20. Hukuk Dairesi 2016/1998 E. , 2017/7543 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine ve dahili davalı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili 07.08.2012 tarihli dilekçesinde; ... Belediyesi ... mahallesi kadastro paftasında ... 1 Devlet ormanı olarak geçen 1344, 1345 ve 1346 nolu parsellerin kuzey ve batı bitişiğinde olan ve ekte sundukları krokide (E1) ile gösterilen orman vasfındaki taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanuna göre yapılan uygulama sonucu orman sayıldığı ancak 1952 yılında mera tefrik komisyonu kararı ile orman sayılmayarak kesinleştiğini, 1986 yılında yapılan 3116 sayılı Kanun uygulamasında orman sınırı aplike edildiğini, taşınmazın mülkiyetinin 775 sayılı Kanun ve 2805 sayılı Kanun gereğince bedelsiz olarak belediyeye intikalinin tespiti ve taşınmazın orman vasfı dışına çıkarılmasını ve belediyeye bedelsiz olarak devrinin gerektiği iddiası ile dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne, 16.12.2002 tarihli fen bilirkişi raporunda kırmızı ile boyalı 26551,26 m2 yüzölçümlü taşınmazın mülkiyetinin belediyeye ait olduğunun tespitine bu kısım yönünden orman sınırlanmasının iptaline ve şerhin silinmesine itirazı kabil olmak üzere hakem sıfatı ile karar verilmiş hüküm davalı Hazine ve dahili davalı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 1948 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılmış orman kadastrosu, 1964 yılında yapılmış arazi kadastrosu ve 22/04/1987- 22/10/1987 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen herhangi bir sebeple sınırlama dışı kalmış ormanların kadastrosu ile bu ormanlarla evvelce sınırlaması yapılmış ormanların tümünde 6831 sayılı Orman Kanununun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B maddesi uygulama çalışmaları bulunmaktadır.
Mahkemece hakem sıfatıyla verilen karar usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. Şöyleki; 3533 sayılı Kanunun 4. maddesi: ""Katma bütçe ile idare edilen daireler, belediyeler, özel bütçe ile idare olunan veya sermayesinin tamamı Devlet, belediye veya özel idarelere ait olan daire ve müesseselerin veya bu daire ve müesseselerden biriyle ikinci maddede yazılı dairelerden biri arasında çıkan uyuşmazlıklar, bulunduğu yerin ve taşınmaza ilişkin uyuşmazlıklarda, taşınmazın aynına yönelik olanlar hariç olmak üzere o taşınmazın bulunduğu yerin ve taraflar değişik yerlerde bulunuyorlarsa davalı durumunda olan daire veya müessesenin ve davalılar birden çok olduğu takdirde bunlardan birinin bulunduğu yerin yüksek dereceli hukuk mahkemesi başkanı veya hakimi tarafından hakem sıfatıyla çözümlenir"", hükmüne amir olup taşınmazların aynına ilişkin davaların hakem sıfatıyla görülemeyecekleri açıkça düzenlemiştir.
Somut olayda ... tarafından asliye hukuk mahkemesinde hakem sıfatıyla açtığı davada, dava konusu yaptıkları taşınmazın maki tefrik komisyonu kararının kapsamında kaldığı bu nedenle 775 sayılı Kanun ve 2981 sayılı Kanun gereğince orman sayılamayacağından bahisle bedelsiz olarak belediyeye intikalinin tespiti ve taşınmazın orman vasfı dışına çıkarılmasını ve belediyeye bedelsiz olarak devrini talep etmiş olup mülkiyete ilişkin bu talebin hakem sıfatıyla çözümlenmesi ve itiraza tabi tutulması da usul ve kanuna aykırı olmuştur. Bu nedenle davaya asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekmekte olup bu durumun mahkemece resen gözönüne alınması zorunludur. Ayrıca, mahkemece hükme dayanak tutulan 01.04.2003 tarihli inşaat bilirkişi raporunda açıklanan 20.7.1966 tarihinde yürürlüğe giren 775 sayılı Gecekondu Kanununun "Belediyelere Arsa Sağlanması" başlıklı 3. maddesi, Kanundaki istisna halleri ayrık ve yine Kanunda belirtilen koşulları mevcut olmak kaydı ile Hazinenin özel mülkiyetindeki ve Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazların bedelsiz olarak ilgili belediyelerin mülkiyetine geçeceğini öngörmüştür. Ancak, anılan Kanun hükmü 3.7.2003 tarih 4916 sayılı Kanunun 38. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. Diğer taraftan, 24.12.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5272 sayılı Belediye Kanunu nun geçici 1. maddesi ile de istisna kuralları getirilerek, bu ayrıcalıklar dışında kalan Hazineye ait taşınmaz malların yasada belirtilen koşulların gerçekleşmesi halinde ilgili belediyelere bedelsiz devredileceğine ilişkin düzenlemenin 5281 sayılı Kanunun, 31.12.2004 tarihi, 25687 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 45/10. maddesi ile 24.12.2004 tarihinde yürürlüğe giren Kanunun 44/7. maddesi hükmü ile yürürlükten kaldırıldığı sözü edilen düzenlemenin ise Anayasa Mahkemesinin 18.1.2005 tarih 2004/118 E. -2005/8 K. sayılı karar ile iptali sonucu yürürlükten kalktığı, sonradan yürürlüğe giren 5393 sayılı Belediye Kanunu nda ise benzer bir hükme yer verilmediğinden bu husular da ayrıca göz önünde tutularak (Yargıtay 1. Hukuk Dairesi, E:2006/10253- K:2006/12063, T:04.12.2006) karar verilmesi gerekirken hakem sıfatıyla karar verilmesi usul ve Kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine ve dahili davalı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının temyiz edene iadesine 10/10/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.