17. Ceza Dairesi 2016/10590 E. , 2018/11008 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
5237 sayılı TCK’nın 141. maddesinde yer alan düzenleme kapsamında hırsızlık suçunda korunan hukuki yararın sadece mal üzerindeki mülkiyet hakkı olmayıp, malın maliki olmadığı hâlde zilyedi olarak elinde bulunduran kişinin zilyetlik hakkı da olduğu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 973. maddesinde zilyedin, bir şey üzerinde fiili hakimiyeti bulunan kimse olarak tanımlandığı, bir sınırlı ayni hak veya bir kişisel hakkın kurulmasını ya da kullanılmasını sağlamak için eşyanın başkasına teslimi durumunda eşya üzerindeki zilyetliğini malik sıfatıyla ve malik olma iradesi ile sürdüren kişinin zilyetliğinin asli zilyetlik, eşya üzerindeki zilyetliğini sınırlı ayni hakka veya kişisel bir hakka dayandırarak sürdüren yani zilyetliği başka kişiye bağlı olan kişinin zilyetliğinin fer’i zilyetlik, bir eşyaya, eşya maliki veya onun yetkili temsilcisinin rızası ile zilyet olunmasının emin sıfatı ile zilyetlik olduğu, söz konusu yasal düzenleme gereğince hırsızlık suçunda zilyetliğin asli olmasına yani mülkiyete dayalı bulunmasına gerek olmayıp fer’i zilyetlik durumunda da anılan maddenin uygulanmasının mümkün olduğu, bir başka anlatımla malın mülkiyetine sahip olmaksızın elinde bulunduran kişiye karşı bu suçun işlenebileceğinin de kabul edildiği, öte yandan kanun koyucunun hırsızlık suçunun zilyede karşı işlenebileceğini ifade etmesinin sadece malı elinde bulunduran kişiyi işaret etmeyip, hem fer’i zilyedin yani malı o an elinde bulunduranın ve hem de asli zilyedin yani malın malikinin hukuki yararını koruma amacını taşıdığı, somut olayda motorlu araç tescil belgesine ve araç sahiplik bilgilerine göre suça konu motosikletin araç kayıt malikinin ve dolayısıyla asli zilyedinin ... olduğu, suç tarihinde aynı evde ikamet eden oğlu....’e kullanması için geçici olarak verdiği,....’in motosikleti geçici olarak ve kullanmak maksadı ile yed’inde bulundurduğu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 20/d maddesinde yer alan “..Noterler tarafından yapılmayan her çeşit satış ve devirler geçersizdir.” düzenlemesi kapsamında yapılmış bir satış ve devir söz konusu olmadığı gibi....’in 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesinde düzenlenen araç işleticisi sıfatı da bulunmadığı, dolayısıyla suça konu motosikleti geçici olarak kullanımında bulunduran...."in emin sıfatı ile fer’i zilyet konumunda olduğu, karayolları taşıtı olan motosikletin fer’i zilyedin elinde bulunmasının
mülkiyet hakkı sahibinin asli zilyet olma sıfatını ortadan kaldırmadığı, bu itibarla da motosikletin çalınması ve zarar verilmesi eylemleri bakımından ...’in araç maliki sıfatı ile suçtan zarar gören olduğu, bu bağlamda fer’i zilyedin şikayet hakkını kullanmamasının ve kamu davasına katılmamasının asli zilyedin şikayet ve katılma talebinde bulunma haklarını etkilemeyeceği, ...’in suçun işlendiğini öğrenmesinden itibaren tüm aşamalarda şikayetçi olduğunu ve 05/02/2014 günlü oturumda da kamu davasına katılmak istediğini beyan etmesine rağmen mahkemece olay tarihinde suça konu motosikletin mülkiyet sahibi olduğu ancak zilyetliğinin kendisinde olmadığı gerekçesi ile ...’in tanık olarak ifadesinin alınmasına yönelik kararının yanılgılı olduğu, katılma talebinin kabulü koşulları oluşan ...’e gerekçeli kararın tebliğe çıkartılması ve kanun yollarına başvuru hakkı tanınması gerektiği anlaşıldığından;
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanun"u 20/d maddesi hükmü itibariyle kayıt maliki ve aynı kanunun 85. maddesi hükmü itibariyle araç işleticisi olduğu tartışmasız olan ve malik /araç işleticisi sıfatına bağlı olarak asli zilyet sıfatı bulunan ...’e gerekçeli kararın yöntemine uygun olarak tebliği, tebliğ belgesi ile birlikte verilmesi halinde temyiz dilekçesi ve katılan temyizine istinaden düzenlenecek ek tebliğname de eklenerek incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın incelenmeksizin mahalline iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 24.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.