Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5456
Karar No: 2017/3636
Karar Tarihi: 12.06.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/5456 Esas 2017/3636 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/5456 E.  ,  2017/3636 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15/10/2015 tarih ve 2014/82-2015/707 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin dedesi adına düzenlenmiş 20.08.1924 tarihli 10 TL nominal değerli kurucu hisse senedi bulunduğunu, davalı tarafından bildirilen senedin yaklaşık değerinin 828,47 TL olduğu yönündeki cevabı kabul etmediklerini, sermaye artırımına gidilirken hissedarlara bilgi verilmediğini, rüçhan haklarının kullandırılmadığını ileri sürerek davalı bankanın 4 milyon TL sermayesini temsil eden 10 TL nominal değerli hisse senedinin bugünkü değerinin ve geçmişe dönük kâr payının tespiti ile senet değerinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, mecburi dava arkadaşlığı nedeniyle davanın bütün mirasçılar tarafından birlikte açılması gerektiğini, yasal süresi içinde kaydileştirme talebinde bulunulmadığından talebin zamanaşımına uğradığını, Sermaye Piyasası Kanunu"nun 13/4. maddesi uyarınca kaydileştirilmeyen hisse senedine ilişkin hak sahipliğinin son bulduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı bankaya yazılan müzekkere cevabında, 31.12.2012 tarihi itibariyle bankalarına kaydileştirmek üzere başvuru yapılmadığı, bankalarına teslim edilmemiş olan fiziki pay senetleri üzerindeki hakların Yatırımcı Tazmin Merkezi"ne intikal ettiği, dolayısıyla pay sahiplerine dair fiziki pay senetlerinin kaydileştirme işlemlerinin yaptırılmadığı ve kaydileştirmek üzere bankalarına teslim edilmediğinin bildirildiği, bu bilgiler ışığında Sermaye Piyasası Kanunu"nun 13/4. maddesi gereğince kaydileştirilmeyen senetlere ilişkin olarak hak sahipliği talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1- Dava, davacının murisine ait hisse senedinin bugünkü değerinin ve geçmişe dönük kâr paylarının tespiti ile senet değerinin tahsili istemine ilişkindir.
    6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu"nun 13/4 maddesinde "Kaydileştirilmesine karar verilen sermaye piyasası araçlarının Kurulca belirlenen esaslar çerçevesinde teslimi zorunludur. Teslim edilen sermaye piyasası araçları kendiliğinden hükümsüz hâle gelir. Teslim edilmeyen sermaye piyasası araçları ise kaydileştirilme kararından sonra borsada işlem göremez, aracı kurumlarca bu sermaye piyasası araçlarının alım satımına aracılık edilemez ve katılma belgelerinin geri alımı yapılamaz. Kayden izlenmeye başladığı tarihi izleyen yedinci yılın sonuna kadar teslim edilmeyen sermaye piyasası araçları YTM"ye intikal eder. Bunların üzerindeki sınırlı aynî haklar kendiliğinden sona ermiş sayılır. Bunlar YTM"nin hesabına geçmesinden itibaren üç ay içinde satılır." hükmü getirilmiştir. Yerel mahkemece, açıklanan yasa hükmüne göre davanın reddine karar verilmişse de, karar tarihinden sonra 12.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesi"nin 22.10.2015 gün ve 2015/29-95 sayılı kararı ile hükme dayanak alınan 6362 sayılı SPK 13/4 maddesinin dördüncü, beşinci ve altıncı cümleleri iptal edilmiş olup, iptal kararı müktesep hakları ihlal etmemek kaydıyla derdest davalara da uygulanacağından kararın davacı lehine bozulması gerekmiştir.
    2- Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 12/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi