının aynı yer Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulması, belgesizden edinilen taşınmazlara ait tapu kayıtlarıyla kadastro tutanaklarının Tapu Sicil Müdürlüğünden, açılan tescil davalarına ilişkin dosyaların bulundukları mahkemelerden getirtilerek 3402 sayılı Kanunun 14.maddesinde öngörülen miktar sınırlamaları yönünden göz önünde tutulması, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulmuş olması usul ve kanuna aykırıdır.
Davalı ... vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulüyle yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.