3. Hukuk Dairesi 2015/16642 E. , 2017/1532 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalının abonesiz olarak enerji hatlarından izinsiz elektrik hattı çekip enerji kullandığını, davalı hakkında kaçak tahakkuku yapılıp icra takibine başlandığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı; ceza davasında beraat kararı verildiğini, kaçak elektrik kullanmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile itirazın 35.801,25 TL asıl alacak ve 1.772,16 TL işlemiş faiz yönünden iptaline, icra takibinin 35.801,25 TL asıl alacak ve 1.772,16 TL işlemiş faiz yönünden devamına, 35.801,25 TL asıl alacağa takip tarihi olan 11.11.2010 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, icra inkar tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 03.07.2013 günlü ve 2013/7365 E. 2013/11458 K. sayılı ilamı ile; " ... mahkemece hangi yöntem ve hesaplama ile 35.801.25 TL ana paraya ulaşıldığı açıklanmadan; gereği ve gerekçesi izah ve belirtilmeden ve 1.772.14 TL"nin de açılış, şekil ve doğurduğu sonucu gösterilmeden; gerekçede ifade edilmeden karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmelidir." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamına uyan mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davalı borçlunun....1. İcra Dairesi"nin 2010/9615 Esas sayılı icra takip dosyasındaki borca itirazının 63.238,93 TL asıl alacak ve 4.631,03 TL gecikme cezası yönünden iptaline, icra takibinin 9.079,24 TL asıl alacak ve 455,97 TL gecikme cezası yönünden devamına, 9.079,24 TL asıl alacağa takip tarihi olan 11.11.2010 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, icra inkar tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13.maddesinde; Gerçek veya tüzel kişiler
tarafından, sayaca müdahale edilerek mevzuata aykırı bir şekilde tüketilmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, 15.maddesinde de; Kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından, 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak "Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar" hakkında 622 sayılı karar alınmıştır.
Kaçak elektrik tespit tutanağının düzenlendiği tarihte yürürlükte olan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve anılan yönetmeliğin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan 29.12.2005 günlü 622 sayılı kararının “Tüketim Miktarı Hesaplama” başlıklı bölümünde ise; “Kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen kullanım yerinde tüketilen elektrik enerjisi miktarı;
1) Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13 üncü maddesinin (a) bendi çerçevesindeki tespitlerde;
A) Tüm müşteriler için öncelikle ihtilafsız dönemlerdeki tüketimi doğru olarak kaydetmiş olan sayaç değerine göre, (Kaçak kullanım tespitinin yapıldığı tarihten geriye dönük olarak yapılan incelemeler sonucunda, tüketim değerlerinin düşmeye başladığı tarih tespit edilebiliyorsa, bu tarihten önceki dönem ihtilafsız dönem olarak kabul edilir.)
B) Doğru tespit edilmiş tüketim değeri yoksa;
2) Müstakil trafolularda (müşteri veya müşteri olmayan) ölçü noktasına bakılmaksızın, besleme transformatör veya transformatörlerinin toplam kurulu gücünün kullanma faktörü olarak alınan 0.60 ile çarpımı sonucu bulunan değer bağlantı gücü olarak kabul edilir ve ortalama aylık çalışma saatine göre,
3)Meskenler ve müstakil trafolular hariç olmak üzere diğer abone gruplarında, tespit edilen kurulu gücün kullanma faktörü olarak alınan 0.60 ile çarpımı sonucu bulunan değer bağlantı gücü olarak kabul edilir ve bu değer 3 kW’ın altında olmamak üzere ortalama aylık çalışma saatlerine göre, hesaplanır.
Bu tür hesaplamaların yapılamaması durumunda, tüketilen elektrik enerjisi miktarı aynı yörede bulunan benzer kullanım yerlerinin ortalama tüketimlerine göre hesaplanarak tespit edilir.
-622 Sayılı ... kararınını çalışma saatlerine ilişkin 1-D maddesi :
D) Ortalama Aylık Çalışma Saatleri:
1) Meskenlerde; 150 saat kabul edilir.
2) Tarımsal sulama abonelerinde; 400 saat olarak kabul edilir.
3) Sanayi abone grubundan enerji alanlar ile turistik tesisler, akaryakıt istasyonları, hastaneler, alışveriş merkezleri gibi vardiyalı hizmet veren müşterilerden, tek vardiyalı çalışanlar için 200 saat, iki vardiya çalışanlar için 400 saat, üç vardiya çalışanlar için 600 saat kabul edilir. Vardiya sayısının tespitinde dağıtım şirketi görevlilerinin tespiti ve şirket kayıtları, bunun mümkün olmaması halinde kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilen resmi belgeler göz önüne alınır. Çalışma saatlerinin yukarıda belirtilenlerden daha fazla olmasının tespiti durumunda ise, tespit edilen saatler esas alınır.
4) Diğer abonelerde; 250 saat kabul edilir. "ifadelerini içermektedir
Somut olayda, 27.04.2010 tarihli kaçak elektrik tutanağında; abonesiz kaçak elektrik kullandığı belirtilmiş, bozma kararı sonrası dosyaya sunulan bilirkişi raporunda kaçak hesabı yapılırken aylık çalışma saatinin hesaba katılmadığı anlaşılmıştır .
Hükme esas alınan bilirkişi raporunun, tutanağın düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan yönetmelik ve 622 sayılı ... kararı hükümlerine uygun olmadığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle dosyanın önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi heyetinden davacı kurumun davalı taraftan isteyebileceği bedelin ...i ve 622 sayılı kurul kararı hükümlerine göre hesaplanması konusunda denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek hüküm kurulması yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma nedenlerine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.