22. Hukuk Dairesi 2018/9697 E. , 2018/15412 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesini ödenmeyen işçilik alacakları sebebi ile haklı olarak feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile izin ve ücret, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının ekmek satış büfesinde davalıya ait olmayan ürünleri de sattığını, bu hususta tutanak tutulduğunu, çalışma yoğun olmadığı için fazla çalışma yapılmadığını, fazla çalışama yapılması hainde karşılığının ödendiğini, davacı her ay 4-5 gün devamsızlık yaptığı için pazar çalışmalarının devamsızlık yaptığı günlere sayıldığını, 2008 yılına kadar izin kullandırıldığını, bundan sonra çalışma 4-5 saate kadar düştüğü için kullandırılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafından temyizi üzerine Dairemizce sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, fazla mesai alacağı yönünden bordrodaki imzaların davacıya ait olup olmadığı tespit edilemediğinden imzasız bordro gibi değerlendirilip banka kayıtları getirtilerek, tahakkuk ettirilen tutarların ödendiğinin anlaşılması halinde bunların hesaplanan fazla mesai alacağından mahsup edilmesi gerektiği, izin alacağı yönünden de yine bir kısım bordroda izin ücreti adı altında tahakkuklar olduğundan banka kayıtlarına göre bu tutarlar ödenmişse izin kullanıldığının kabul edilmesi, davalının 2008 yılından sonra izin kullandırılmadığına dair savunması da birlikte değerlendirilerek tutarların ödenmediğinin anlaşılması halinde ise davacı duruşmaya davet edilip bordroda tahakkuk ettirilen günlerde izin kullanıp kullanmadığı sorulduktan sonra sonuca gidilmesi gerektiği gerekçeleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan Mahkemece, davacı duruşmaya davet edilerek beyanı alınmış, ardından aldırılan bilirkişi ek raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1.Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2.İşçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.02.1988 tarihli, 197/2-520 esas ve 1988/89 karar sayılı kararında, Yargıtayca temyiz incelemesinin yapıldığı sırada dosyada bulunan bir belgenin gözden kaçırılması, maddi hata nedeni olarak açıklanmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun kökleşmiş içtihatları maddi hataya dayanan bozma ya da onama ilamının usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı yönündedir (Yargıtay H.G.K. 17.012007 günlü, 2007/9-13 esas ve 2007/17 karar sayılı kararı, Yargıtay H.G.K. 25.06.2008 günlü, 2008/11-448 esas ve 2008/454 karar sayılı kararı ).
Ayrıca belirtmek gerekir ki, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 günlü ve 1957 /13 esas, 1959 karar sayılı ve 09.05.1960 günlü, 1960/21 esas, 1960/9 karar sayılı kararlarında açıklandığı üzere Yargıtayca maddi hata sonucunda verilen bir karara mahkemece uyulsa dahi usuli kazanılmış hak oluşmaz.
Somut olayda; her ne kadar Dairemizce ücret bordrolarında izin tahakkuku olması sebebi ile tahakkuk ettirilen tutarların ödendiğinin anlaşılması halinde kullanılmış kabul edilmesi, aksi halde de davacı duruşmaya davet edilerek beyanı alındıktan sonra karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozma yapılmışsa da; gerek davalı tarafça 2008 yılından sonra izin kullandırılmadığı beyan edilmesine rağmen bordroda izin tahakkuku olan dönemlerin çoğunun 2008 yılından sonra olması ve gerekse yıllık izin defterindeki imzaların davacıya ait olup olmadığının tespit edilememiş olması hususları birlikte değerlendirildiğinde; davalı tarafça izin kullandırıldığının yöntemince ispatlanamadığı ortadadır. Dairemizce maddi hataya dayalı olarak yapılan bozmaya uyulmuş ve buna göre karar verilmişse de yukarıda açıklandığı üzere maddi hataya dayalı bozma ilamına uyulsa dahi davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşmaz. İşverence, işçi imzasını içeren yazılı bir belge ile izin kullanıldığı ispatlanamadığına göre; davacının hiç izin kullanmadığı kabul edilerek sonuca gidilmelidir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.06.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.