3. Hukuk Dairesi 2015/16054 E. , 2017/1453 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE ... MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; müvekkili kurumun muhasebe denetmeninin ... Devlet Hastanesi döner sermaye kayıtlarını incelemesine müteakip ikmal ettiği 07/.../2010 tarihli raporu ile 2009 yılı ocak, şubat, mart, nisan, mayıs, temmuz, ağustos, ekim ve aralık aylarında personellere dağıtılan döner sermaye ek ödemelerinin mevzuata aykırı dağıtımı nedeni ile ile toplam 254.907,57 TL kamu zararı olduğunun tespit edildiğini, davalıya ilgili rapor gereğince oluşan kamu zararının ödenmesine ilişkin 27/09/2011 tarih ve 268025 sayılı yazı gereğince kendisine fazla ödenen ....159,94 TL"yi geri ödemesi gerektiğini bildiren ... İl Sağlık Müdürlüğünün 05/06/2012 tarih ve 145006 sayılı yazının 04/.../2011 tarihinde tebliğ edildiği, davalının borcun 500,00 TL"sini ........... ... Şubesi ... numaralı Döner Sermaye Saymanlık hesabına yatırdığı, geriye kalan miktarı da ... taksitte ödeyeceğini 26/06/2012 tarihinde ... Devlet Hastanesi Başhekimliğine hitaben verdiği dilekçe ile taahhüt ettiği, ancak her hangi bir ödeme yapmadığını, kendisine yapılan 06/09/2012 tarih ve 221007 sayılı ikinci tebligata rağmen aldığı fazla ödemeleri geri ödemediği, bu nedenle kurum alacağı olan ....659,00 TL"nin davalıya yapılan ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; idarenin talebinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulu kararlarına göre idarenin yokluk, açık hata, memurun gerçek dışı beyanı veya hilesi hallerinde süre aranmaksızın hatalı ödediği meblağı her zaman geri alabileceği, bunun dışında kalan hallerde hatalı ödemelerin geri istenilmesinin hatalı ödemenin yapıldığı tarihten başlamak üzere dava açma süresi içerisinde olanaklı olduğunu, bu süre geçtikten sonra geri istenilemeyeceğini, subjektif sonuç doğurmuş ve yasaya uygun olarak tesis edilmiş idari işlemlerin geri alınmasının idare hukuku ilkelerine göre mümkün
olmadığını, davalıya yapılan döner sermaye ek ödemesinin hatalı olduğunun basit bir inceleme ile fark edilmeyip hesapların denetimi sonucu ortaya çıktığı dikkate alındığında, bu ödemelerin açık hata kapsamında değerlendirilmesine hukuken olanak bulunmadığını, ödemenin yapılmasında davalının gerçek dışı bir beyanı ve hilesi bulunmadığını, bu nedenle davalıya karşı ödeme tarihinden itibaren 2577 sayılı yasada ön görülen dava açma süresi içerisinde geri alınması mümkün iken bu süre geçtikten sonra dava açıldığını, bunun hukuka uygun olmadığını, ortada eşitler arası akdedilmiş bir sözleşme olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiş, davalı vekili ıslah dilekçesi ile de; zamanaşımı nedeni ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davalının zamanaşımı itirazının kabulüne bu nedenle davanın reddine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
...) Dava, davalıya fazladan yapıldığı iddia olunan döner sermaye ödemesinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi istemine ilişkindir.
818 sayılı Borçlar Kanununun 66.maddesinde; sebepsiz zenginleşme davasının, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak ... yılın geçmesi ile, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 82.maddesinde ise ... yılın geçmesi ile zamanaşımına uğrayacağı düzenlenmiştir. Türk Borçlar Kanunu gibi 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun .../....maddesinde; "Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan hak düşürücü süreler ile zamanaşımı süreleri eski kanun hükümlerine tabi olmaya devam eder "düzenlemesi yeralmaktadır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun "zamanaşımının kesilmesi" başlıklı 154.maddesine (818 sayılı Borçlar Kanununun 133.maddesi) göre; borçlu borcu ikrar etmişse, özellikle faiz ödemiş veya kısmen ifada bulunmuşsa ya da rehin vermiş veya kefil göstermişse zamanaşımının kesileceği hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanunun 156.maddesinde (818 sayılı Borçlar Kanununun 135.maddesi) ise zamanaşımının kesilmesiyle, yeni bir sürenin işlemeye başlayacağı düzenlenmiştir
Davalı 26/06/2012 tarihinde davacı kuruma verdiği dilekçe ile borcunu ikrar etmiş, 500 TL"lik kısmi ödeme yapmış ve kalan borcunu ödeyeceğini bildirmiş olduğundan, zamanaşımının kesildiğinin ve bu tarihten itibaren ... yıllık yeni bir zamanaşımı süresinin işlemeye başlayacağının kabulü gerekirken, hatalı değerlendirme ile .../.../2012 tarihinde açılan davada davalı tarafın zamanaşımı def’ine itibar edilerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
Mahkemece yapılacak davadaki istemin zamanaşımına uğramadığı dikkate alınarak, işin esasına girilerek bir karar vermekten ibarettir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde ... atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, ....02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.