20. Hukuk Dairesi 2016/10321 E. , 2017/7524 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı/karşı davalı ... Yönetimi ve karşı davacı/davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... 191 ada 13 sayılı 51.156 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ... ... tarafından hasımsız açılan tescil davası sonucunda ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.03.1952 gün 1951/1110-163 sayılı kararı ile 26.04.1968 tarihinde, gazino ve kuyusu olan bahçe ve çamlık niteliği ile M. ... ... Tesisi adına tapuya tescil edilmiş olup, beyanlar hanesinde taşınmazın kısmen tapu maliki adına, kısmen Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, kısmen orman sınırları içinde bırakıldığı ve vakıf şerhi ile ... Belediyesi lehine haciz şerhi bulunmaktadır.
Davacı ... Yönetimi 09.08.2006 tarihli dilekçe ile; çekişmeli taşınmazın 3116 ve 1744 sayılı kanunlar uyarınca yapılan çalışmalar sırasında tamamen, 2896 ve 3302 sayılı kanunlar zamanında ise kısmen orman sınırları içinde bırakıldığı iddiasıyla, taşınmazın tapu kaydının iptali ile kısmen orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, beyanlar hanesindeki ... lehine konulan şerhlerin kaldırılmasına, davalıların el atmalarının önlenmesine ve muhdesatların kal’ine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Davalı ..., 24.12.2007 tarihli dilekçe ile; çekişmeli taşınmazın orman tahdit haritası dışında kaldığı, orman sayılmayan yerlerden olduğu iddiasıyla, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarma işleminin ve tapu kaydının beyanlar hanesindeki orman şerhinin iptaline karar verilmesi istemiyle karşı dava açmıştır.
Mahkemece, Orman Yönetiminin davasının kısmen kabulüne, taşınmazın bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen krokili raporda yeşil renkle işaretlenen 28.503,50 m2 yüzölçümlü kesiminin tapu kaydının iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, M.... ... Tesisinin bu yere yönelik el atmasının önlenmesine, üzerinde bulunan muhdesatın kal’ine, beyanlar hanesindeki ... yararına konulan haciz şerhinin kaldırıldığı anlaşıldığından ... aleyhine açılan davanın reddine, karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı/karşı davalı ... Yönetimi ve karşı davacı/davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Orman Yönetimince açılan dava, kesinleşen orman sınırı içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali, tescil, el atmanın önlenmesi, kal"; davalı tarafından açılan dava, orman kadastrosuna, 2/B madde uygulamasına itiraz ve beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi istemlerine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 04.12.1942 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1744, 2896 ve 3302 sayılı kanunlara göre yapılıp, sırasıyla 23.09.1981, 26.11.1985 ve 19.04.1989 tarihlerinde ilan edilen sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde işlemleri bulunmaktadır.
Mahkemece hükme esas alınan uzman bilirkişi raporunda, çekişmeli taşınmazın 3116 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastro sınırı içinde kaldığı (daha sonra dairenin geri çevirme kararı üzerine hazırlanan ek raporda bu ibarenin sehven yazıldığı, aslında tahdit dışında kaldığı açıklanmıştır.), daha sonra 1744 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen sınırlaması yapılmış ormanlarda aplikasyon ve 2. madde uygulaması, sınırlama dışı kalmış ormanlarda yeni drman kadastrosu yetkisi veren çalışmada 17.337 m2 bölümünün orman sınırı içine alınarak, aynı anda P.I poligon numarası ile M.... ... adına orman sınırı dışına çıkarıldığı, 1989 yılında 3302 sayılı Kanuna göre yapılan 2/B uygulamasında ise 17.337 m2 bölümü dışında, daha önce orman sınırı içinde kalan 5315 m2 bölümünün XXII poligon numarası verilerek Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı, 28503 m2 bölümünün ise orman sınırı içinde kalmaya devam ettiği, eğiminin % 20-30 olduğu, üzerinde 90 yaşa kadar kızılçam, 30-50 yaş arası meşe, maki elemanları bulunduğunun bildirilmesi üzerine, mahkemece 28503 m2 taşınmaz bölümüne yönelik olarak Orman Yönetiminin davasının kabulüne, bu bölümün orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, 2/B uygulamasına itiraz ve orman şerhinin silinmesi istemli karşı davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir.
Şöyle ki; dosyadaki bilgi ve belgelere göre; davacı ... Yönetiminin aynı taşınmaza ilişkin olarak 22/03/2010 tarihinde açtığı ve eldeki dosya ile birleştirilmesini talep ettiği 2/B uygulamasına itiraz niteliğinde bulunan ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/45 sayılı dosyasının henüz derdest olduğu, yine davalı ... tarafından Orman Yönetimi aleyhine açılan ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesinde kadastro mahkemesi sıfatıyla görülen 1995/47-53 sayılı (bozma öncesinde 1990/95-1991/479) davanın yargılaması sırasında çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile işaretli 13981 m2 bölümünün orman tahdidinin iptaline karar verildiği, ancak dosyanın ya da krokisinin bulunamadığı ve mahkemece uygulanmadığı anlaşılmaktadır.
Ayrıca 1989 yılında yapılan 2/B uygulamasında taşınmazın 5315 m2 bölümünün 2/B madde uygulamasına konu edilerek Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığı mahkemece kabul edilmekte ise de; işlemi yapan 56 numaralı orman kadastro komisyon üyelerinin yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırı hareket etmeleri nedeniyle tazminata mahkum edildikleri, yörede yapılan 2/B madde uygulamalarının da yok hükmünde sayıldığı, aynı yöreden gelip, dairece temyiz incelemesi yapılan dosyalardan anlaşılmaktadır. (Bak:Dairenin 2004/7880-9015 numaralı kararında açıklandığı gibi)
O halde mahkemece, davacı ... Yönetiminin tutunduğu, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/45 sayılı dosyasının sonucu araştırılmalı, davalı tarafın tutunduğu ve kesin hüküm olduğunu bildirdiği ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesince kadastro mahkemesi sıfatıyla incelenip karara bağlanan 1995/47-53 sayılı dosyası; dosya bulunamadığı takdirde krokisi taraflardan ve Orman İşletme Müdürlüğünden araştırılarak dosyaya konulmalı, bir fen elemanı ve bir orman mühendisi aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte yerine uygulanmalı, HMK 303. maddede yazılı kesin hüküm şartlarının taraflar arasında oluşup oluşmadığı tartışılmalı, yörede 56 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca yapılan 2/B uygulamalarının yok hükmünde olduğu da gözönünde bulundurularak, orman sınırı içinde kalan taşınmaz bölümleri tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmeli, bundan sonra elde edilecek delillere göre her iki tarafın davası hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmelidir.
Kabule göre de; dava 191 ada 13 sayılı parsele ilişkin olduğu ve bu parsel üzerinde keşif yapılıp rapor hazırlandığı halde, mahkemece 206 ada 13 sayılı parsel hakkında hüküm kurulmuş olması ve iptal edilmedikçe geçerli olan tapu kaydına dayanarak taşınmazda tasarruf hakkını kullanan davalı hakkında el atmanın önlenmesine karar verilmiş olması da isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; hükme yöneltilen tüm temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 10/10/2017 günü oybirliği ile karar verildi.