3. Hukuk Dairesi 2017/84 E. , 2017/1481 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; Korucak Köyü muhtarlığı adına tesis edilmiş olan 220790 nolu elektrik abonelik üzerinden köyün içme suyunun temini için elektrik kullanılmakta olduğunu, 26/03/2012 tarihinde kurum görevlilerince yapılan kontrolde müvekkilinin kaçak elektrik kullandığı iddiasıyla 25.231,49 TL kaçak ek tahakkuku yapıldığını, söz konusu borcun ödenmediği gerekçesiyle elektriğin kesildiğini, söz konusu tutanak nedeniyle davalı kurumun yapmış olduğu şikayet üzerine ... 3. Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılama da kaçak elektrik kullanımının olmadığı yönünde bilirkişi raporu ibraz edildiğini beyanla , 220790 nolu abonelik üzerinden köy halkının içme suyunun temini amacıyla kullanılan ve halihazırda kesilmiş bulunan elektriğin bağlanmasına, müvekkilinin 220790 nolu elektrik aboneliğinden dolayı davaya konu tutanak nedeni ile davalı kuruma kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan herhangi bir borcunun veya belirtilen miktarlarda borcunun olmadığının tespitine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde; yapılan tahakkukun mevzuata uygun olduğunu beyanla davanın reddini karar talep etmiştir .
Mahkemece, Davanın kabulüne ;davacı muhtarlığın davalı kuruma 22079.0 nolu abonede 0.10 tl kaçak elektrik tüketim tahakkuku ve 21.674,70 tl kaçak ek tahakkuku karşılığı borçlu olmadığının tespitine, karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dava konusu uyuşmazlık, kaçak elektrik bedelinden davacının sorumlu olup olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Davacı taraf, ceza mahkemesinde açılan davada da beraat ettiğini iddia ederek; kaçak tahakkuktan sorumlu olmadığını beyan etmektedir.
Dava konusu kaçak elektrik tespit tutanağı ve sayaç ayar raporunda , sayacın vekalet mühürlerinin açılıp numaratör ile oynandığının tespit edildiği görülmüştür.
Kaçak tespit tutanakları, düzenlendiği tarih itibariyle maddi olgulara ilişkin tespitleri içermekte olup, aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.
Diğer yandan, davacı ceza mahkemesindeki yargılama sırasında beraat ettiğini beyan ederek, kaçak kullanımın olmadığı hususunun, ceza mahkemesi kararı ile de sabit olduğunu beyan etmektedir.
Somut uyuşmazlıkda; davacı hakkında ceza mahkemesince delil yetersizliğinden "5271 Sayılı CMK 223/2-e madde hükümleri uyarınca takipsizlik kararı verilmiştir.
Ceza mahkemesi kararlarının hukuk mahkemesindeki davaya etkisini düzenleyen Borçlar Kanunu’nun 53.maddesi hükmünde; "Hakim, kusur olup olmadığına, yahut haksız fiilin failinin temyiz kudretini haiz bulunup bulunmadığına karar vermek için ceza hukukunun sorumluluğa ilişkin hükümleri ile bağlı olmadığı gibi, ceza mahkemesinde verilen beraat kararı ile de mukayyet değildir. Bundan başka, ceza mahkemesinin kararı, kusurun takdiri ve zararın miktarının tayini hususunda dahi hukuk hakimini takyit etmez." denilmektedir. Aynı düzenleme, yeni Türk Borçlar Kanununun 74.maddesi hükmünde de; “Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Aynı şekilde, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hâkimini bağlamaz.” şeklinde önceki kanuna paralel bir şekilde düzenlenmiştir.
Bu açık hüküm karşısında, ceza mahkemesince verilen beraat kararı, kusur ve derecesi, zarar tutarı, temyiz gücü ve yükletilme yeterliği, illiyet gibi esasların hukuk hakimini bağlamayacağı konusunda duraksama bulunmamaktadır.
Öyle ise mahkemece, bu ilkeler gözetilerek; mahkemece, dosyanın üç kişilik bilirkişi heyetine tevdii ile, davacının sorumlu olacağı kaçak elektrik bedelinin tespit edilip, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu tanzim kılınan bilirkişi raporuna dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK’nun 440 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.