Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
İcra mahkemesi kararlarının infazı için kesinleşmelerine gerek bulunmadığı gibi, ancak kesinleşmesi halinde icra mahkemesi kararları birbirlerine karşı kesin hüküm teşkil ederler.
Diğer taraftan İİK.nun 38.maddesine göre de, icra dairesindeki kefaletler ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabi olup bu maddedeki icra kefaletleri müteselsil kefalet hükmündedir. Bu nevi kefaletler ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılmakla, icra kefaletinin geçersizliğinin "aynı kuvvette" bir belge ile kanıtlanması gerekir.
Açıklanan nedenlerle alacaklının, icra kefiline icra emri tebliğ ettirmesinde usul ve yasaya uymayan bir yön bulunmamakla şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile icra emrinin iptaline dair hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 27.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.