Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2082
Karar No: 2020/233
Karar Tarihi: 27.01.2020

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/2082 Esas 2020/233 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2019/2082 E.  ,  2020/233 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    K A R A R


    A)Davacı İstemi;
    Davacı; davalı ...’ın davacı bünyesinde çalışmasının bulunmadığı halde şirketin muhasebecisi tarafından davacı şirketin onayı ve bilgisi dışında 11.09.2013 – 01.05.2015 tarihleri arasında 619 gün çalışmış gibi gösterildiğini, davacının bu durumdan habersiz sigorta primlerini SGK"ya ödediğini, böylece hem davacı şirketin hem de SGK’nın zarara uğratıldığını ileri sürerek davalı ...’ın 11.09.2013 – 01.05.2015 tarihleri arasında çalışmadığının tespiti ile; davalının çalıştığı gösterilen süre içinde ödenen sigorta primlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.
    B)Davalı Cevabı:
    Davalı ... vekili; davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, davacı şirketin haberi olmadan böyle bir işlem yapılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının tespite yönelik taleplerinin yerinde olmadığını beyanla, davanın reddini savunmuştur.
    SGK Başkanlığı vekili; 6552 sayılı Yasa uyarınca dava açılmadan önce Kuruma başvuru yapılması gerektiğini, aylık prim ve hizmet belgelerinin verilmesinin işverenin Kuruma karşı olan işverenin sorumluluğunu ortadan kaldırmadığını, Kurumdan kaynaklanan yanlış ve yersiz tahsil edilmiş bir prim olmadığını, 5510 sayılı Yasanın 89/3. ve Borçlar Kanununun 65.maddesi gereğince prim iadesinin mümkün olmadığını beyanla, davanın reddi gereğini savunmuştur.
    C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı: "Davanın KISMEN KABULÜ ile ; ... T.C.kimlik ve ... s.s.numaralı davalı ...’ın, davacı işveren ... Tem.Tur.ve Teks.San.Tic.Ltd.Şti.ne ait ... sicil sayılı işyerinden diğer davalı Kuruma bildirilen 11.9.2013 – 1.5.2015 (talep) dönemine ilişkin 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamındaki toplam 561 günlük hizmetinin iptaline,
    Davalı ... adına söz konusu tarihler arasında Kuruma ödenen 7.500,00.-TL sigorta primlerinin, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 81 ve 5510 sayılı Yasanın 89/3.maddeleri uyarınca; davalı ...’dan ve diğer davalı Kurumdan müştereken ve müteselsilen istirdadı yönündeki talebin reddine" karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu ;
    Davacı vekili, reddedilen kısım için kararın hatalı olduğunu, rapora karşı yaptıkların itirazların ilk derece mahkemesi tarafından değerlendirilmeden, ek rapor alınmadan karar verildiğini beyanla, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, davalının davacı şirketin muhasebecisi...in yöneticiliğini yaptığı apartmanda apartman görevlisi olarak çalıştığını, Kurum kayıtlarında 15.05.2011 - 09.09.2013 tarihleri arasında ... Apartmanında, 11.09.2013 - 20.05.2015 tarihlerinde davacı şirkette ve 01.06.2015 tarihinde yine ... Apartmanında sigortalı olarak görüldüğünü, davalının davacı şirkette sigortalı olarak gösterildiğinden haberdar olmadığını, bu olayın sahte sigortalılık gibi değerlendirilmemesi gerektiğini, konuyla ilgili 2015/95130 sayılı soruşturma dosyasında takipsizlik kararı verildiğini beyanla, ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    SGK Başkanlığı vekili; Yargıtay"ın kararlılık kazanan son uygulamalarının ışığında gerekli kanıtlar toplanmaksızın ve eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporunun hükme esas alındığını beyanla, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
    D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
    Bölge Adliye Mahkemesince " Uyuşmazlığın çözümünde gözetilmesi gereken 506 sayılı Yasa"nın 2 ve 6. maddeleri, sigortalılık niteliğinin kazanılması için eylemli çalışmanın varlığını zorunlu kılmakta olup; uyuşmazlık konusu olan ve davalı Kurumca davalı ..."ın çalışmalarının iptal edildiği, davacı işveren... Tem. Tur. ve Teks. San. Tic. Ltd. Şti."nin, davalı ..."ın çalışmalarının bildirildiği 11.09.2013-20.05.2015 tarihleri arasında faal durumda ise de dosya kapsamında yer alan SGK Denetmeni... tarafından düzenlenen 12.08.2016 tarihli, 2016/ELA-078 sayılı raporu ve Mali Müşavir Bilirkişi...’ın 20.08.2017 günlü kayıt inceleme raporu, davalı ve davalı vekilinin beyanı ile diğer bilgi, belge ve tanık söylemlerinden; davalı ...’ın, davacı ... Tem. Tur.ve Teks. San. Tic. Ltd. Şti."ye ait 1082220.35 sicil sayılı işyerinde 11.09.2013 – 20.05.2015 süresinde 5510 sayılı Yasa"nın 4/1-a maddesi kapsamında istihdam edilmediği ve sigortalılığının iptalinin gerektiği gibi, davalı ... adına ödenen primlerin, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 81. ve 5510 sayılı Yasa"nın 89/3.maddeleri uyarınca; davalı ...’tan ve diğer davalı Kurumdan istirdadı yönündeki talebinin benimsenmesinin mümkün olmadığı kanaatiyle verilen mahkeme kararının yerinde olduğu, her ne kadar yargılama sürecinde gerçekleştirilen denetim sonucunda iptali istenen sigortalılık süresinin iptali yönünde Kurum işlemi gerçekleştirilmiş ise de Kurum işleminin taraflarca yargı önüne getirilme olasılığı dikkate alındığında, kesinleşmiş iptalden sözedilemeyeceği için eldeki dava konusunun kesin çözüme bağlanması gereği dikkate alınarak esas hakkında hüküm kurulması gerektiği, prim iadesi konusunda ise davacı tarafından bildirimlerin üzerinden zaman geçtikten sonra ileri sürülen iddianın basiretli bir işadamı gibi davranmak yükümlülüğü bulunan davacı şirketin iade talebini haklı kılmayacağı, sonuç olarak sahte sigortalılık sonucu yatan prim ödemelerinin yöneldiği amaç dikkate alındığında iade isteminin reddinin yerinde olduğu anlaşılmıştır" gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    E) Temyiz:
    Davacı vekili özetle; reddedilen kısım için kararın hatalı olduğunu, rapora karşı yaptıkların itirazların ilk derece mahkemesi tarafından değerlendirilmeden, ek rapor alınmadan karar verildiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
    Davalı ... vekili, davalının davacı şirkette sigortalı olarak gösterildiğinden haberdar olmadığını, bu olayın sahte sigortalılık gibi değerlendirilmemesi gerektiğini beyanla , Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir..
    SGK Başkanlığı vekili; eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporunun hükme esas alındığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalıların tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;5510 sayılı Kanun"un 89/3 maddesine göre; Yanlış veya yersiz alınmış olduğu tespit edilen primler, alındıkları tarihten on yıl geçmemiş ise, hisseleri oranında işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara veya genel sağlık sigortalılarına veya hak sahiplerine kanunî faizi ile birlikte geri verilir. Kanunî faiz, primin Kuruma yatırıldığı tarihi takip eden ay başından, iadenin yapıldığı ayın başına kadar geçen süre için hesaplanır.
    Somut olayda ilk derece mahkemesi tarafından davalı adına yapılan bildirimlerinin gerçek olmadığının tespiti üzerine davacı işyerinden yapılan 11.09.2013 - 20.05.2015 tarihleri arası döneme ilişkin sigortalılık süresinin iptali yoluna gidildiği, toplanan deliller kapsamında iptal edilen bildirimlerin gerçek ve fiili çalışmaya dayanmadığının tespiti ile ödenen pirimlerin iadesine ilişkin davacı şirketin talebinin reddi yönünde hüküm kurulduğu ve bu hükmün Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onandığı anlaşılmıştır. Mahkeme tarafından gerçek ve fiili çalışmaya dayanmayan sigortalık süresinin iptaline yönelik verilen karar doğru olmakla birlikte primlerin iadesinin reddi konusunun irdelenmesi gerekir. Bu durumda davacı şirket tarafından ödenen primlerin muhasebecinin yanlış yönlendirmesi ile yapılıp yapılmadığının tespiti gerekir. Şirket mali müşaviri davacı şirketten ayrı bir binada faaaliyet göstermektedir. Mali müşavir iş yerinin bulunduğu apartmanda yöneticilik yapmakta ve davalı aynı apartmanda kapıcılık yapmaktadır. Normal şartlarda bu apartmanda kapıcı olarak sigortalı olması gereken davalı, muhasebeci tarafından bilerek davacı şirkette sigortalı olarak gösterilmiştir. Bu durum tanık ifadeleri ve kurum kayıtları ile sabittir. Nitekim mahkemede tanık olarak dinlenen davalının eşi ..., davalı eşinin davacı şirkette çalışmadığını, çalışsaydı bilebileceğini, eşinin Yengin apartmanında kapıcılık yaptığını, kendisinin de eşine yardım ettiğini, muhasebeci...i olduğunu, eşinin davacı şirkette sigortalı olarak gösterildiğinden haberinin olmadığını belirtelerek, bu durumu doğrulamıştır.
    Dava dışı muhasebeci ..., davacı şirketi yanıltmış bu nedenle davacı şirket bünyesinde çalışmayan bir kişinin sigortalı olarak gösterilmesi nedeniyle haksız ve hukuka aykırı olarak fazladan prim ödemiştir. Bu durum dosyaya yansıyan belgerle de sabittir. Şöyle ki, davacı şirketin çalışanlarına ödediği maaşlara ilişkin hesaba yatırılan paraların tek kalem halinde hesaba geçtiği, hangi aya ait maaş ödemelerinin karşılığı olduğunun yazılmış olup çalışan kişilerin isimlerinin yazılı olmadığının görüldüğü, davacı şirketin muhtasar beyannamelerin incelenmesinde, işçilerin ücretlerinden kesilen vergilerin tek kalem halinde muhtasar beyannameye yazılmak suretiyle vergi dairesine beyanda
    bulunulduğu, işçilerin isimlerinin bulunduğu bir listenin olmadığı, muhasebecinin davacı şirkette çalışmayan bir kişiyi kasten çalışıyormuş gibi beyan ederek davacı şirkete zarara uğrattığı bu haksız eylemi nedeniyle davacı şirket tarafından savcılığa şikayet dilekçesi verildiği hususları hep birliktre değerlendirildiğinde davacı şirketin talimatı ve bilgisi olmadan muhasebecisi tarafından yanıltılarak prim ödemesinde bulunduğu açıkça ortaya çıkmıştır. 5510 sayılı Kanun"un 89/3 maddesinde açıkça düzenlendiği üzere yersiz ödenen primlerin davacı şirkete iadesine karar verilmesi gerekirken reddedilmesi doğru olmamıştır.
    Yapılacak iş, ek bilirkişi raporu alınarak davalının 11.09.2013- 20.05.2015 tarihleri arasındaki iptal edilen dönemde davacı tarafından yersiz ödenen sigorta pirimlerinin hesaplattırılıp sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.
    O halde yukarıda açıklanan hususlarda dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ:Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalı ..."a yükletilmesine, 27/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi