Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/708
Karar No: 2017/7522
Karar Tarihi: 10.10.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/708 Esas 2017/7522 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/708 E.  ,  2017/7522 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı ... Yönetimi vekili, 01/03/2013 tarihli dava dilekçesi ile özetle; ... ilçesi, ... mevkii 199, 552, 556, 559 ve 1120 parsel sayılı taşınmazlardan ifrazen oluşan park ve yeşil alan niteliğindeki taşınmazların kısmen yada tamamen orman tahdit sınırları içinde kaldığından, taşınmazların orman vasfı ile Hazine adına tesciline, davalıların taşınmazlara yönelik müdahalelerinin önlenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmış, mahkemece imar planı ile oluşan park ve yeşil alanların iptalinin istendiği, fiili el atmanın da bulunmadığı, davanın idari yargıda görülmesi gerektiği gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddi yolunda verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, orman savına dayalı olarak açılan tapu kaydının iptali ve tescil ile el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1945 yılında kesinleşen orman kadastrosu, 1950 yılında 5653 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan makiye ayırma işlemi, 1957 yılında yapılan arazi kadastrosu, 3302 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan ve 22.02.1991 tarihinde ilan edilen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması, 1990 yılında yapılan imar uygulaması ve ifraz işlemi bulunmaktadır.
    Mahkemece, taşınmazların imar planı ile oluşan park ve yeşil alan niteliğinde olduğu, idari yargının görevine girdiği gerekçesiyle, davanın görev yönünden reddine karar verilmiş ise de; 199, 552, 556,559 ve 1120 parsel sayılı taşınmazların 1957 yılında yapılan kadastro sırasında, 1952 tarihli tapu kayıtları nedeniyle gerçek kişiler adına tespit edildiği, daha sonra 2009 yılında hükmen orman olarak tapuya tescil edildiği, aralarında parsel numarası bulunmayan ve imar planında park ve yeşil alan olarak ayrılmış taşınmazlar bulunduğu, dosyada keşif yapılmadan ve ilgili hüküm dosyası getirtilip incelenmeden yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Davacı ... Yönetimi, taşınmazların kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı iddiasıyla mülkiyet hakkına dayanarak iptal ve tescil istemektedir. Başka bir anlatımla; imar planından önce mevcut olan mülkiyet hakkına dayalı olarak tapu sicilinin düzeltilmesini istenmektedir. Medenî Kanunun 1025. - 1027. (933. - 935.) maddeleri gereğince ilgililerin yazılı bildirimleri dışında, kural olarak mülkiyetin belirlenmesine ilişkin tescil, tapu iptali tescil gibi tapu sicilinde değişiklik yapmayı gerektiren davalara bakma görevi adli yargı yerine aittir. Çünkü adli mahkemelerin kararı olmadan tapu sicilinde değişiklik yapılamaz. Bu nedenle, bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya terkin olunmuş yada değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî
    hakkı zedelenenler, tapu sicilinin düzeltilmesini özel hukuk hükümleri uyarınca adli yargı yerinde dava edebilirler.
    Bu nedenle, mahkemece davanın esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 10/10/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi