Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/421
Karar No: 2015/10824
Karar Tarihi: 14.05.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/421 Esas 2015/10824 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2015/421 E.  ,  2015/10824 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    Davacı, sigorta başlangıç tarihinin 01/06/1985 olduğunun tespitiyle 01/06/2010 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığına karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

    K A R A R


    Dava, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 01.06.1985 olarak tespiti ile 01.06.2010 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti stemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının sigorta başlangıç tarihinin 01.06.1985 olduğuna, yaşlılık aylığına ilişkin istemin reddine karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
    Uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun ispatı konusunda, mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Davanın yasal dayanaklarından 506 sayılı Yasa"nın 108.maddesinin 1.fıkrasında; " Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında nazara alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı, sigortalının, yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı kanunlara veya bu kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihdir." hükmü düzenlenmiştir.
    Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda o kimsenin Yasa"nın belirlediği biçimde (506 sayılı Yasa"nın 2. maddesi ve 5510 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Yasa"nın 6. maddesi ile 5510 sayılı Yasa"nın 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınarak; davanın kamu düzenine ilişkin olduğu da gözetilerek davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığı yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlenmelidir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, 25.01.1960 doğumlu olan davacıya ait 01.06.1985 tarihli ilk işe giriş bildirgesinin, davadışı .... sicil nolu .... tarafından süresi içinde 25.06.1985 tarihinde Kurum kayıtlarına intikal ettirildiği, davacının sigortalı çalışmalarının 17.06.2005 tarihinden başladığı, işyerinin tescil dosyasına Kurum kayıtlarında rastlanmadığının bildirilmesi nedeni ile dönem bordrolarının celbedilemediği, komşu işyeri tespiti yapılamadığı, ilk işe giriş bildirgesindeki imzanın davacını eli ürünü olduğu, dinlenen tanığın bordro veya komşu işyeri tanığı niteliğinde olmadığı ancak davacının çalışmasını doğrular nitelikte beyanda bulunduğu, .... Ticaret sicil memurluğunun yazısına göre; davacı adına ilk işe giriş bildirgesi veren şirket olan .....nin sicil kaydının bulunamadığı, ....(eski ünvanı ....)nin tescil kaydının bulunduğu, adı geçen şirketin ana sözleşmesinin 26.1.1984 tarihinde ticaret sicili kayıtlarına tescil edildiği, şirketin en son tescilini 27.5.1993 tarihinde yaptırdığı ve tasfiye halinde olduğunun bildirildiği anlaşılmaktadır.
    Yapılacak iş, davacıya çalıştığını iddia ettiği işyerinin açık unvanını açıklattırmak, işyerinde birlikte çalıştığı işçileri tanık sıfatı ile bildirmesi için süre vermek, bildirilen kişilerin yöntemlerince beyanlarını almak, .... Ticaret Sicil Müdürlüğü"nün yazısında ticaret sicilinde kayıtlı olduğu bildirilen ....(eski ünvanı ....)unvanlı şirketin tescil dosyasını Kurumdan ve özellikle vergi kayıtlarından titizlikle araştırmak, şirket tespit edildiği takdirde davacıya ait özlük dosyasını getirtmek, işyerinin kapsama alınma tarihi ile tespiti istenen dönem içerisinde Kurum müfettişlerince yapılan bir inceleme olup olmadığının sormak, işverenin Kurum nezdindeki ihtilaf konusu döneme ait dönem bordrolarını celp edilerek, tespiti istenen dönemde çalışması bulunan bordro tanıklarının adresini Sosyal Güvenlik Kurumu ve zabıta marifetiyle araştırıp, tespit ederek bu tanıkları dinlemek, bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya bunların tanıklığıyla yetinilmediği taktirde, SGK ilgili il müdürlüğünden, gerekirse zabıta, vergi dairesi ve meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek, davacının sigorta sicil numarasının kurumun hangi ünitesince verildiği ve hangi yılın ve ayın serilerinden olduğunu sormak, gerektiğinde sigortalı işe giriş bildirgesindeki imzanın davacıya ait olup olmadığını belirlemek amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırmak, davacının işe giriş ve çıkış sürelerini net belirlemek ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10 maddeleri gereğince ortaya koyduktan sonra sonucuna göre çalışma sabit olduğu takdirde yaşlılık aylığı şartlarını da değerlendirip karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi