MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali ve tahliye davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresinde, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 06/08/2013 tarihli 1 yıl süreli alt kira sözleşmesi imzalandığını, davalının söz konusu kiralanan taşınmaza ait Kasım,Aralık 2013 ile, Ocak,Şubat Mart, Nisan ve Mayıs 2014 tarihlerine ait kira bedellerini ödemediği için müvekkili şirket tarafından Ankara 15. İcra Müdürlüğü"nün 2014/10153 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, bu takibe davalı şirketin itiraz ettiğini ancak bu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu beyanla itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi ile davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, kiralanan işyerinin mülkiyetinin Kuşadası Belediyesine ait olduğunu, müvekkili tarafından davacıdan alt kira sözleşmesi ile kiralanmış gibi görünse de taşınmaza ilişkin asıl kira sözleşmesinde alt kiraya verme yasağının bulunduğunu, işyerinin marka ve logolarının davacıya ait olup tüm ödeme ve masraflarının müvekkili tarafından yapıldığını, davacının müvekkili şirkete yüklü miktarda borcu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile itirazın iptaline ve kiralananın tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin alacağa yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.

2-) Davalı vekilinin tahliyeye yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili için Ankara 15. İcra Müdürlüğü"nün 2014/10153 E. sayılı dosyası ile 03/06/2014 tarihinde başlatılan takipte tahliye istemli ödeme emri davalıya 05/06/2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup ödeme emrinde verilen 30 günlük sürenin son günü 05/07/2014 Cumartesi gününe isabet etmektedir. Bu itibarla, ödeme süresi 07/07/2014 Pazartesi günü mesai saati bitimine kadar uzar. Tahliyenin 08/07/2014 tarihinde istenmesi gerekirken davalı borçlunun 10/06/2014 tarihinde borca itirazı üzerine, 07/07/2014 tarihinde açılan davada itirazın iptali ve tahliye talep edilmiştir. İİK.nun 269.maddesinin göndermesi yoluyla uygulanması gereken 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanun"unun 315/2. maddesinde öngörülen 30 günlük ödeme süresi dolmadan ve henüz temerrüt gerçekleşmeden açılan dava ile tahliye isteminde bulunulamayacağından mahkemece tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile tahliyeye karar verilmesi doğru olmadığından hükmün tahliye yönünden bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) No"lu bentte açıklanan nedenlerle alacağa ilişkin hükmün ONANMASINA, 1.310.30 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, (2) No"lu bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün tahliyeye yönelik BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.02.2017 günü oybirliğiyle karar verildi.